English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ П ] / Помогать

Помогать translate Turkish

4,852 parallel translation
Я пытаюсь помочь. Я не прошу помогать.
- Sana yardım etmeye çalışıyorum.
Я думала, ты будешь ответственней помогать ей.
Biraz ona yardımcı olma sorumluluğu hissedersin diye düşünüyordum.
Я спускаюсь помогать.
Aşağıya, yardıma gelin.
Мне нравится помогать людям.
İnsanlara yardım etmeyi seviyorum.
Ладно, Калеб, если ты не хочешь помогать...
Tamam, Caleb yardım etmek istemiyorsan -
Помогать шеф-повару.
Aşçılara yemeği hazırlamaya yardım etmek.
Я знаю, чего ты добиваешься, и не собираюсь тебе помогать.
Ne istediğinizi biliyorum lakin size yardım edemem.
Люблю первым помогать людям.
İnsanlara yardım eden ilk kişi olmayı seviyorum.
Я будут помогать Аттикусу, Петунье, или как ты там его назовёшь, но отношения между нами? Всё кончено.
Atticus, Petunia, çocuğun adı her ne olacaksa onun yanında olacağım ama aramızda romatik bir şeyler olmayacak.
По моему опыту на такую работу не пойдёт кто-то, у кого нет сильного желания помогать людям, лечить людей.
Tecrübelerime göre insanlara yardım etmek iyileştirmek istemeyen biri o işi yapmaz.
Мемориал будет напоминать нам, что нужно двигаться вперёд, продолжать жить и помогать друг другу, вместе.
Anma töreninin olayı hayatımıza hep birlikte devam etmektir.
Не волнуйтесь, я планирую выиграть дело, даже если вы отказываетесь помогать.
Merak etme, hala davanı kazanmayı düşünüyorum,... sen yardım etmeyi reddetsen bile.
Сказал не помогать мне?
Bana yardım etmemeni mi söyledi?
Это благословение, что ты стареешь так медленно, Джаинг, ты способна помогать стольким поколениям проходить, через изменения.
- Bu kadar yavaş yaşlanıp değişim boyunca pek çok nesle öğüt verebilmen büyük bir lütuf Jiaying.
Ты, действительно, думаешь, что они вам будут помогать?
Sana yardım edeceklerini mi sanıyorsun?
Я Линкольн, буду помогать тебе с перерождением.
- Ben Lincoln, senin dönüşüm rehberinim.
Я думала, что если не могу найти тебя, возможно, я могу помогать защищать других, так что я пришла сюда.
Eğer seni bulamayacaksam belki diğerlerini koruyabilirim diye düşündüm. Bu yüzden buraya geldim.
Пока я буду помогать своей команде ты будешь воссоединяться с прошлым.
Ben gidip ekibime yardım edeyim, sen de burada kalıp geçmişinle tekrar bir arada ol.
Я собирался привозить тебя каждое утро и забирать, помогать с научными проектами... делать вулкан, кто же не любит вулканы, правда?
Her gün seni okula götürüp getirecektim. Bilim projelerine yardım edecektim. Volkan meselâ, kim volkan sevmez ki, değil mi?
Мне нужно просто принять это... принять, что моя жизнь здесь, моя цель... помогать моим людям.
Sahiplenmem gerekiyormuş sadece. Buradaki hayatımı, halkıma yardım etme amacımı sahiplenmeliymişim.
Позволь мне помогать людям.
Bırak insanlara yardım edeyim.
Да, это хорошее дело. Помогать.
Hayır, sen doğru olan şeyi yaptın, ona yardım ettin.
Он будет помогать тебе всем, чем сможет.
Sana her şekilde yardım edecektir.
Эдвин Джарвис. Он будет помогать тебе всем, чем сможет.
Sana her şekilde yardım edecektir.
Через много лет, когда я был в Руанде... пытаясь помогать местным церквям предоставлять помощь и укрытие беженцам.
Yıllar sonra, Rwanda'daydım yerel kiliselerin mültecilere destek ve ibadet yeri sunmalarına yardım ediyordum.
Мы хотели помогать людям, среди которых росли.
Birlikte büyüdüğümüz insanlara yardım edecektik.
! Ты же юрист. Ты должен помогать людям.
Senin insanlara yardım etmen gerekir.
Освободи свой кабинет. Я устал тебе помогать.
Sana yardım etmeye çalışmaktan bıktım.
Не знаю, просто... хотел помогать людям.
- Bilmiyorum. Sanırım... - İnsanlara yardım etmek istedim.
Что лучше помогать его сыну.
Oğluna göz kulak olmam gerekiyor.
Нельзя выбирать кому помогать, кому нет.
Kime yardım edeceğimizi seçemeyiz.
И мы хотим помогать тебе.
Ve sana yardım etmek istiyoruz.
Я не стану помогать тебе с этим разобраться, Даг.
Sana kendi yarattığın pisliği temizlemen için yardım etmeyeceğim, Doug.
Ты не можешь помогать мне.
- Hayır, hayır. Yardımcı olamazdın.
Я больше не смогу вам помогать, но она сможет.
Ben artık yardım edemem ama o sana yardım edebilir.
Но с тех пор как Барри стал Флэшем, и мы начали помогать оберегать этот город, я нашла новый способ помочь людям.
Barry, Flash olduğundan ve şehri güvende tutmak için çalıştığımızdan beri insanlara yardım etmenin yeni bir yolunu buldum.
Он хочет помогать людям, как и ты.
Oda insanlara yardım etmek istiyor, tıpkı senin gibi.
Ты хотела вредить людям, а не помогать им.
İnsanlara zarar vermek istedin, onlara yardım etmek değil.
Каждый день вы находите способ помогать людям.
Her gün insanlara yardım etmenin bir yolunu buluyorsunuz.
Мы нарушаем правила, чтобы помогать людям.
- Nasıl? Biz kuralları, insanlara yardım etmek için çiğniyoruz.
Я не стану помогать вывозить твоих врагов из города.
Düşmanlarını şehirden çıkarmana yardım etmeyeceğim.
– Тогда я не стану помогать тебе.
- O zaman ben de yardım edemem.
Будут помогать с реабилитацией.
Uzun vadeli rehabilitasyon.
Так наследие Дэнни в том, что бы помогать тем, кто убил его?
Danny'nin mirası onu öldüren insanlara yardım etmek gibi bir şey mi olacak?
Ему должен был кто-то помогать.
O ona yardım başkasını sahip olmalıdır.
Помогать разрушить мир ради спасения одного человека?
Bir kişiyi kurtarmak için Dünya'nın yok edilişine yardımcı olmak mı?
Потому что, не знаю как вы, но меня нисколько не интересует помогать тебе убить себя.
Sizi bilmem ama kendini öldürmene yardım etmek ilgimi çekmiyor pek.
Можешь помогать ему, пока он будет ждать суда.
Mahkemeye çıkmayı beklerken elini tutarsın.
Я больше не буду тебе помогать!
- Sana yardım etmekle işim bitti!
Но с чего мне ему помогать?
Ama neden onun için teknik destekte bulunayım ki?
Он будет помогать тебе.
Sana yardım edecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]