English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ З ] / Знаешь ли ты

Знаешь ли ты translate Turkish

1,297 parallel translation
- Давай проверим, знаешь ли ты их имена?
Meydan okuyorum. Gerçek adı ne?
Я не уверена, знаешь ли ты что делают шпионы.
Eminim ki casuslar da aynı şeyi yapıyorlar.
Знаешь ли ты сколько у меня покупателей?
Ben iş adamıyım artık.
Знаешь ли ты, Венди, что отец Клайда владеет обувным магазином в торговом центре?
Clyde'ın babasının ayakkabı dükkanı olduğundan haberin var mı Wendy?
Знаешь ли ты, что случится, если ты сейчас сдашься?
Şimdi vazgeçersen sana ne derler biliyor musun?
А знаешь ли ты, майор Дуев... что старший сержант Горбунов - это Коля Горбунов?
Bu başçavuşun Kolya Garbunov olduğunu biliyor musun?
Знаешь ли ты что-нибудь о Пасхе?
İsa, tavşanlar ve renkli yumurtalar arasında nasıl bir bağlantı var?
Итак, Ник, когда я спросила тебя на днях, знаешь ли ты, что такое социальный работник, Можешь вспомнить, что ты сказал?
Nick, geçen gün sana "sosyal yardım uzmanı nedir" diye sorduğumda ne dediğini hatırlıyor musun?
Скажи, Фрайдо, знаешь ли ты, что уязвимое место драконов - это их мягкое подбрюшье?
Söylesene, Frydo ejderhaların tek zayıf noktasının yumuşak karınları olduğunu biliyor musun?
Знаешь ли ты, какие последствия это будет иметь для меня?
Bunun benim için ne tür sonuçlar doğuracağının farkında mısın?
Вообще-то, я знаю, где это, но не знаешь ли ты, происходит ли там что-нибудь особенного 20 октября?
Aslında nerede olduğunu biliyorum ama 20 Ocak'ta orada bir şey olup olmadığını biliyor musun?
О, ты знаешь, что это значит, не правда ли?
Oh, bu ne anlama geliyor biliyorsun değil mi?
Ты знаешь, есть ли у тебя сестра где-то, которая плачет каждый день, т.к.
Sana ne olduğunu bilmediği için, her gününü ağlayarak geçiren bir kız kardeşin olup olmadığını biliyorsun.
Но ты это знаешь... не так ли, Маргарет?
Değil mi, Margaret?
Читать собственный некролог невесело, но... ты и сама это знаешь, не так ли?
Kendi ölüm ilânını okumak hiç kolay değil ama sanırım bunu biliyor olmalısın, öyle değil mi?
Видишь ли, Робин, дело в том... ты знаешь, я твой хороший друг.
Şey, Robin, demek istediğim, senin büyük bir hayranınım, biliyorsun değil mi?
- Ты это знаешь, не так ли?
- Bunu biliyorsun, değil mi?
Ты имеешь в виду Сайлер? Не так ли? Ты знаешь, что этот человек убийца?
Bu adamın bir katil olduğunu biliyor musun?
Ты портишь воздух, как здоровая кобыла, знаешь ли!
Seninle tanışmış tanışalı ilk defa bir katır gibi osurdun...
Видишь ли, ты не знаешь, что я - второй пилот Теда. ( помощник по свиданиям )
Anlamadigin sey ise benim Ted'in ekürisi olusum.
"Для того чтобы определить все ли мы знаем с увереностью, мы долджны поставить под сомнение все что занем." Ты знаешь?
"Kesin olarak bilebileceğimiz... hiçbir şey olmasa da, karar vermek için... bildiğimiz her şeye şüpheyle bakmalıyız öncelikle."
Ты об этом ничего не знаешь, не так ли?
Bu konu hakkında bildiğin bir şey var mı?
Миу, ты знаешь, с чем моя семья должна справляться, не так ли?
Mew, ailemin neyle boğuştuğunu biliyorsun, değil mi?
Джун, ты знаешь, что у нас проблемы с группой "Август", не так ли?
June, August Band'ın problemlerini biliyorsun, değil mi?
Ли, ты знаешь этого клоуна?
Paris'e hoşgeldin, Lee.
" Вряд ли ты меня знаешь, но я должен тебе кое-что сказать,
Böyle duygular beslediğimi biliyor muydun bilmem ama söylemem gerekiyordu.
Ты не знаешь, бежать ли тебе от твоего отца или преследовать его?
Sen babandan kaçmakla onu kovalamak arasında sıkışıp kalmışsın artık bunlardan birini seçsen, etrafında daireler çizmekten de kurtulacaksın.
Ты теперь и меня взбаламутил, знаешь ли.
Şimdi de beni tedirgin ettin işte.
Так ты не знаешь, беременна ли ты.
Yani hamile olduğundan emin değilsin.
Это Джейн, Кайли, и, я думаю, Саймона ты уже знаешь.
Bu Jane, Kylie ve sanırım Simon'u tanıyorsun.
ЂЌетї - то есть не знаешь, оправилс € ли он после травмы, или Ђдаї - на мой вопрос, или Ђнетї - ты не слышал или Ђнетї, ты не знаешь?
Hayır, Strickler'ın iyileşip iyileşmediğini bilmiyorsun, ya da evet, bana söylediğin gibi, hayır, bilmiyorsun, ya da duymadın mı?
Думаю, ты прекрасно знаешь, где я взял этого ребёнка, не так ли?
Bence bebeği nereden bulduğumu çok iyi biliyorsun değil mi?
Ты многого о ней не знаешь, не так ли?
- Hem de çok iyi. Onun hakkında fazla bir şey bilmiyorsun, değil mi?
Кстати, ты обратил внимание как большинство женщин "форматирует" свою манду, как будто у них такая ужасная прорезь, знаешь ли?
Bu arada, fark ettin mi? Kadınlar organlarını ne kadar iğrenç traş ediyorlar?
Ты ведь знаешь правду, не так ли...
Sammy ve diğerleri hakkındaki gerçeği biliyorsun, değil mi?
А люди, знаешь ли, не такие либеральные со своими женами, как ты...
Biliyorsun, insanlar karıları hakkında senin kadar açık fikirli değiller.
- Ты не знаешь, куда и когда она пошла и пошел ли за ней Оливер?
Ne zaman gittiğini, Oliver'in de peşinden çıkıp çıkmadığını bilmiyorsun.
Знаешь ли ты, почему ты здесь в лагере, Баттерс?
- Neden bu kampta olduğunu biliyor musun, Butters?
Ты по-прежнему здоров, так что, знаешь ли, ночь темна...
Hala sağlıklısın, bilirsin kara bulutlar...
Представь себе коробку ты ведь кое-что знаешь о коробка не правда ли, Джон?
Bir kutu düşün. Kutulardan anlarsın değil mi John?
Ты ведь знаешь правду, не так ли... о Сэмми и других таких детях?
Sammy ve diğerleri hakkındaki gerçeği biliyorsun.
Ты знаешь секрет Кларка, не так ли?
Clark'ın sırrını biliyorsun, değil mi?
Так ты не знаешь точно арестован ли он?
Yani ne için tutuklandığını bilmiyorsunuz bile?
Ты знаешь, я не знал,. будешь ли ты здесь, так что...
Burada olacağını bilmiyordum...
Ты не знаешь, много ли в Нью-Йорке девушек, с которыми ты мог бы... меня свести, и которые могли бы заинтересоваться... парнем вроде меня?
Acaba New York'ta benim gibi birinden hoşlanabilecek... ve bana ayarlayabileceğin... bir kız tanıyor musun?
Может ты знаешь, связана ли она с Лексом.
Lex ile bir bağlantısı olup olmadığını bilirsin diye düşünmüştüm.
Ты знаешь, у тебя нет причин для беспокойства, не так ли, Ник?
Başının belada olmadığını biliyorsun, değil mi Nick? - Evet.
Ты знаешь, что это не правильно, не так ли, Ник?
Bu hoş değil, değil mi Nick?
В смысле, ты ведь встречалась с сыном пастора. Это, знаешь ли, элита Гровтауна.
Yani, zaten Grovetown krallığı papazının oğluyla çıkıyorsun.
ты знаешь, из вежливости я должен спросить у тебя будешь ли ты учавствовать в гонке, но я думаю вся Аляска знает ответ на этот вопрос.
Nezaket gösterip kızak yarışına girip girmeyeceğini sorardım ama bütün Alaska bu sorunun cevabını biliyor olsa gerek.
От старого друга-гомосексуалиста, которого ты хорошо знаешь, или от того, кого, ты даже еще не знаешь, встретишь ли.
Tanıdığım, bildiğim eski dost bir eşcinsel arkadaşımla, çocuk sahibi olmayı gözden geçirirdim. Eğer bu adamı tanıyorsan neden olmasın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]