English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / Твой

Твой translate Turkish

70,117 parallel translation
Итак, Стаки крикнул ей : "Элизабет, если ты не станешь подниматься по лестнице, я переведу $ 2 млн. долларов на твой счет".
- Karısına seslenmiş : Elizabeth yatak odasına gelmezsen hesabına 2 milyon göndereceğim.
У него далее по плану, твой самоотвод, и... он не остановится.
Ama görevden alınma davanda olacak ve pes edeceğini sanmıyorum.
Мне нужен твой опыт, чтобы знать, как его победить.
Taktiklerine ihtiyacım var onu nasıl yeneceğimi bilmem gerek.
Твое королевство. Твой трон.
Krallık da senin taht da.
- Вестминстер твой, Генрих!
Westminster'e hoş geldin, Henry.
Леонард, твой дядя был крепким и чёрным, как настоящий кофе.
Amcan sıkıntılı bir adamdı. Bu çevrede herkes bunu bilir.
Твой дядя не раз приходил в участок с разговорами о пропавших детях. Может, он даже сам был убийцей.
Biliyor musun, amcan birkaç kez merkeze gelip kayıp çocukları sordu.
Это дом не Честера, а твой.
Ve komşunun yüzüne işemişsin.
Папа, я твой сын.
Baba, oğlunum senin.
Я твой большой и бесстрашный.
En iyi oğlunum.
Твой папа бы гордился. Садись.
- Baban gurur duyardı.
Хочешь, чтобы твой друг сел в тюрьму?
Arkadaşının hapse gitmesini mi istiyorsun?
Это твой дух.
Ruhun ortaya çıkıyor.
- Это твой план?
Planın bu yani?
Когда твой мальчик не приходит домой... Так и знай...
Çocuğun siyahsa ve eve gelmediyse öldüğünü anlarsın.
Сколько мне нужно выпить, чтобы никогда больше не слышать твой голос?
Bu seni asla duymamak için daha ne kadar içmem gerekiyor? Güzel.
Если я пережила ночной мартини мамы в утробе, тогда и твой малыш это переживёт.
Ben annemin her gece içtiği martinilere rağmen sağ çıktıysam senin bebeğin de bundan sağ çıkar.
Покажу твой стол.
Masanı göstereyim.
Твой стол.
Masan.
- Где твой брат?
Kardeşin nerede?
Это не твой дом.
Burası senin evin değil,
Чарли - не твой сын, и ты уж точно не имеешь права его наказывать.
Charlie senin oğlun değil, Ve ona disiplin vermek te senin işin değil.
Твой отец поехал в Санта-Монику и вернул его.
Eve geldi. Baban onu Santa Monica'da buldu. Ve eve getirdi.
Твой зять работает в органах.
Kayın biraderin kanun adına çalışıyor.
Вот твой файл.
Senin dosyan burada.
Вот твой шанс.
İşte fırsatın.
Сейчас я твой единственный друг.
Şu anda senin tek arkadaşınım.
Если нет никаких доказательств тому, что твой пороховой заговорчик исходил отсюда, тогда этого не было.
Arkadaşının barut komplosunun buradan yapıldığına dair kanıt yoksa, o zaman hiç olmamıştır.
Как и твой отец.
Baban da öyle.
Твой муж опаздывает.
Kocan geçti.
Твой репетитор? Слушай.
Öğretmeniniz mi? Um...
Твой отец помогал мне... понять... что на самом деле происходит в блоке, чтобы мы решили, остаться нам или уйти.
Baban bana yardım ediyordu... Anlayın... Gerçekten bu blokta neler oluyor
Но на самом деле твой человек стрелял первым, приняв мешок с книгами за бомбу.
Fakat gerçekte, adamlarınızdan biri ilk önce görevden aldı. Bir kitap için bir kitap karıştırdıktan sonra.
Эй, этот твой дружок, которого мы ищем... что там с ним?
Şu görmeye gittiğimiz senin adam olayı nedir onun?
И тогда посмотри, что сделает твой друг.
Gör bak, dostun sana ne yapacak.
Твой папочка слышал, что ты так говоришь?
Baban böyle konuştuğunu duysa ne derdi?
Я украл твой секрет, Фред Джонсон. И подарю его Поясу.
Sırrını çaldım Fred Johnson ve o sırrı Kuşak'a veriyorum.
Или ты думаешь, что твой бутерброд с колбасой просто обожает тебя?
Yoksa pastırmalı sandviçin de seni sevdiğini mi düşünüyorsun?
Что ж, я была права на твой счёт, даже тогда.
Görüyorsun senin hakkında hiç yanılmadım.
– Я помогла. – Мы все помогли. Но... именно Ник должен был стать им, чтобы сделать то, что не смог бы твой папа, когда ему пришлось бы... сделать что-то, с чем он бы не справился.
Nick'in babanın kılığına girmesi gerekiyordu, böylece yapması gerekip de yapamadığında babanın yapamadığını yapabilecekti.
Я же твой...
Ben senin...
– Твой или мой?
- Senin mi benim mi?
Давай выясним, реален ли твой призрак.
Görelim bakalım bu hayalet gerçek mi.
Это твой ваучер на отель.
Ve bu da senin Konut Yetki belgen.
Наверное, у тебя может болеть живот, потому что Ник больше не твой жених.
Karnın ağırabilir sanıyordum Çünkü Nick artık sevgilin değil.
Туда мы поедем на твой день рождения.
Doğum günün için gideceğimiz yer.
Я тот, кого твой папа пырнул в спину.
Ben babanı arkasından bıçaklayan adamım.
Твой приятель Бёркхард засадил моего отца в тюрьму.
Polis arkadaşın Burkhardt babamı hapishaneye koydu.
– Это не твой сын.
O benim oğlum! - Oğlun değil.
Если твой дядя это сделал, его уже не наказать.
Kimse bilmeyecek.
Как прошёл твой день?
Günün nasıldı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]