English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ П ] / Полный бред

Полный бред translate Turkish

216 parallel translation
Твоя писанина - воображение, полный бред.
Yazılarına biraz daha hayal gücünü katmalısın.
- Это полный бред. - Это не бред.
- Ben deli değilim.
Потому что мы летели вниз головой. Полный бред.
- Ters dönmüştüm.
- Полный бред.
Deli zırvası.
полный бред!
Çılgınlık!
Простите, но это полный бред.
Biliyor musun? Üzgünüm ama bu delilik.
Это полный бред.
Bu saçmalık.
Я был в грёбанной кутузке всю ночь, и вы приходите сюда и говорите полный бред!
Bütün gece lanet olası bir hücredeydim, ve sen buraya gelip saçmalıyorsun!
Полный бред.
Bu biraz aptalca.
То, что ты говоришь, полный бред, черт возьми.
Bu dediklerin çok anlamsız.
Это же полный бред.
- Çıldırmışsın sen.
Все это полный бред, и ты дисквалифицирован за обман.
Medikal bir terim. Belki eski bir kelimedir. Biliyormusun Gramps?
Просто ужас какой-то. Семейные обеды - полный бред.
Ailecek akşam yemeği yiyorlar falan, artık bunları yaşayamıyorum dostum.
Все что происходит - полный бред.
- Hiç bir anlamı yok.
Это же - полный бред.
Ne saçma bir şey.
Это полный бред!
Bu tamamen saçmalık!
Когда же вы наконец поймете, что все ваши идеи - полный бред!
Neden çağdışı fikirlerini söylemiyorsun?
Полный бред, если честно.
Bir dolu zırvalık gerçekten.
- Полный бред.
- Bu resmen saçmalık!
- Но это же полный бред!
- Alex, bu çılgınlık.
Полный бред! Ты должен нам подыграть.
- Bu yüzden mi bu oyunu oynadın.
Полный бред. А теперь спокойный ночи.
Haydi, iyi geceler.
- Полный бред.
Bir sürü saçmalık işte.
Это полный бред.
Bu çok saçma.
Наверное, это прозвучит, как полный бред.
Bu sana saçma gelebilir.
Полный бред.
Bunların hepsi saçmalık.
О, Ник, это полный бред.
Oh, Nik, bu çok can sıkıcı bir şey.
Полный бред!
Manasız!
Это полный бред, даже для него.
Bu delilik. Onun için bile...
Полный бред.
Bu çılgınlık.
- Бред. Полный бред.
- Bu çok aptalca.
- Это полный бред.
- Ah, bu saçmalık.
Нами помыкают мужья, что полный бред, ведь они за решеткой.
İkimiz de kocalarımız tarafından kontrol ediliyoruz. Bu çok aptalca çünkü ikisi de parmaklıklar arkasında.
Я объяснил Дуайту, что есть честь и в поражении. Что, как мы понимаем, полный бред.
Dwight'a bugün kaybetmenin de bir onur olduğunu gösterdim, aslında bu hepimizinde bildiği gibi saçmalık.
Это полный бред, тут нет машин.
Çok saçma bir şey. Trafik yok.
Это все полный бред.
Hayır, bunların hepsi saçmalık.
На его предложение познакомиться любая женщина, скажет что это полный бред.
Bir kadınla asla beraber olamayacağını biliyoruz ; kadın nalları dikmediği sürece.
Это полный бред.
Hem de hiç mantıklı gelmiyor.
Xорошо, Уэнделл, но при всем моем уважении - это полный бред.
Ama Wendell alınma ama bu çok mantıksız.
Это полный бред.
Dediklerin saçmalık.
Твоя кандидатура, полный бред
Hayal görüyorsun.
Полный бред!
Bu çılgınlık!
Все это полный бред, понял?
Bütün bunlar götten uydurma saçmalıklar tamam mı?
- О, это полный бред!
Saçmalık bu. Öyle mi?
Полный бред.
Bu aptalca değil mi?
- Это полный бред!
İIkini atıyor.
Полный бред.
Bu çılgınlık. Al benden de o kadar.
Ты сказал : "Полный бред".
Ben söylemedim.
Это же бред полный, пойдем заберем свои деньги.
Bu saçmalık ahbap, hadi gidip paramızı geri isteyelim.
- Да, полный бред.
- Bu çılgınca.
Это полный бред, парень.
Spiritüel anlam düzeyinin olduğu kadar anlatı düzeyinin de altında bir materyalizm..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]