O da sensin translate English
655 parallel translation
Burayı hak eden biri varsa o da sensin dostum.
If anybody deserves it, it's you, my boy.
Beni hak eden bir varsa o da sensin. Hem de fazlasıyla.
If anybody ever deserved me, you do... so richly.
Acınacak biri varsa o da sensin.
You're the one who needs pitying.
Bu kadar paranın bana ifade ettiği şey var, O da sensin!
That's all that money means to me, you!
Sürücü koltuğunda sadece bir kişiye yer var, o da sensin!
There's only room for one in the driver's seat, and that's you!
O da sensin.
And you're it.
Geri kafalı biri varsa, o da sensin.
If anybody's old-fashioned, it's you.
Bunu yapabilecek birisi varsa o da sensin.
If anybody can do it, you can.
- Ve o da sensin.
- And you're it.
O da sensin.
You.
Bu zan altında bırakma ve hakaretler karşısında geri çekilecek biri varsa o da sensin Wiegand!
AII suspicion and insults. But someone's got to withdraw and Wiegand, it is time you did.
Teksas'ta onu durdurabilecek biri varsa o da sensin saniyordum.
I figured if there was one man in Texas who could stop him, you'd be the man.
Bu orduda bunu yapabilecek bir kişi varsa o da sensin.
Paul, if there's one man in this army who can do this for me, it's you.
Burda bir sürtük varsa o da sensin.
If there's a tramp here, that's you.
Ama, Billy'yi güvenle Santa Cruz'a götürebilecek biri varsa, o da sensin.
But, if anybody can get Billy safe to Santa Cruz, it's you.
Sır tutan biri varsa, o da sensin.
It is you who is doing this.
Zarar vermez, değil mi? Zarar görecek biri varsa o da sensin.
A DOLLAR FOR MY LE I LA'S LOVE?
Bu gece havasını alacak biri varsa o da sensin tatlım.
You're the only thing that's going to be made around here tonight, honey. Eat your heart out.
Değişen biri varsa o da sensin.
You're the one who's changed.
Beni kışkırtan biri varsa o da sensin.
You're the one who's agitating me.
- Ne düşünüyorsun? Eğer burada dürüst biri varsa, o da sensin.
- If anyone can be honest in this business, it's you.
O da sensin Martin.
You, Martin.
Her ne kadar biraz aykırı kaçsa da... aramızda korkması gereken biri varsa o da sensin... bundan böyle.
And even if it seems paradoxical to you... if anyone should be afraid among us, it's you... from now on.
Sanırım bu topraklarda bana yardım edebilecek biri varsa, o da sensin.
I figure if there's anybody in the territory can help me, it's you.
Birisi bir şey yuttuysa, o da sensin!
If someone has to swallow something, it's you!
Burada bir iktidarsız varsa, o da sensin.
If there's a eunuch, it's you.
Taviz vereceği biri varsa, o da sensin.
She'll give in to you.
- O da sensin.
- It will be you.
O da sensin.
That's you.
İmparatorluk'ta güvenebileceğim tek bir kişi varsa o da sensin, Albert.
If there's one man left in the Reich I know that I can count on... it is you, Albert.
Bu dünyada bir başkasının flört tercihleriyle dalga geçme hakkı olmayan biri varsa o da sensin, Sam.
You now, you are the last person in the world who should take shots at somebody else's choice of dates.
Benim aklıma bir kişi geliyor adamım, o da sensin.
I got that one, man, and that's you.
Bize yardım edebilecek biri varsa o da sensin diye düşündük Dal.
We thought you could get us out, if anyone could.
Bir uğursuzluk var ve o da sensin ufaklık!
What's different about this trip on this day but you, kid?
O da sensin.
And that's you.
O yüzden kullanılacak birisi varsa o da sensin.
So that if anybody is going to be used it will be you.
- Bunu çözecek birisi varsa, o da sensin.
If anybody can solve this, you can.
Bunu yapacak birisi varsa, o da sensin.
If anybody can do it, you can.
Bu kalemi kullanabilecek biri varsa, o da sensin.
If anyone has use for it, it's you.
Ama sorumluluğa gelince sadece bir tane var, o da sensin Ruth!
But when it comes to liabillities, I have only one. That's you, Ruth!
Birinin yapması gerekiyordu, o da sensin!
Someone's gotta do it. In this place it happens to be you.
Ondan korkmayan biri varsa, o da sensin.
It would take someone like you not to be afraid of him.
Dr. Flemming bir hata yaptı, o hata da sensin.
Do you understand? Dr Flemming made one mistake, and you're it
Eğer bir Şeytan varsa, o da, beni öldürmeye çalışan sensin!
If there is a demon in this world it is you, who wanted to murder me!
Eğer bir şey imkansız gözüküyorsa, o imkansızlığı yaratan da sensin.
If a thing isn't possible, you have to make it possible
O da sensin.
That's you!
O odada olup da buna hâlâ inanan tek kişi sensin.
You're the only guy in that room that still does.
O Santiago ve bu da sensin.
It is Santiago and that's you.
- O da sensin.
That was you.
Kapıda kimse yok, o sensin!
There's nobody at the door, that's you.
... o da bana "Asıl saklanan sensin." dedi.
"She replied,'lt's you who are hiding."'
o da ne 669
o da benim 38
o da olur 28
o da var 56
o da yok 16
o da ne demek 78
o da burada 16
o da nedir 79
o da beni seviyor 25
o da iyi 30
o da benim 38
o da olur 28
o da var 56
o da yok 16
o da ne demek 78
o da burada 16
o da nedir 79
o da beni seviyor 25
o da iyi 30
o da dedi ki 42
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o da doğru 23
o daha bir çocuk 37
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o da doğru 23
o daha bir çocuk 37
o da ne öyle 27
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da neydi 223
o da nereden çıktı 18
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da neydi 223
o da nereden çıktı 18
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16