English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ П ] / Помогают

Помогают translate Turkish

1,295 parallel translation
Они помогают сохранить судно...
Tekneleri kazalardan korurlar.
И помогают нам избегать рифов...
Ve kayalara bindirmemizi engellerler.
Ноготки - Она говорила, Что они помогают помнить только
Çünkü sadece iyi şeyleri hatırlamana yardım edermiş.
Мифические наслоения настолько велики... и не помогают делу.
Efsanevi örtü o kadar kalın ki... ve iyi de değil.
Некоторые люди для нас – словно зеркало. Они окружают нас и помогают понять, кто мы.
Bazen başka insanlara, bizi tanımlayacak ve kim olduğumuzu söyleyecek aynalarmış gibi güveniriz.
Они помогают?
İşe yarıyorlar mı?
Ленточки помогают нам узнавать друг друга на улицах и передавать новости.
Bu kurdeleler, diğerlerini ayırt edip yeni haberleri almamızda işimize yarayacak.
А то не очень похоже, что мне помогают.
Siz hiç yardımcı olmuyorsunuz.
Они помогают бездомным.
Evsizlere yardım ediyorlar.
затычки в уши хорошо помогают
Kulak tıkacı oldukça işe yarıyor.
Противоприпадочные препараты не предотвращают припадки, они просто помогают лучше справляться с ними.
Nöbete karşı kullanılan ilaçlar nöbet oluşmasını engellemez.
Эти сигары совсем не помогают.
Bu purolar hiç de yardımcı olmuyor.
Видимо, помогают тебя терпеть.
Görünüşe göre, seni tahammül edilebilir kılıyorlar.
Они помогают забыться.
Amaç ne? Unutmanı sağlar.
Не только. Эти встречи помогают мне во многом.
Hayır, birçok yönden faydasını görüyorum.
Она помогают студентам выезжать на учебу за рубеж.
Yurt dışında okuyan öğrencilere finansal destek de sağlıyor.
Говорят, что они помогают при потнице.
Vebaya iyi geliyormuş.
Норвежские добровольцы помогают финнам
Norveç, Finlandiya'ya yardım etmeye gönüllü.
Я думаю мои визиты помогают ей.
Ziyaretlerimin, ona yardımcı olduğunu sanıyorum.
Они помогают исполнителям не сбиться с пути истинного.
Tiyatroda aktörlere unuttukları satırları hatırlatırlar.
Я считаю, что такие вещи скорее мешают, чем помогают.
Sanırım bu tür şeyler yardımdan ziyade engellemeye neden olur.
Фальшивые воспоминания помогают смешаться с людьми.
Uyum saglamalari için sahte anilarla donatilirlar.
Никто не знает, насколько беспомощной может чувствовать себя крыса. Зато мы знаем, что препараты, которые мы им даем, чтобы они больше плавали - это те же препараты, которые помогают людям * типа тебя * справляться с депрессиями.
Yani, kimse farenin... ne derece aciz hissettiğini bilmiyor Bildiğimiz ise fareleri yüzdüren ilaçların insanları daha az depresif yaptığı.
Да, таблетки от аллергии не помогают.
Evet, alerji hapları işe yaramıyor.
Они помогают друг другу.
Birbirimize arka çıkmalıyız.
А в семье все друг другу помогают.
Aile fertleri birbirine yardım eder.
Но всем балеринам на свете помогают сигареты!
Fakat dünyadaki her balerin için geçerli olan tek şey sigaradır!
И никакие пластыри не помогают.
Ne kadar yara bandı yapıştırsam da, acısı geçmiyor.
Соседи помогают моей работе, как своей.
Komşular, kendi işleriymiş gibi benim işlerime yardım ediyorlar.
Эмоции помогают мне понять жертв. Увидеть то, что видели они.
Kurbanları kurtarmamı gördüklerini görmemi sağlayan da bu.
Ну, если тебе будет лучше, я, наверное, смогу играть через боль, но эти таблетки, похоже, очень помогают.
Bak, kendini daha iyi hissettirecekse, acı çekerek oynamaya devam edebilirim,... ama hapların gerçekten yardımı oluyor.
Твои визги не помогают моей раскалывающейся голове.
Senin yüksek eğilimli tiz sesle bağırman baş ağrıma yardımcı olmuyor.
Я благодарю за новые отношения, которые помогают нам понять, как далеки мы от того, кем были...
Yeni ilişkilere de şükürler olsun. Onlar bize, geçmişteki halimizden ne kadar uzaklaştığımızı gösteriyor.
Бета-блокаторы не помогают.
Beta blokörler işe yaramıyor.
Лекарства не помогают.
Kötüye. İlaçlar işe yaramıyor.
Пули не помогают.
Mermilerimiz işe yaramıyorlar.
Мда, помогают против меня.
Tamam, Benim üzerimde işe yarıyorlar.
- Нет, это великолепная идея. Рок-звёзды постоянно помогают больным раком.
Rock yıldızları bu kanserli çocuk olayını hep yapıyorlar.
Да нет, я счастливчик, что живу в эпоху, когда есть разнообразные приспособы, которые помогают мне справляться с недугом.
Hayır, hayır! Ben şanslıyım. Şanslıyım çünkü sorunumla baş edebilmemi sağlayacak çeşitli araçların olduğu bir çağda yaşıyorum.
Мы узнали не только частицы, но и основные принципы, которые помогают нам увидеть связь в нашем мире на микроскопическом уровне.
Sadece parçacıklara.. .. sahip değiliz ayrıca mikroskobik seviyede matematiğin dünyamıza.. .. verdiği muazzam tutarlılığa da sahibiz.
Они помогают во дворе.
Paranı koruyabilirsin.
Пептиды. Помогают телу и разуму взаимодействовать.
Peptid, beden ve zihin arasında iletişim kurar.
Видно, ей помогают.
Yardım eden biri vardır.
Во всяком случае, стены помогают вам в учебе.
En azından antrenman yaparken işe yarıyorlar.
Слова помогают мне как бы вернуть ее.
Kelimeler onu, bana geri getirecekmiş gibi hissediyorum.
Мы видим много различных цветов, которые помогают нам... говорят нам об активности в мозге и то, что мы нашли, это некоторые очень определенные изменения когда люди медитируют или молятся или даже говорят на языках, что было нашим последним исследованием.
Çok farklı renkler görüyoruz, bu da bize... beyinde aktivitenin ne olduğunu göstermesinde yardımcı oluyor. ve son çalışmalarımızda bulduğumuz şey, insanlar meditasyon... veya dua ettiklerinde veya dille konuşanlarda bile, belirgin bazı değişimler var.
Как видите, мисс Белл, наши работы помогают всем феям.
Aslında Bayan Bell, ürünlerimiz her beceriden perilere yardımcı oluyor.
Лудильщики тоже помогают феям с любыми талантами.
Tamirciler de her beceriden perilere yardım ediyor.
Ну, многим, кто "увольняется", помогают в этом.
Şehirde istifa edenlerin çoğu, işten çıkarılmıştı.
Помогают с научными проектами, с оценками за школьные тесты.
Fen projelerinde, sınav notlarında yardım ediyorlar.
Ну тебе-то пончики помогают, разве нет?
Bu çörek işi sen de işe yarıyor, değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]