English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Т ] / Твой босс

Твой босс translate Turkish

709 parallel translation
Погоди, я ведь твой босс.
Bak, patron benim.
- Мартини, твой босс. Где он?
- Hayır Martini patronun.
Вроде, твой босс мечтает о браке с Сидзукой.
Duyduğuma göre, patronun Shizuka ile evlenecekmiş.
Твой босс мертв.
Patronun öldü.
Твой босс хорошо к тебе относится?
Patronun sana iyi davranıyor mu?
А как же твой босс – фюрер?
Peki ya patronun, Führer?
Потому что твой босс Уилл Дарнелл был найден мёртвым... на переднем сидении твоей машины с ружьем в руках.
Çünkü arabanın ön koltuğunda patronunu ölü bulduk. Yanında bir tüfek vardı.
И, в тоже время, не понимаю, как ваш Лопес - твой босс... может подпускать к себе таких вот "стукачей".
Ama düşünüyorum da... patronun Lopez... yanında böyle muhbirleri çalıştırıyor.
- Почему? - Потому что я твой босс, Барри.
- Yapımcı benim de ondan.
Я - твой босс!
Ben senin patronunum.
Шорик, твой босс делает большую ошибку!
Yüzbaşın, kariyeri için çok kötü bir adım atmak üzere!
Помнишь меня, да? И где твой босс?
Beni hatırlıyorsun, değil mi?
- Твой босс уже губернатор?
- Patronun vali olmadı mı daha?
- Твой босс?
- Patronun?
- А как же твой босс?
- Patronun ne olacak?
Кто твой босс?
Patronun kim?
Теперь, она твой босс.
Şu an o senin patronun.
Барт, твой босс - бандит? Не думаю.
Bart, senin patronun soyguncu mu?
- Он - твой босс.
- O senin patronun.
А ты уверена, что это не твой босс дал ее тебе? Да о чем это ты говоришь?
- Patronun vermedi mi yani?
Должен сказать, она немного расстроилась, что ты не позвонила после того, как твой босс вломился в твою квартиру.
Sanırım patronun seni apartmandan attığı için onu aramadığından dolayı kırgın.
- Твой босс.
- Patronun.
Ты мой босс, технически. Неверно. Я твой босс, точка.
Teknik olarak, artık benim patronumsun.
Я твой босс, и советую тебе, забудь об этом.
- Şöyle anlatmaya çalışayım. Ben senin patronunum ve sana emrediyorum... bırak bu işin peşini.
Твой босс?
Patronun mu demek istedin?
О, это твой босс! Ты что?
Şaka mı yapıyorsun?
Я - твой босс.
Ben senin patronunum. Ben senin patronunum.
Теперь я твой босс.
Şimdi ben senin patronunum.
Так твой босс пытался сегодня тебя опять шлёпнуть?
Patronun bugün seni yine şaplakladı mı?
- Привет, детка. Твой босс звонил.
- Selam, bebeğim, patronun aradı.
Твой босс перевел тебя, Джорджия.
Sen kurban değildin, Georgia. Patronun, seni etki altında kaldığı için transfer etmişti.
- Ну и что за хернь твой босс сделает?
- Patronun ne bok yiyebilecek ki?
Что если твой босс знал сколько парней там должно быть?
Ya patronun orada kaç adam olacağını biliyorduysa?
Твой босс не умеет читать.
Belki de patronunun okuması o kadar da iyi değildir.
Ты наконец-то делаешь успехи в работе, а твой босс называет тебя Ракель.
Sonunda işinde ilerleme kaydettiğini düşünüyorsun, sonra da patronun seni Racquel diye çağırıyor.
Я твой босс, и ты знаешь, что правила одни для всех.
Patronunum ve kuralları biliyordun.
Я твой босс.
Tamam mı?
Твой босс просто святой, что ещё терпит тебя!
Patronun tam bir melek olmalı, sana nasıl sabrediyor! Yapma babalık!
Твой босс мог бы устроить мне допрос с пристрастием в любое время.
Patronun bana istediği zaman üçüncü sınıf muamelesi yapabilir.
Ты мог бы сказать мне, где твой босс. Это вроде как срочно.
Patronun nerede olduğunu söyleyebilirsin.
Не свисти, наш босс Абу-Габер — не то что твой Абу-Сери.
Sözlerine dikkat et. Abu-Gamel dürüst bir adamdır. Çekil yolumdan.
Каким был твой босс?
Patronun neleri severdi?
Твой муж - мой босс.
Kocan benim patronum.
Ли ХЭйворд, твой бывший босс.
Lew Hayward, eski patronun.
Твой босс, Джули!
Patronun!
ак там твой босс?
Gördün mü?
По-моему, Марселлас, мой муж и твой босс,..
Hayır, hayır, hayır.
Кто твой босс?
-... 91 milyon dolara sahip olacak.
Я - твой босс! Эй, что это?
Bu da ne?
И этот мужик твой новый босс?
Bu adam senin yeni patronun mu?
- Андор Кнорр - твой любимый босс.
- Andor Knor. Sevgili patronun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]