English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ В ] / Ведь ты знаешь

Ведь ты знаешь translate Turkish

2,190 parallel translation
ты ведь знаешь все о связанных вещах, не так ли?
Sen birbiriyle bağlantılı şeyleri çok iyi bilirsin tabi, değil mi?
Ты ведь знаешь, о чем я говорю?
Neyden bahsettiğimi biliyorsun, değil mi?
Ты ведь знаешь, она поправится.
- Pek sayılmaz.
Ты же ведь не знаешь кунг-фу?
- Sanırım kung fu bilmiyorsundur?
Ты знаешь, что здесь в офисе Окружного Прокурора мы придерживаемся высоких стандартов, ведь так?
D.A.'de standartları yüksek tuttuğumuzu biliyorsun, değil mi?
Знаешь... Хоть ты и решила выйти замуж, быстро все равно не получится. Ведь еще переезжать нужно будет.
Karar verdin diye, birini bulacaksın demek değil.
Ты ведь знаешь, это потому, что они рейтинг и составили.
Çünkü bu sıralamayı yapan firma onlar.
Ты не знаешь, так ведь?
Bilmiyorsun, değil mi?
Ты потрясающая, ты ведь знаешь это?
Harikasın, bunu biliyor musun?
Я не она. Ты ведь это знаешь, не так ли?
O olmadığımı biliyorsun, değil mi?
Ты ведь знаешь, что я к ней неравнодушен, да?
Onun için bir şeyler hissediyorum, biliyor musun?
Ты ведь не знаешь французский?
Fransızca bilmiyorsun, değil mi?
Ты ведь знаешь, что я встречаюсь с Тедом?
Bir süredir Ted'le görüştüğümü biliyorsun, değil mi?
Ты ведь знаешь симптомы?
Bunu zaten biliyorsun sanırım?
Ты ведь знаешь, зачем ты пришла сюда.
Buraya neden geldiğini çok iyi biliyorsun.
Ты ведь знаешь, что Хэллоуин будет в полночь, да?
Bütün bunları geceyarısı geri getireceksin biliyorsun değil mi?
Это все замечательно, но ты ведь даже их не знаешь.
Yaptığın gerçekten hoş ama onları tanımıyoruz bile.
Ты ведь знаешь, в чем дело?
Ne olduğunu biliyorsun, biliyorum.
Ты ведь знаешь каково это, да?
Nasıl bir duygu olduğunu bilir misin? bilemezsin.
Ты ведь знаешь, я хочу сделать так, как будет лучше для тебя и Дианы.
Diana ile ikiniz için her şeyin en iyisini istediğimi biliyorsun değil mi?
Ты ведь меня знаешь?
Beni tanıyorsun değil mi?
Я о том, ты ведь знаешь, верно?
Bunu biliyorsun değil mi?
Но ты уже знаешь это. Так ведь, Кёртис?
Ama bunu zaten biliyordun degil mi Curtis?
У тебя отличный парень. Ты ведь это знаешь?
Harika birine sahip oldugunu biliyorsun degil mi?
Ты ведь знаешь.
Bunu biliyorsun.
Отлично, знаешь, а ведь ты составила самый важный документ всей кампании.
Zekice, hey tüm kampanyanın en önemli belgesini hazırladığını biliyorsun.
Ты ведь знаешь кто будет играть Мэрлин в конце концов?
Sonunda Marilyn'i kim oynayacak biliyorsun, değil mi?
Ты знаешь, он ведь загорится.
Alev alacaktır, biliyorsun
Мне кажется, ты тоже довольно потрясающий, но... ты ведь и сам это знаешь.
Bence sen de inanılmaz birisin ama zaten bunu biliyorsun.
Ты ведь не обязана, знаешь?
Buna mecbur değilsin.
Мы с ним не спали, ты ведь знаешь, я сказала тебе, что я овощ.
Onunla yatmadık. Bunu zaten biliyorsun çünkü sana sebze olduğumu söylemiştim.
Даже не парься на это счёт, ты ведь знаешь, у нас всё схвачено.
Hiç endişelenme, arkanda olduğumuzu biliyorsun değil mi?
Крис - четверогодка в Кливлендской клинике, ты ведь знаешь, каково это.
Chris, Cleveland Kliniği'nde dört yıllık asistan. Ne kadar yoğun olabileceğini sen hayal et.
Ты ведь меня знаешь, я буду за пять, блин, домов от нашего.
Harika olacağım. iyi. Hâlâ uykuda.
Ты ведь знаешь, я говорю неуместные вещи, когда волнуюсь.
Gergin olduğum zaman uygunsuz şeyler söylerim de.
Ты ведь не знаешь, что тебе уготовило будущее.
Geleceğin ne getireceğini bilmiyorsun.
Ты ведь знаешь, что происходит, так?
Neler olduğunu biliyorsun, değil mi?
Ты ведь даже не знаешь что это, да?
Ne olduğunu bile bilmiyorsun, değil mi?
Ты ведь знаешь, что оно с подвохом?
Ufak bir hilesi var, bilmiyor musun?
Ты ведь не можешь махать пушкой там, ты знаешь, они ведь дышат газом.
Orada silah kullanamazsın, biliyorsun. Gaz püskürüyorlar sonuçta.
Знаешь, ты ведь так и не закончил ту историю.
- Biliyorsun, o hikâyeyi hiç bitirmedin.
Ты ведь знаешь, что я не Уэйн, верно?
Wayne değilim ben, biliyorsun.
Ты же знаешь, что он делает, так ведь?
Ne yaptığını biliyorsun, değil mi?
Ты ведь знаешь, что я люблю тебя?
Seni sevdiğimi biliyorsun, değil mi?
- ты знаешь, она ведь обручена.
- Nişanlanmış, biliyor musun?
Ты же знаешь, Льюис, что это только на одно представление, ведь так?
Bu bir seferlik bir şeydi, Lewis. Değil mi?
Ты ведь знаешь, чего добивается Красный Джон?
Red John'un ne yapmaya çalıştığını biliyorsun, değil mi?
Ты ведь знаешь, что сын Диринга служил в ВМС?
Dearing'in oğlunun önceden donanmaya katıldığını biliyorsun değil mi?
То есть, знаешь, ты ведь выросла нормальной.
Kendine bak, oldukça iyi iş çıkarmış.
То есть, я ведь встал на путь исправления, ты ведь знаешь это?
Artık dürüst bir hayat yaşamaya çalıştığımın farkındasın, değil mi?
Знаешь, ведь, ты права.
- Ne var biliyor musun? Haklısın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]