English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Л ] / Люди думают

Люди думают translate Turkish

950 parallel translation
Если бросить щебенку в окно, люди думают, что это град... и встают, чтобы закрыть окно.
Cama çakıl taşı atarsan insanlar dolu yağdığını düşünür ve pencerelerini kapatmaya gelir.
Люди думают, у нас в жизни только роскошь и романы но на самом деле мы одиноки.
İnsanlar bizim çekici ve romantik bir yaşam sürdüğümüzü sanırlar ama bizler gerçekten yalnızızdır.
ну, я знаю, и это и-зу-ми-тель-но люди думают, что я псих, потому что я все время беспокоюсь если б вы обращали внимание, вы б тоже беспокоились вы бы лучше обращали внимание или этот мир, который мы так любим, мог бы убить вас Сейчас я могу ошибаться, но я так не думаю потому что там, снаружи - джунгли снаружи - джунгли.
Çeviri : black _ milk Temmuz 2008
Люди думают, что проститутки постоянно делают аборты.
İnsanlar fahişelerin sürekli kürtaj yaptırdığını sanır. Bu doğru değildir.
Люди думают, что это секрет, но, в конце концов, его нет.
Gizli saklı şeyler olduğuna inanılırdı, ama aslında bir hiçten ibaret.
Люди думают, что британцы всегда типа... прощают и забывают и... я думаю, мы должны были бы принять ответные меры.
İnsanlar, İngilizlerin hep affedici olduğunu ve yapılanları unuttuğunu düşünüyor. Bence misillemede bulunmalıyız.
Люди думают, что они развивались. Они ошибаются.
İnsanlık ilerlediğini sanıyor.
Когда люди думают, что ты улыбаешься, они улыбаются в ответ, и им от этого хорошо.
İnsanlar güldüğümü düşünüp bana gülüyorlar, bu da onların iyi hissetmelerini sağlıyor.
Люди думают, что старые законы уже не действуют, и начинают нарушать. Думают, что до них нет никакого дела, потому, что время тяжелое.
Eski kuralların geçerli olmadığını sanıyorlar ve onları aşmaya başlıyorlar, kimse takmaz diye düşünerek.
Люди думают, что они видят призраков, и они вызывают этих существ кто показывает до сделки с проблемой с поддельным электронным Светопреставлением.
İnsanlar da hayalet gördüklerini sanıp bu düzenbazları arıyorlar. Onlar da yalan bir ışık oyunu ile ortaya çıkıyorlar.
Люди думают, что правительство не говорит им всей правды.
İnsanlar hükümetin yeterince bilgilendirme yapmadığını düşünüyor.
- Люди думают, что нет ничего хуже, чем жить в инвалидном кресле.
Herkes tekerlekli sandalyede yaşamayı dünyanın en kötü şeyi sanıyor. Ben öyle bakmıyorum.
- Люди думают, что ты обманщик.
Saygıdeğer medyumlar senin bir sahtekar olduğunu düşünüyorlar.
Люди думают что на Экваторе, потому что там жарко, стало быть одежды минимум, мужики в любое время могут увидеть женскую грудь и возбудиться, и поэтому происходит много ебли!
İnsanlar ekvator olduğunu düşünüyor çünkü ekvator sıcak diye çok bir şey giymiyorlar erkekler kadınların göğüslerini görebiliyor azıyorlar ve bir sürü sikiş dönüp duruyor, diye düşünüyorlar.
Обычно, когда люди думают о ядерной энергии, они думают об этом.
Çoğu insanın nükleer enerji dendiğinde aklına gelenler, bunlardır.
Люди думают, что я - их друг.
O insanlar beni arkadaşları gibi görürler.
Люди думают, что они навсегда, что всегда будет завтра.
İnsanlar sonsuza dek yaşayacaklarını sanırlar.
Некоторые люди думают, что будущее это конец их истории.
Bazı insanlar geleceğin tarihin sonu olduğunu düşünürler.
Что, если люди думают о геройстве... -... а дело просто в удаче? - Не беспокойся.
Magic, insanlar senin bir kahraman olduğunu düşünüyorlarsa....... ama sen sadece şanslı biriysen ne olur?
Люди думают, раз он богат и жесток, то у него нет чувств.
İnsanlar onun zengin, güçlü ve zalim olduğu için.. .... duygusuz biri olduğunu düşünüyorlar ama öyle biri değil.
Люди думают, что ты не можешь без секса.
İnsanlar senin seks bağımlısı olduğunu düşünüyor.
Люди думают, что банк неустойчив.
İnsanlar bir bankanın mali açıdan zayıf olduğunu düşünüyor. - Sonuç :
Многие люди думают, что это иглу, но это всего лишь пластиковый разделитель.
Pek çok insan iglu olduğunu sanıyor, oysaki plastik bir bölmeden ibaret.
По-моему, люди думают о своих офисах как о магазинах канцтоваров.
Bence insanlar, ofislerini iş yeri olarak görmüyorlar. Daha çok içlerinde pasta bulunan bir kırtasiye olarak görüyorlar.
Люди думают, что в группе всего пять членов. Но они неправы.
İnsanlar Omurga Tıkırtısı`nın sadece 5 tane üyesi olduğunu düşünüyorlar ama yanılıyorlar.
Жизнь и смерть существуют сами по себе Это люди думают, что они рождаются, потому что очень хочется их маме или потому что Господь решил, что местной бейсбольной команде нужен новый фаворит.
Yaşam ve ölüm bir sebep için yaşanmaz. Biz insanların anneleri öyle istediği için doğduğunu düşünebiliriz ya da Tanrının Giants'lara karşı başka bir tur sayısı vurucusu istediğini.
Я занимаюсь тем, что думают люди.
Sizi biraz aydınlatayım. İnsanların ne düşüneceği konusunda otorite benim.
Когда люди в Америке влюблены в друг в друга или думают, что влюблены они, обычно, целуются.
Amerika'da insanlar aşık olduğunda ya da aşık olduklarını düşündüklerinde çoktan öpüşmüş olurlar.
Ты знаешь, Эд, есть люди, которые думают, что мы очень медленно разбираемся с этим делом. Да?
- Ed, bu cinayeti çözmekte çok yavaş davrandığımızı düşünenler var.
Пусть тебя не волнует, что думают люди.
İnsanların ne düşündüğü hakkında fazla endişe etme.
Некоторые люди так думают.
- Bazı insanlar öyle olduğunu düşünüyor.
Независимо от того, что думают люди.
İnsanların ne düşündüğü önemli değil.
Знаете, что думают эти люди?
Diğerleirini duydun. Ne düşündüklerini biliyorsun.
Идите домой... а я посижу и подумаю, что я сделал не так и почему люди приходят и думают, что меня можно купить.
Evine git. Ben burada oturup kendime bu kadar insanın beni satın alabileceklerini sanması için ne yaptığımı soracağım.
Они думают, что люди с улицы спят и видят снова стать рабами капиталистов.
Dışarıda gezen insanların bunu düşündüğünden eminler. Onların yeniden birer kapitalist köle olmak istediğini sanıyorlar.
Боунс был прав. Эти люди не живут, а существуют. Они не творят, не производят, даже не думают.
Bu insanlar yaratmıyor, üretmiyor, düşünmüyorlar bile.
Один из аргументов против компьютерного управления был в том, что они не думают, как люди.
Kontroldeki bilgisayar aleyhindeki bir argüman da, onların insan gibi düşünemediği.
Они уже думают как белые люди.
Artık beyaz adam gibi düşünmeye başladılar.
Но, вы знаете, некоторые люди гетеросексуальны, некоторые бисексуальны, а некоторые не думают о сексе вообще.
Bazıları, biseksüeldir. Bazıları seksi hiç düşünmezler.
Возможно ты меня и не воспринимаешь всерьез, но есть люди, которые так не думают и сейчас они ищут меня.
Belki bir hiç olduğumu düşünebilirsin ama farklı düşünen birçok insan var. Hatta beni arayanları bile var.
Эти люди чувствуют печаль и одиночество и пустоту точно так же, как кто-то еще и они даже хотят заполнить эту пустоту материализмом, потому что они думают, что это заставит их чувствовать себя лучше.
insanlar kendilerini üzgün hissediyorlar, yalnız hissediyorlar, boş hissediyorlar Ve bu boşluğu materyalizmle doldurmaya çalışıyorlar, bunun onları daha iyi hissettireceğini sanıyorlar.
То, О чем я действительно волнуюсь, - люди, которые против жестокости, люди, которые против жестокости к животным и чувствуют себя достаточно благочестивыми думают что оправданно причинить вред или наносить ущерб этим людям.
Benim asıl kaygılandıklarım, insanlara ve hayvanlara zulüm edilmesine karşı olup, bununla birlikte, yeterince haklı olduklarını düşündükleri için, bu zalimlerin acı çekmelerini isteyenler ve bunu haklı görenler.
Люди носятся, Думают, когда же бомбы упадут, а дело все в том, что бомбы уже упали.
Herkes etrafta koşturup bombaların ne zaman düşeceğini merak ediyor... ve işin aslına bakarsak bombalar çoktan düşmüş durumdalar.
Они думают, что люди это смотрят.
İnsanların böyle şeyleri izlediklerini düşünüyorlar.
Но когда ты знаешь, что о тебе думают люди в итоге становишься такой.
Senin bir türlü olduğunu düşünmeye başlasınlar sonuçta öyle oluveriyorsun.
Что сейчас думают о браке молодые люди? Вы хотите, чтобы я написала сочинение?
Bu günlerde genç insanlar evliliğin ne olduğunu sanıyor?
Люди не хотят ничего рядом с ними, даже если это что-то, во что они верят, что-то, что они думают нужно обществу, например тюрьмы.
İnsanlar hiçbir şeyi yanlarında istemiyor, kendi inandıkları bir şey olsa bile, toplumun ihtiyaç duyduğunu düşündükleri şeyler, hapishaneler mesela. Herkes daha fazla hapishane istiyor değil mi? Herkes daha fazla hapishane istiyor.
Надеюсь, люди не думают, что я женюсь на тебе из-за денег вместо твоих менее очевидных качеств.
İnsanların seninle paran için evlendiğimi düşünmemesini umuyorum bunun yerine daha az olanaklarla olduğunu düşünsünler.
Люди смотрят фильмы типа "МакБейн" и думают, что здесь только выстрелы.
İnsanlar McBain gibi filmleri seyrediyorlar, ondan sonra hepsi düşünüyor ki herşey bang-bang, vurdu-kırdı, polisler ve soyguncular.
Люди слишком много думают о карьере.
İnsanlar mesleklerine çok önem veriyorlar.
Люди слишком много думают о прошлом.
İnsanlar geçmişte olanları düşünerek çok fazla zaman harcıyorlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]