English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ М ] / Могу я идти

Могу я идти translate Turkish

875 parallel translation
- Могу я идти?
- Gidebilir miyim?
Идти можешь. Да не могу я идти!
- Yürüyebiliyorsun.
Я не могу идти к старику Маршалю сейчас. Уже поздно.
Bu saatte gidip de yaşlı Marchal'ı göremem.
- Я могу идти?
- Gönderileceklerin hepsi bu mu?
Я могу идти по миру с высоко поднятой головой.
Başım dik benim, dünyayla yüzleşebilirim.
Может, начнёшь работать и оставишь меня впокое? Могу я теперь идти, тётя Полли?
Kendi işine bakamıyor ve bir insanı rahat bırakamıyor musun?
Я могу идти.
Sanırım yürüyebilirim.
Могу я теперь идти?
Artık gidebilir miyim?
Но я не могу туда идти, Крэг.
Ben oraya gidemem Craig.
Хорошо, я все еще могу идти?
Olsun, Ben yinede gidebilir miyim?
Я больше не могу идти.
Daha fazla gidemem.
Затем начальник сказал, что я могу идти.
Sonra müfettiş gidebileceğimi söyledi.
Я не могу идти в ваше заведение через Оксфорд-стрит.
Evine Oxford Sokağı'ndan gidebilirim.
Я не могу идти в полицию.
Polise gidemem. En azından henüz olmaz.
Я не могу идти домой, Джулиан.
Bu gece eve dönemem, Julian.
Я могу идти, господин судья?
- Başından beri, Sayın müdürüm?
Я могу идти сама!
Kendi başıma yürüyebilirim.
- Я могу идти? - Да
- Şimdi gidebilir miyim?
Я могу идти?
Ee, gidebilir miyim?
Он был очень возбужден и сказал идти к нему домой так быстро, как я могу, потому что его дочка была изнасилована.
Çok heyecanlıydı ve hemen onunla... evine gitmemi istedi... kızına tecavüz edildiğini söyledi.
Я не могу идти домой так.
- Eve bu şekilde gidemem.
Я могу идти?
Artık gidebilir miyim?
Идти воровать я не могу - мне стыдно.
Maaş almaktan utanıyorum.
Я нe могу идти.
Kurtulamıyorum.
Что... Я не могу идти дальше!
- Diğer tarafta kapalı.
Я не могу идти ни в какую сторону!
Diğer tarafta kapalı.
Я могу идти?
Gidebilir miyim?
Ты уверена, что я могу идти?
Bundan emin misin?
Я не могу идти в одной...
Sıranız geldi.
Итак, капитан, думаю, я могу идти.
- Sanırım şimdi gitmekte özgürüm. - Hayır, değilsin.
Нет, капитан, я могу идти.
Hayır, Kaptan. Kaçabilirim.
Я не хочу идти, но не могу остановиться.
Bilmiyorum. Gitmek istemiyorum ama kendimi durduramıyorum.
Я могу идти спать?
- Odama geçip kitap okuyabilir miyim?
Без них я не могу идти домой.
Para etmez. Saatim olmadan eve giremem.
- Я могу идти?
Ben de sizi bekliyordum.
- Я туда не могу идти.
- Oraya giremiyorum.
Я не могу идти дальше, пойдем назад!
Devam edemem, artık geri dönelim!
Но сейчас я идти не могу.
Şu anda gidemem değil mi?
Я не могу, должен идти.
Gelemem. Eve gitmem lazım.
Миссис Блэйни сказала, что я могу идти.
Bayan Blaney çıkabileceğimi söyledi.
Капитан, я могу идти?
Müdür Bey, gidebilir miyim?
Поэтому мне так больно, я не могу видеть тебя таким испуганным, жалким, с утра идти на работу, ты мечешься.
Bu yüzden bu kadar acı veriyor. Seni böyle görmeye dayanamıyorum. Korkmuş, mutsuz, işe gitmek istemeyen.
Я могу идти? Ну, мне хотелось бы закончить неврологическую проверку.
Nörolojik muayeneni bitirmek isterdim.
Я не могу идти быстрее!
Acele ediyorum işte!
Ты знаешь, я не могу идти туда с каждой мелочью.
Küçük bir şey için çalışamam.
Могу я идти, сэр?
Ben artık gidebilir miyim, efendim?
Сказали, что я ничего не сделал... поэтому могу идти на свободу и жить где-нибудь на острове.
Bir şey yapmadığımı söylediler o yüzden gidip bir adada yaşayabilirim.
И я не хочу идти к тебе домой, потому что терпеть не могу собаку и звонящий телефон.
Evine gelemem. Çünkü köpeğin ve sürekli çalan bir telefonun var.
Сейчас мне нужно идти, но я могу вернуться к вам позже?
Bak, ben şimdi gidiyorum. Ama daha sonra gelebilir miyim?
- Я не могу идти дальше.
- Bir adım daha atacak gücüm yok.
Я не могу идти без тебя.
Kendini kurtar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]