O da var translate English
4,315 parallel translation
Evet, o da var ve aynı zamanda endüstride biriken bir kin olduğu aşikâr.
So there's that, and that's bred resentment in the industry.
O da var.
There is that.
O da var elbette ama bana daha önce hissetmediğim bir güven verdi.
That, too, of course. But she gave me... She gave me a confidence I didn't have before.
O da var ama sen, kanser hastasısın.
I, uh - - well, you are that, too, but I mean sick like cancer.
Evet o da var, ama asıl...
Well, there's that reason, but there's...
O da var tabii.
That too.
- Evet, o da var.
- Yeah, that, too.
O da var.
That too.
- O da var.
Well, that, too.
Evet, o da var.
Yes, there is that.
Polisler hariç üç kurbanın üçünün de adını bilen tek bir kişi var o da Brandon North.
The only other person, besides the L.A.P.D., who knows the names of all three victims is Brandon North.
En iyi arkadaşım Monique var. O da Hasat'ın bir parçasıydı.
My best friend Monique... she was a part of the harvest, too.
Çekici, seksi, kendine güvenen, taş gibi çocuk olabilir ama eğri oturup doğru konuşalım. O da senin gibi kötü birisi. ... şu anda hayatımda sadece iyilere yer var.
He's charming, sexy, confident, incredibly hot, but let's be honest, he's a bad boy, right, like you, and right now, I only need good in my life, not someone who's... tragically wounded and damaged
Polis memurları cevap vermiş, bir erkek ölü var, Lisbon da yaralı.
Uniforms responded, found one male D.O.A. and Lisbon down.
Şu anda tek bir önceliğimiz var o da Melissa ve babanı bulmak.
We've got one priority right now, and that is to find Melissa and your dad.
İtibarım bir tarafa, işbirliği yapmayan tek adam var ve o da Parsa ile herhangi bir iletişimi olduğunu bildiğimiz tek kişi.
My reputation aside, there's only one guy who's not cooperating, and he's the only one we know who has any direct contact with Parsa.
İddiasına varım, eski şerif Connally paranın yerini söyletmek için James'e şantaj yapmış sonra da parmaklıklar ardında öldürülmesi için adam ayarlamış ve bana komplo kurmak için o mektubu yerleştirmiştir.
I'll bet you old Sheriff Connally blackmailed James into giving up the location of the money and then pulled strings to have him killed behind bars and then planted that letter to set me up.
İnsanların iyi bir balodan çok sevecekleri tek bir şey var o da iyi bir skandal.
There's only one thing people like more than a good dance, and that's a good scandal.
Bu başkan denen adamın tek bir hedefi var o da, Glades'i silah zoruyla yönetebilmek için kaos yaratmak.
Now this mayor has only one goal- - to create chaos so he can rule the Glades with the barrel of a gun.
Evet, sadece bir tane boş var, o da benimkinin yanında hemen.
Oh, oh, yeah, there's only one left, and it's right next to mine.
Hepsinin tek bir ortak paydası var. O da sensin.
All of that leads back to one common denominator, and that is you.
- Ortak bir soruşturma, ama bu sabah erken saatte Dixie Road'da bir çete hesaplaşması olmuş, çok ölü var, o yüzden bu işte yalnızsınız, ama size sorduklarında onları yanıtsız bırakmayın.
- It's a joint investigation, but there was a gang shooting on Dixie Road early this morning, multiple homicides, so this one's yours for now, but keep them in the loop when they catch up with you.
Bahse varım o şey onları o uzay gemisine ya da her neyse ona ışınladı.
I'm betting that thing teleported them Into that spaceship or whatever it is.
O hayvan oradayken çok tehlikeli, hem Almanlar da var.
It's too dangerous with the beast. And the Krauts.
- Peki popom da ne var o zaman?
- So... what's in my butt?
İçeride bir avuç muhafız var ise... o zaman çoğu dışarıda bekliyor olacak.
If he only has a handful of guards inside... Then perhaps the majority of them are on the outside.
Aslında var ya, o eve o kadar da ihtiyacım yok.
You know what? I don't need the apartment that bad.
Sanıyorum otelin adı. Yanında da "215" var. O da muhtemelen oda numarasıdır.
which I assume is the hotel, and then "215," which is probably a room number.
Booth'dan öğrendiğim bir şey var, o da kendimi sorgulamak.
Something I've learned from Booth is to question myself.
Sadece o çocuklara zarar vermek için sebebi olan birileri var mı diye bakıyorum. Aracın frenleriyle ya da direksiyonuyla oynayabilecek birileri mesela.
I'm just looking for someone who had a motive to hurt those guys, who could've screwed with the brakes or the steering column.
Kızıma hakkını vereceğim tek bir şey var o da tavuk budunu nasıl pişireceğini iyi bilmesidir.
One thing I'll give my daughter- - she can fry up a chicken leg.
Uzun bir süredir... sinir uçlarımı körelten bir tek şey var ve o da yoğun uyuşturucu kullanımı.
For a long time, uh, there was only one poultice for my raw nerve endings, and that was, uh, copious drug use.
Pekala, görünüşe göre, kusursuz erkek arkadaşı Larry'nin bir aşil noktası var, ve o da penisinde.
Well, apparently, her perfect boyfriend Larry has an Achilles heel... and it's on his penis.
Benim adım da hatta var, sorun ne o zaman?
Look, my name's on the account, too, so what's the problem?
O'ahu'da şu an gözüme çarpan yaklaşık yüz kadar farklı IP adresi var.
I'm staring at about a hundred different IP addresses on O'ahu right now.
O vakte kadar ona göz kulak olabilecek çok sevdiğim arkadaşlarım var Seattle'da.
And I have some very dear friends in Seattle who can watch him until then.
Çünkü Silas bu eve bir büyü yaptı ve büyüyü güneşe bağladı. Bu da demek oluyor ki günbatımına kadar burada kapalı kaldık. O da demek oluyor ki o zaman kadar Silas'ı öldürmek için vaktin var.
Because Silas put a spell on this house and bound it to the sun, which means we're trapped here until sundown, which means you have until then to kill Silas, or I kill Elena.
Biraz İspanyolcam var o da engizisyon için.
A little Spanish, you know, just for the Inquisition.
Sizin davranışlarınızdan daha tatlı olan tek bir şey var o da benim şeftalili pastam.
Oh. The only thing sweeter than your manners is my peach cobbler.
Diyor ki, "Kesin olan tek şey var..." "... o da salı gecesi cazla coşmayan insanlar baltamın tadına bakacak. "
"and that is some of those persons who do not jazz it on Tuesday night will get the axe."
Benim bir sorunum var, o da sensin.
I got a problem. You.
Kanserimin bu denli hızlı ilerlemesinin ve saçlarımın yapraklar gibi dökülmesinin tek bir sebebi var o da o evdeki kızlardan birinin gelişmeye başlaması.
You know, the only reason my cancer is moving so fast and my hair's falling out like dead weight is because one of those girls is coming into her own.
O sığınakta 20 adam olmalı. 20 de dışarıda var.
There's gotta be 20 men in that bunker. 20 outside.
Ortada direnç gösterdiğim bir espri var ki o da "Çükü tuttum" kelimelerini içeriyor.
There's a joke here that I'm resisting - that involves the word "screwed." - Shut up.
- Senin kartın o bu da birinci seviyeye bile ulaşmak için çok yolun var demektir.
- That's your badge, which means you've got a long way to go to even make level 1.
Bu fotoğrafta tam da o var. O anlardan biri.
That right there in that photo, that's- - that's one of those times.
Cihazda Kobalt 60 kullandığını duydum. İkimiz de biliyoruz ki bunu piyasada sağlayabilecek tanınmış tek biri var. O da dostumuz Yuri.
I hear you're using Cobalt 60 in the device, and you know as well as I there's only one reputable supplier on the market, and that's our friend Yuri.
Sana bu dünyada yapabileceğim tek bir iyilik var o da seni kendimden uzaklaştırmak.
There's only one thing in this life that I could give you. And that was to be free of me.
O hâlâ seni istiyor. Hayatı daha kötü olanlar da var.
He still wants you, there are worse predicaments to endure!
Şans da var o doğru.
There's also the chance that he's right.
Atlantis'te kalma sebeplerin arasında o da mı var?
Is he a part of the reason you stay in Atlantis?
o da ne 669
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da yok 16
o da ne demek 78
o da burada 16
o da nedir 79
o da beni seviyor 25
o da iyi 30
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da yok 16
o da ne demek 78
o da burada 16
o da nedir 79
o da beni seviyor 25
o da iyi 30
o da dedi ki 42
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o daha bir çocuk 37
o da doğru 23
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o daha bir çocuk 37
o da doğru 23
o da ne öyle 27
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da neydi 223
o da nereden çıktı 18
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da neydi 223
o da nereden çıktı 18
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16