Hepsi onun suçu translate English
101 parallel translation
- Hepsi onun suçu.
- It's all his fault.
Hepsi onun suçu.
It's all his fault.
Hepsi onun suçu.
It's all his fault
o yüzünden böyle davranıyorsun, hepsi onun suçu.
You're like that with me because of "Jaïbo", it's his fault.
Hepsi onun suçu!
It's all his fault!
Hepsi onun suçu!
All his fault!
- Hepsi onun suçu!
- It's all his fault!
Biliyorsun, hepsi onun suçu.
You know all about his faults.
Hepsi onun suçu.
It's all her fault.
Ne zaman bir oğlun olacak Aslında, hepsi onun suçu değil.
Well, it's not entirely his fault.
Hepsi onun suçu.
It ´ s all his fault.
- Tatlım, bu senin suçun değil. - Aslında hepsi onun suçu
- Oh, honey, it's not your fault
- Hepsi onun suçu.
- It's all her fault.
Yemin ederim, hepsi onun suçu.
I swear, all by himself...
Hepsi onun suçu değildi.
It wasn't all his fault.
- Hepsi onun suçu, evet.
- It's all her fault, yeah.
Hepsi onun suçu değil.
It's not all hisfault.
Hepsi onun suçu.
And it's all her fault.
Hepsi onun suçu değil.
It's not all his fault.
Hepsi onun suçu. O pederin bana çok borcu var. Artık ödetme zamanı geldi.
That priest owes me a lot and it's time for him to pay.
- Hepsi onun suçu.
- It's all smudged.
Şu şeytan işi, kavgalar... hepsi onun suçu.
The Devil stuff, the fights, it's all her fault.
Tüm hayatım onun yüzünden mahvoldu, ve hepsi onun suçu.
My entire life just came crashing down, and it's all his fault.
Bunların hepsi onun suçu.
This is all her fault.
Bunların hepsi onun suçu.
This is all his fault.
Ne kadar da romantik olur. Hepsi onun suçu.
'And it's all gonna be her fault.
Doğrusu şu ki, hepsi onun suçu.
And if you want to know the truth, frankly, I'd blame her.
Hepsi onun suçu.
It's his fault
Hepsi onun suçu.
This is all his...
Hepsi onun suçu. Jo Hani.
It's all his fault.
Hepsi onun suçu. " diye yanıtladım.
It's all her fault. "
Bense öldüm, ve hepsi onun suçu.
And I'm dead and it's all his fault.
- Yani, diyorsun ki hepsi onun suçu.
- So, you're saying this is his fault.
Hepsi onun suçu!
This is all her fault!
- Bunların hepsi onun suçu.
- This is all his fault.
Hepsi onun suçu.
He started it.
Hepsi onun suçu değildi.
It wasn't all her fault.
Demek istediğim tek şey, hepsi onun suçu!
I just want to say, this is all her fault!
Ama hepsi onun suçu!
But this is all his fault!
Hepsi onun suçu.
It's all his fucking fault.
Hepsi onun suçu.
That's her fauli.
- Kabul et, anne hepsi onun suçu.
- Josh! - That's enough. - Admit it, mom, it's his own damn fault.
Hepsi onun suçu.
It's all on him.
Hepsi onun suçu.
This is all her fault.
Fena çuvalladığını biliyor. Ama bana inanmalısın, hepsi onun suçu değildi.
He knows he screwed up huge but you've got to believe me, it wasn't all his fault.
- Hepsi onun suçu!
Sir, you have an open bottle of scotch and you reek of alcohol.
Hepsi onun, o kızın suçu.
It's all her fault, that girl.
Hepsi onun suçu.
- It's this dirtbag...
Hepsi onun suçu.
This is all his fault.
Onun bir suçu yok, hepsi benim hatam.
He didn't do anything wrong. It was me.
Daphne, bunların hepsi onun kendi suçu.
Daphne, he did that all on his own.
onun suçu değildi 17
onun suçu 17
onun suçu değil 25
suçum ne 18
hepsi 500
hepsi burada 182
hepsini 400
hepsi bu 3203
hepsi yalan 92
hepsi bu kadar 752
onun suçu 17
onun suçu değil 25
suçum ne 18
hepsi 500
hepsi burada 182
hepsini 400
hepsi bu 3203
hepsi yalan 92
hepsi bu kadar 752
hepsi benim 57
hepsi bu mu 684
hepsi senin olsun 16
hepsi senin 86
hepsini istiyorum 28
hepsine 52
hepsi mi 80
hepsi o 61
hepsi doğru 60
hepsi bitti 104
hepsi bu mu 684
hepsi senin olsun 16
hepsi senin 86
hepsini istiyorum 28
hepsine 52
hepsi mi 80
hepsi o 61
hepsi doğru 60
hepsi bitti 104