English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ П ] / Понять

Понять translate Turkish

17,021 parallel translation
Ты должна понять.
Anlaman lazım.
Вам её не понять.
Siz onu anlamıyorsunuz.
Но что я могу, так это понять, почему ты так поступила.
Ama en azından neden yaptığını anlayabilirim.
Если он убил Филиппа Харриса, он настороже, нельзя дать ему понять, что мы его подозреваем.
Eğer Phillip Harris'i öldürdüyse defansif pozisyon alır, yani onun şüpheli olduğunu bilmesini istemeyiz.
Они будут задавать тебе множество вопросов, чтобы понять, где я.
- Evet. Beni bulmak için sana çok fazla soru soracaklar.
Вы должны понять, что иранцы уважают только действия.
Anlaman gereken şu ki, İranlılar sadece.. bir şeyden anlar, o da saldırı.
Другим людям просто нужно это понять. Ты мой сын.
Diğer insanlar bunu anlayacak artık.
Вы ясно дали это понять. Сидя там, поглядывая на часы, показывая нам, что мы зря тратим ваше время.
Oturduğun yerde sürekli saatini kontrol ederek vaktini boşa harcadığımızı bildirerek bunu açıkça belli ettin zaten.
Попытайся понять, Бетти.
Anlamaya çalış, Bets.
Келлер четко дал понять, что в этом случае тебе придется гораздо хуже, чем мне.
Keller, bunun benden daha çok senin için kötü olacağını açıkça belirtti.
Нет, ты ясно дала понять, что вызова на бис не будет.
Yok, sen gayet açıktın bu ilişkide bir daha öyle bir şey istemek yok.
Помимо этой формальности, которая, прямо скажем, спорна, вы должны понять, что есть много факторов, которые мы взвешиваем, принимая каждое решение.
Teknik alanlar hariç tabii ki, onlar tartışılabilir. Bizim burada belirli bir ağırlık taşıyan verdiğimiz her kararın pek çok faktörü olduğunu anlaman gerekiyor.
Эта шкала помогает пациентам понять, что сексуальность не бинарна. Она текучая.
Ölçek, hastanın cinselliği ikili değil değişken olduğunu anlamasına yardımcı oluyor.
Нет, я пытаюсь понять.
Yok, anlamaya çalışıyorum.
Именно это я и делаю - пытаюсь понять.
İşte benim de yaptığım tam olarak bu ; anlamaya çalışmak.
Я просто пытаюсь понять, повлияло ли это событие на... На то, что у вас возникли эти проблемы с мамой.
Bu olayda çözülecek bir şey olup olmadığını bunun annemle aranızda neden bir sorun teşkil ettiğini anlamaya çalışıyorum.
Кто мог бы понять это лучше вас, Вирджиния?
Bunu senden daha iyi kim anlayabilir ki, Virginia?
Тебе пока не понять, под угрозой ты, мы все.
Hepimizin içinde olduğu tehlikeyi anlamıyorsun.
Я не могу понять как, но верю.
Nasıl oldu bilmiyorum ama, bu gerçek.
Как неженатому тебе не понять нерушимую связь между мужем и женой.
Bekar bir adam olarak karı koca arasındaki koparılamaz bağı anlayamazsın.
Или отступите, подождете, чтобы понять не наваляли ли вам?
Yoksa geri çekilip, biraz bekleyerek yumruk yiyip yemeyeceğinizi görmeyi mi bekleyeceksiniz?
В данный момент нам необходимо понять, что произошло с Холденом и почему.
Bu noktada, Holden'a ne olduğunu ve nasıl olduğunu anlamaya başlamamız kritik öneme sahip.
Каким образом история получения травмы помогает понять её опасность?
Travmanın neden olduğu karışıklığı ve karmaşayı geçip gerçek hasarın ne olduğunu nasıl anlayabiliriz?
Теперь вы должны понять... выживет ли он?
Anlamanız gereken şey şudur yaşayacaklar mı?
не сможете понять, что пошло не так.
... nerede sorun olduğunu anlayamazsınız.
Главное, что мы здесь, нужно понять, как выживать в УЭйворд Пайнс.
Önemli olan burada olmamız ve Wayward Pines'ta nasıl hayatta kalacağımızı çözmemiz gerekiyor.
Всё это время мы пытались понять, как их убить.
Bunca zamandır onları nasıl öldüreceğimizi çözmeye çalışıyorduk.
Прошу понять это.
Bunu anlaman için sana yalvarıyorum.
Либо рядом с первым местом посадки, либо дальше, но нужно провести исследования, измерить уровень солнечного света, понять, что из наших запасов семян может вырасти.
Şu anki ekinlerin yanı da olabilir, biraz daha ilerisi de olabilir ama toprak incelemesi yapmalıyız. Güneş ışığı derecesini ölçüp kalan tohumlarımızdan hangilerini ekeceğimizi belirlemeliyiz.
Нужно понять, что он видел, что он знает, хотя бы небольшой кусочек информации.
Ne gördüğünü, ne bildiğini öğrenmemiz gerek. - En ufak bir bilgi olsa bile.
Как их понять?
Onları anlamamıza mı?
Нужно понять, можно ли использовать боль для устрашения.
Acı, yıldırıcı bir etken olarak kullanabilir mi bilmemiz gerek.
Тэо, прошу, попытайся понять.
- Theo, lütfen anlamaya çalış.
Существам снаружи такое не понять.
Bunlar o şeylerin anlamadığı kavramlar.
Вы бы смогли это понять?
Takip edilseydin anlar mıydın ki?
Я могу понять оружие, с этим я помогла.
Silah mevzusunu anlıyorum ve sana bunun için yardım ettim.
Учитывая погибший урожай и увеличение числа Абби, надо понять, почему эта такая покорная, хотя другие хотят нас убить.
Ekinlerin yok olması ve Abby'lerin dışarıda toplanmasıyla diğerleri bizi öldürmek isterken bunun neden bu kadar uysal olduğunu anlamak zorundayız.
Она способна понимать, стОит понять, что именно она понялА, или всё кончено.
Anlıyor. Ne anladığını anlasak iyi olur yoksa her şey biter.
Мне сложно понять твоё поведение.
Neden böyle davrandığını anlamakta güçlük çekiyorum.
Я просто понять хочу...
Sadece, şunu anlamanı istiyorum...
Я покопался в его вещах, чтобы понять...
Bende eşyalarını karıştırıp bir şeyler bulmaya çalıştım.
Я только понять хочу.
İşi çözmeye çalışıyorum sadece.
- Нам не понять, каково это.
- O hissin nasıl olduğunu bilemeyiz...
Если получится понять...
Bunları öğrenirsek eğer...
Как можно понять, через что она прошла?
Alice'in başından geçenleri nasıl anlayabiliriz ki?
Мы бы хотели понять зачем.
Sebebini öğrenmeye çalışıyoruz.
Ты должен понять, что если будешь сидеть без дела, то умрёшь.
Şunu anlaman lazım, bir şey yapmazsan eğer öleceksin.
Слушай, Марко, ты должен понять, всё действительно пошло по пизде, когда Дэнни вернулся домой.
Bak Marco, şunu anlamalısın Danny eve dönünce işler gerçekten, gerçekten ciddi boka sardı.
Я подделала историю и устроилась в этом месте несколько недель назад в надежде, что ты поможешь мне понять.
I bir hikaye sahte. Ve, birkaç hafta önce bu yerde kendimi kontrol Beni anlamaya yardımcı olabilir umuduyla.
Никак не могу понять, почему.
Merak etmeden duramıyorum.
Но сейчас мы не можем понять...
Ama şu aşamada...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]