English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ D ] / Demek istedim

Demek istedim translate English

3,501 parallel translation
Bizim evimiz demek istedim.
I mean our house.
Sanırım, "sinsi büyüleyicilik" demek istedim.
I think I meant "sneakily charming."
Tanığımın babasını mahkemede gördüm ve bir şey demek istedim ama...
I saw my witness'dad at the courthouse and tried to say something, but...
Hayır, çok zorluk çektin demek istedim.
Of course not I meant you've been through a lot
Bunu demek istedim.
That's what I meant.
Ben de öyle demek istedim.
That's what I meant.
Teşekkürler demek istedim.
I mean, thank you.
Jay Pritchett demek istedim. Lanet olsun.
- Jay Pritchett, damn it!
Özür dilerim, vekiline demek istedim.
Sorry, I mean the Secretary of State.
Hem hoşça kal da demek istedim.
I did want to say good-bye.
Eğlendik demek istedim yani.
I mean, you know, we have fun.
İşten çıktıktan sonra demek istedim.
I... I meant after. 'Cause you look... oh.
Kusursuz demek istedim.
I mean perfectly.
hayır.... kaçırmaya demek istedim?
No... I mean kidnap
- Hayır, sadece izleyebilirsin demek istedim.
No, no. I'm just saying that you can watch.
Yok, doğuya demek istedim.
No, I-I mean east.
Beni bu olaya bulaştırdığın için demek istedim.
I meant for dragging me into this.
Yani, hiç kuşku yok ki demek istedim, teğmenim.
I mean indubitably Lieutenant.
Kocamdan ayrı olarak kendi yatağımda demek istedim.
I meant my own bed as distinct from my husband's.
"Hey, kutuyu kontrol et!" demek istedim.
I kinda meant, "hey, check the boxes!"
Ön tarafı kullanamayız demek istedim.
No, no, no, I just mean we can't use the front door.
Ben ve Cailin demek istedim.
Me and Cailin.
- Hayır, uyumayacağım demek istedim.
No, I mean, I won't sleep.
Pırlanta yüzüklü demek istedim.
I mean, diamond rings.
Yani pırlanta halkalı demek istedim.
I mean, diamond circles.
Halkalı yüzüklü fasulye demek istedim.
I mean, onion circles.
Odasını hazırlayın demek istedim.
I mean get his room ready. And yes, get rid of whatever...
Hayır, öyle demek istedim.
No, I mean it literally.
- O nasıl biri olduğumu bilir demek istedim.
Well, I just meant he knows who I am.
Size americano ve kamera macchiato Karamel demek istedim yani.
Americano for you, and camera macchiato... I meant caramel...
Öyle demek istedim.
That's what I meant.
Yeterli değil demek istedim.
I mean that's not enough.
- Kendin için oku demek istedim.
I meant you read it, like, on your own.
Kız olan ortağım demek istedim.
Rack it up. Partner that happens to be a girl. Yeah, check it up.
Yani benim korkmam normal demek istedim!
Scared... I mean I'm scared!
Hayır, Bay Dunn bu akşam biraz ter dökecek demek istedim.
No, I mean, Mr. Dunn is gonna be on the hot seat tonight.
- Sadece merhaba demek istedim.
- I just wanted to say hi.
Uğrayıp merhaba demek istedim... Ve şimdi de gidiyorum.
I just came to say hello... and then I'm off.
Rakunumuz demek istedim.
"Our" raccoon.
Hayır, uçak durdu demek istedim.
No, I mean the plane's stopping.
Hayır, ama araba için para kazandın demek istedim.
That made me the man. No, but that meant you had money for a car.
Ben zeki olanım demek istedim.
I'm the... Smart one.
Yani, bilmiyorum demek istedim.
I mean, I don't... I don't know.
Yani onu koruyan birileri demek istedim.
Which could mean someone's protecting him.
Şeyleri demek istedim, peder.
Stuff, Father.
Yani, hayır, hayır. Golden Hind demek istedim!
No, I meant to say Golden Hinde.
Hayır, fiziksel olarak kötüyüm demek istedim.
No, I mean I feel physically awful.
Evet, ben değilim, o demek istedim.
Yeah. Uh, I mean, it's not me ; it's her.
Hazır değil demek istedim.
I mean, b-because it's not ready.
Etmiştir, demek istedim.
I meant "find" it.
Ve aynen böyle demek istedim!
And I meant to say st like that!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]