O da translate English
124,467 parallel translation
- Kızını unutma sakın, işte o da geldi.
Don't forget your daughter, she's here too.
Ve o da aynı şey.
And he is the same.
Şu oğlanı hayatta bırakırsan o da benim gibi, Sunny gibi karıların gibi sana ihanet edecek.
If you let that boy live, he will betray you just like I did. Like sunny did. Like your wives.
- Babama karşı geldim çünkü düşüncesiz, bencil adamın tekiydi. Bugün karşımızda duran şu kadın gibi o da yaşam biçimimizi tehdit ediyordu.
I stood against my father because he was reckless, because cared only about himself, because he was a danger to our way of life, much like the woman who stands before us today.
Bir yolu varsa, bilen tek kişi Üstattır ve o da sırlarını paylaşacak türde biri değil.
If there is, the only one who knows is the Master and she is not the type to share her secrets.
Diğerlerine yaşattığı acıyı o da çeksin.
Let her suffer the misery she has given to others.
Hayatını kurtardım, o da çocuğu yaptı.
I saved your life, and so did that kid.
Sana bir şeyler öğrettiysem, o da duygularını denklemin dışında bırakmandır.
If I taught you anything, it's to leave your emotions outside the equation.
O da bu işin içinde.
He's in on it.
Başkan benden bilgi almak istiyorsa bunun tek bir yolu var. O da benimle bizzat konuşması.
And if the president wants answers, the president himself.
Manhattan Çocuk Hakları Fonu'na hukuk başmüşaviri aranıyormuş ve o da beni önermiş.
McKibben just told me that Manhattan Children's Rights Fund needs a new chief counsel. And he's recommending me.
O da mı iletişim kopukluğuydu?
What, was that a miscommunication, too?
O da benimle bizzat konuşması.
The president himself.
- O da tesadüf değilmiş sanırım.
Company scuttlebutt is that that was no coincidence.
- Reddettim zaten, söylemedi o da.
When I refused to make the call, she wouldn't tell me.
- O da Cumhuriyetçi.
She's a Republican...
- O da First Lady.
- And she's the First Lady.
Ancak bir ortak noktamız varsa o da Anayasa'yı muhafaza etmek için ettiğimiz yemin.
All of you are new to Congress, but one thing we have in common is the oath we took to uphold the Constitution.
O da neydi öyle?
What the hell was that?
Ülkeye zarar veren biri varsa o da sizsiniz.
If anyone is doing a disservice here, it's you.
O da dahil olmuştur.
He's gotta be involved.
Herşey yolunda gidecek Ve, Miranda, eğer sen inanmazsan o da sana inanmayacaktır.
Everything's going to be fine. " And, Miranda, she won't believe it if you don't.
O da soğukkanlı bir fahişeydi.
She was a cold-blooded bitch, too.
O da neydi öyle?
What's that now?
Ama bunu yapacağına güveneceğim biri varsa, o da sizsiniz.
But if I trust anyone to keep them, it's the two of you.
Simon'a bir şey yapmamız gerektiğini söyledim, o da kızlarla alakalı olarak, kederleriyle nasıl baş edebileceklerini öğretmemi önerdi.
I told Simon about doing one, and he recommended I try it with the girls, help'em cope with their grief.
Spotsylvania'da tanıştığımızda Augustus Underwood'un ölümüyle ilgili o kadar çok detayı nereden bildin? Mesela tam olarak öldüğü yeri?
When we met in Spotsylvania, how did you know... so many specific things about Augustus, uh... about Augustus Underwood's death?
O memnunsa bana da uyar.
If she likes it, I love it.
Güven bana evlat, o kadar da kötü değilsin.
And trust me, son... You ain't that bad.
O zaman kimse bana bulaşamaz da ondan.
Because then, no one could mess with me.
O sıralarda manastır hakkında da korkunç bir şey öğrendim.
Around the same time I found out something terrible about the Monastery.
Bundan beş ya da altı gün sonra uygun hâle gelebilirsin. O zaman tekrar gelirsin ve elimizden gelenin en iyisini yaparız tamam mı?
You should be ovulating five or six days from now, so I'll see you then and we will do our very best, all right?
İşin içinde o varsa durum daha da kötüleşti demektir.
If he's involved, things just went from bad to worse.
O zaman otur da bir konuşalım.
Well, sit down and talk to me.
Richmond'ın Özel Kalemi mi? Saldırıda öldü o.
President Richmond's Chief of Staff?
- En zor kısım da o efendim.
It's always the hardest part, sir.
O akşam 1000'in üzerinde insan öldü, birçoğunu da tanıyordum.
Over a thousand people died that evening, many of whom I knew.
Bu kadar hızlı göreve dönmenize şaşırdım ve bir o kadar da sevindim.
I'm surprised and elated to see you out and around so quickly.
Ayrıca o üç bölge için acil tahliye planları da güncellenmeli.
We also need to update emergency evacuation plans for those three areas.
- O da çıkar diye düşünmüştüm.
I assumed she would, too.
- O kadar da zor olmadı.
It wasn't that hard.
Gündemimizde o da var.
That's the next thing on the agenda.
O yüzden çekileceğim. Meclis başkanlığından istifa edeceğim. Koltuğu da bırakacağım.
So, I'll step aside, resign the Speakership, and my seat.
Peki sen o uçaktaki yemeklerden şikâyet etmenin Boston'da okumadığını vurgulamaya benzediğini biliyor muydun?
Yeah, well, did you know that complaining about the meals on Air Force One is the same thing as telling people you went to school outside of Boston?
Geri adım atamam. - Güvenliğinizi daha da artıralım o zaman.
Then I insist we increase your security even more.
Sana söylemek istediğim o kadar çok şey oldu ki, hâlâ da var.
There are so many things I've wanted to tell you. So many things I still want to tell you.
Gelmiş geçmiş en iyi ajanlarından biri olduğunu da ekledi. O yüzden gitmene kızmış.
He also says that you were one of the best agents he's ever had... which is why he's mad at you for leaving.
Dövüş ya da uçuş doğal bir içgüdüdür, Ama sen o hücrede ikisini de yapamazsın.
Fight or flight is a natural instinct, but you can't do either of them in that cell.
Bunu da yapabilirsin o zaman.
Then you can do this, too.
O kadar da kötü değil.
She's not that bad.
Yapmayın ya, o kadar da değil.
- Ooh. Come on, it's not gonna be that bad.
o da ne 669
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da yok 16
o da var 56
o da ne demek 78
o da iyi 30
o da nedir 79
o da burada 16
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da yok 16
o da var 56
o da ne demek 78
o da iyi 30
o da nedir 79
o da burada 16
o da dedi ki 42
o da beni seviyor 25
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o daha bir çocuk 37
o da kimdi 18
o da doğru 23
o da beni seviyor 25
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o daha bir çocuk 37
o da kimdi 18
o da doğru 23
o da ne öyle 27
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da nereden çıktı 18
o da neydi 223
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da nereden çıktı 18
o da neydi 223
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16