English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ С ] / Совсем ненадолго

Совсем ненадолго translate Turkish

50 parallel translation
Совсем ненадолго.
Sadece bir iki gün için.
Это всё совсем ненадолго.
Çok kısa sürecek.
Совсем ненадолго.
Yalnızca şimdilik.
Я прошу вас для вашего блага немного раздеться и совсем ненадолго прилечь. А вы почти убиваете меня.
Sizden sizin iyiliğiniz için soyunup biraz uzanmanızı istiyorum, ve beni neredeyse öldürüyorsunuz.
Место, где я могу затаиться, совсем ненадолго.
Kısa bir süreliğine bekleyebileceğim bir yere.
Это было совсем ненадолго, Сэм.
Sen aklını mı kaçırdın? Hemen dönecektim.
Мы здесь совсем ненадолго.
Bugün varız yarın yokuz.
Да, она уехала. Совсем ненадолго.
Evet, bir süre için bir yere gitti.
Звезда Ребекки Милфорд взошла совсем ненадолго, но как она светила.
Rebecca Milford'un yıldızı çok kısa süre parladı. Ama göz kamaştırıcıydı.
Прости, что я без звонка, но я совсем ненадолго.
Böyle çıkıp geldiğim için özür dilerim. Fazla kalmayacağım.
У меня там "деловые костюмы", хотят с тобой переговорить, совсем ненадолго.
Şehir merkezinden seni görmek isteyen iş adamları var.
Совсем ненадолго.
- Hayır, hayır kısa bir tatil olacak.
Совсем ненадолго. Хорошо.
Çok fazla değil Tamam.
Мне нужно сбегать в ванную, совсем ненадолго.
Benim hemen bir banyoya gidip gelmem lazım.
Совсем ненадолго.
Sadece bir saniyeliğine.
Ну, разве что совсем ненадолго.
Birazcık, olabilir.
Учитель, это совсем ненадолго.
Öğretmenim, sadece birkaç dakikanı alır.
Ну, может быть, совсем ненадолго...
Sadece çok kısa bir süre için, belki
Да, совсем ненадолго.
Evet, kısa bir süre için.
Хорошо, мы задержимся тут, но совсем ненадолго, хорошо?
Tamam, birazcık kalabiliriz. Ama çok az tamam mı?
Давай, пойдем на вечеринку совсем ненадолго, а потом вернёмся домой и займемся сближением.
Hadi, biraz partiye gidelim. Sonra gelir bağlanırız.
Она совсем ненадолго приехала...
Burada kısa süre kalacak.
Совсем ненадолго.
Sadece biraz... çok uzağa değil.
Из обоймы я выпал совсем ненадолго.
Ayağa kalktığımdan beri hiç zaman geçmemiş gibi görünüyordu.
Я совсем ненадолго.
Uzun süreliğine gitmeyeceğim.
Энергии у вас хватит совсем ненадолго, Ангелы скоро придут к вам.
Gücünüz fazla dayanmayacak, Melekler de yakında orada olacaklar.
Совсем ненадолго можно ведь?
Sadece birazcık?
- Это совсем ненадолго.
- Kısacık sürecek.
Серьёзно, я совсем ненадолго оторву тебя от твоей жизни.
Cidden biraz Annie zamanına ihtiyacım var.
По-моему, это самое прекрасное в Играх, хоть вы и здесь совсем-совсем ненадолго, вы можете наслаждаться всем этим.
Bence bu fırsatınızın en iyi yanlarından biri de bu. Şu an burada sadece kısa bir süreliğine kalacak da olsanız tüm bunların keyfini sürebiliyorsunuz.
Совсем ненадолго.
- Sadece kısa bir süreliğine.
Вы расстаётесь совсем ненадолго.
- Sadece şimdilik veda edeceğiz, tamam mı?
- Ты уезжала совсем ненадолго.
Sen gideli uzun zaman oldu.
- Так что... Может, одолжишь мне совсем ненадолго, как брату?
- O yüzden ben..... acaba ben çok kısa bir süreliğine abi bankasından borç alabilir miyim?
Ты прилетел совсем ненадолго.
Zaten çok kısa bir süreliğine geldiniz.
Нет, я совсем ненадолго.
Hayır, o kadar fazla kalmayacağım.
Совсем ненадолго, прежде чем она умрет?
Daha sonra da onu görebileceksin. Yani, sonrasında kısıtlaması olmayacak.
Я уйду совсем ненадолго!
- Hemen halledip geleceğim.
Совсем ненадолго.
Birazcık.
Совсем ненадолго, но... ему хватило времени, чтобы уйти.
Sadece kısa bir süreliğine, ama... kendini gizlemek için bir hayli yeterli.
Лезвия нам не доверяют, только если совсем ненадолго, по очевидным причинам.
Gereğinden uzun süre jilet taşımamızı istemezler. Sebebi çok açık.
Совсем ненадолго.
Sadece bir süre.
А может быть мы даём возможность тем, кто сюда приходит... ненадолго отвлечься... на короткое время... на совсем короткое время... позабыть о тягостях жизни в большом мире.
Bazen de, buraya gelen insanlara dışarıdaki acımasız dünyayı... kısa bir süre için... kısa bir süre için unutma fırsatı sunarız.
- Совсем ненадолго.
- Feuerbach hakkında konuşuruz.
Хоть ненадолго. Совсем на чуточку.
Onları görmeme izin verebilir misiniz?
Но мое прикосновение может утешить ее совсем ненадолго
Fakat Ziyaretçiler'in iyi niyetli ve ikna edici gösterisine rağmen medyanın hâlâ soruları vardı.
Совсем ненадолго.
Sadece bir süreliğine.
Хотя бы ненадолго, чтобы узнать, каково быть частью чего-то. Я... не знаю. Привязываться к месту и людям... не совсем в моём стиле.
yani bir süreliğine, sadece bir şeyleri netleştirmek için evet, ben bilmiyorum, bağlı olmak birine, biryere, bu benim tarzım değil.
Занимаясь Бодлеровским делом, я понял, что если история сирот становится невыносимой, принимая совсем крутой оборот, целесообразно ненадолго отвлечься, и выпить чашку чая или любой другой крепкий напиток.
Baudelaireların öyküsü çok üzücü bir hâl aldığında, kesinlikle dayanılmaz bir hâl aldığında, bir fincan çay veya başka bir sert içecek eşliğinde bir an için durup düşünmek faydalı oluyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]