English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Н ] / Не страшно

Не страшно translate Turkish

1,869 parallel translation
Мне не страшно.
Korkmuyorum.
Ты не понимаешь. Мне страшно за Долтон.
Dalton için korkuyorum.
Не страшно.
Dert etme.
Не страшно.
Sorun değil.
Это совсем не страшно.
Korkunç bir şey değil ki, seksi.
Не знаю, ник, мне страшно
- Bilmiyorum. - Nick, korkuyorum.
Если да, то мне не страшно.
Çünkü korkutması gerekiyorsa, işe yaramadı.
Уж простите, но мне совсем не страшно.
Üzgünüm ama hiçbir işe yaramıyor.
Но это не страшно.
Ama sorun değil.
Это не страшно, потому что он не был похищен.
O zaman sorun yok, çünkü o kaçırılmadı.
Это не страшно.
Önemli bir durum yok ama.
Я подумала, что это не страшно, раз они все равно твои.
Onlar zaten senin olduğuna göre bir şey olmaz dedim.
Не страшно.
Bir şey değilmiş.
Ну ладно, не страшно.
İyi, o halde.
И я злюсь, а когда я не злюсь, то мне страшно.
Kızgınım. Kızgın olmadığım zaman da korkuyor oluyorum.
Не могу.Мне страшно.
Yapamam. Korkuyorum.
Но я тебе уже рассказала, так что не страшно
Ama sana anlattım, o yüzden fark etmez.
Да, но это не страшно.
Evet ama önemli değil.
Зубная паста - это не страшно.
Diş macunundan bir şey olmaz.
Надеюсь не страшно.
Umarım mahsuru yoktur.
- Это не страшно.
- Çünkü o hiç korkunç değil.
Вам не страшно?
Korkmuyor musun?
Это... это не так уж и страшно.
Bu manyak bir şey. O kadar da büyütmeye gerek yok.
Просто мне было страшно признать это, потому что я не хотела думать, что кто-то мог вырастить мою дочь лучше, чем я сама.
Sanırım bunu itiraf etmekten korkuyordum, çünkü kızımı benim yetiştirebileceğimden daha iyi yetiştirecek birinin olma ihtimalini düşünmek istemedim.
Я духовно не очень проголодался, а физически - страшно просто!
Ruhsal açıdan çok acıkmadım ama fiziksel olarak ölüyorum
Я не виню их, за что, что им страшно.
Korktukları için onları suçlamıyorum.
Не могу поверить, что ты способна разрушить мои отношения с моим отцом, потому что тебе страшно, что твой не полюбит тебя такой, какая ты есть.
Sırf baban gerçek seni tanıyınca, sevmez diye korktuğun için babamla olan ilişkimi mahvedeceğine inanamıyorum.
Да, выглядит не так страшно, когда ты в наручниках, приятель.
Ellerin kelepçeliyken o kadar korkutucu görünmüyorsun ahbap.
Это не самое страшное Это не так уж и страшно, как раньше с Дэмианом.
Yani tabi, Damien'le olandan daha kötü değili.
Не знаю, но судя по тому, как смотрит кошка, когда сжимаешь ей горло, это весьма страшно.
Bilmiyorum, ama bir kedinin gözünden onun boğazını sıkıyorken, hayli korkunç görünüyordur.
Но давайте не будем упускать тот факт, что вы стали жертвой страшной аварии, Антонио, так что некоторый дискомфорт вполне ожидаем.
Çok kötü bir kazanın kurbanu olduğun... gerceğini unutmayalım, Antonio Biraz rahatsız hissetmen normal yani.
Знаю, что это не звучит так уж страшно - облако - но это облако вдруг как бы переносит вес машины на крылья.
Biliyorum, - bulut - lafı kulağa çokta korkunç gelmiyor fakat bu bulut, kanatlar üzerinde aniden bir araba ağırlığında baskı yapıyor
Люди часто ошибаются в том, что важно. Нестрашно, если делаешь неправильный выбор, Страшно, если не делаешь никакого.
İnsanlar hiç hata yapmamaları gereken zamanlarda yanlış karar vermemek için çok fazla endişeleniyorlar.
То, что случилось сегодня, было так страшно, и произошло это потому что мы не были честны друг с другом.
Bu gece yaşananlar çok korkunçtu ve yaşanmasının sebebi de birbirimize karşı dürüst olmayışımızdı.
В смысле, не настолько страшно как было у нас в ВВС.
Yani Hava Kuvvetleri'nde gördüğüm gibi değildi hiç.
Это не так уж и страшно...
Tabii, tabii.
Но это не так страшно.
Fakat önemi yok.
А тебе никогда страшно не хотелось...
Hiç şey söyleme arzun oldu mu...
Вчера Барни решил, что ему придётся попрощаться с любимым человеком, и это заставило его задуматься... что, может, ребёнок в нашей компашке - это не так и страшно.
Dün, Barney gerçekten sevdiği birisine güle güle demek zorunda kalmıştı. Bu da ona grubumuza bir bebeğin girmesinin dünyanın sonu olmayacağı düşüncesini kazandırdı.
Не так страшно прислушиваться к интуиции время от времени.
Ara sıra önsezilerine göre hareket etmek dünyadaki en kötü şey değildir.
Нет, правда, это ж всего 15 минут, не страшно.
- Sorun değil. 15 dakikamı alır. 15 dakikamı alır.
Или, по крайней мере, было страшно.
En azından öyleydi.
Не так страшно, как война и медведи. Вы знаете, конечно, я нахожу... О, хороший день, сэр.
Savaş ve ayı gibi kötü korkunç şeyler değil.
Да, это.... это так страшно, не то, что...
Evet, çok... Çok ürkütücü, değil mi?
Не вспомнишь никогда! Тщетно убегаю от печали страшной.
kimliği belirlenemeyen biri tarafından çok sayıda insanın gözleri oyuldu. farklı sınıflardan. *
Но я наконец понимаю, что не всё так страшно если только твое тело не превратилось в монстра.
Ama sonradan o kadar da korkunç olmadığının farkına varıyorsun. Değişen tek şeyin vücudun olduğu sürece.
Знаю, вы учили меня ничего не бояться, но мне очень страшно.
Bana korkmamayı öğrettiğinizi biliyorum, ama çok korkuyorum.
Я знаю, вы учили меня ничего не бояться, но мне очень страшно.
Bana korkmamayı öğrettiğinizi biliyorum, ama çok korkuyorum.
Не страшно, мы легко его перепрыгнем
Sorun değil, bu mesafeyi çok rahat atlarız.
Если у меня есть пистолет, то это не значит, что мне не может быть страшно.
Silahımın olması korkmayacağım anlamına gelmez.
Быть уволенным и лишенным пенсии далеко не так страшно, как обвинения, которые прокурор мог выдвинуть.
Savcının, hakkında açacağı dosya, kovulmaktan ve emeklilik ikramiyesini kaybetmekten daha kötü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]