O da öyle translate English
2,731 parallel translation
Şimdi asıl soru şu, acaba o da öyle mi?
Now, the question is, is he?
- O da öyle diyor.
- Yeah, well, so the Jords say.
O da öyle diyor.
He says he likes her.
Nerede olduğunu bilmiyorum, o da öyle.
I don't know where, and neither does she.
İlk olarak biz Karanlık Fae'yiz, ikinci olarak o da öyle.
For one thing, we're Dark Fae, and for another- - So is he.
- O da öyle sormuş
That's what disciple thomas asked.
O da neydi öyle?
What the hell was that?
O da neydi öyle?
- What the hell's that?
Ayrıca o giydiği plastik limon halkası da neyin nesi öyle?
And what's with wearing the plastic lemon juice applicators?
O da neydi öyle?
What the fuck was that?
- O da neydi be öyle?
What the hell was that?
- O da neydi öyle? - Katniss!
What the hell was that?
O da ne demek öyle?
What does that mean?
Bu çocuk, o dalgayı öyle ya da böyle sürecek.
That boy's gonna surf that wave anyway.
Önce işine öyle geldiği için bizi bir gün sonra almaya geliyorsun sonra da o Arnavut'la sevişiyorsun ve şimdi de bana o dallama ile... -... yemeğe çıkalım mı diyorsun?
First you pick us up a day later because it suits you, then you fuck the Albanian and now you ask me to have dinner with that asshole?
Soul de öyle, o da kaybetmek hakkında.
Soul music is also about loss.
Ott'u bulacağız, sen biraz pataklyacaksın ve o da bize arabanın yerini söyleyecek öyle mi?
We go see Ott, you slap him around a little he tells us where my car is?
-... o da sahipleri için öyle.
Carmen means to me
O da ne öyle?
Yo, what's that, dawg?
Ve hayatımda o ana kadar hiç kimse.. .. gözümün önünde o kadar büyük bir gümüş tabakayı.. .. eline alıp minik bir yüzüğe, kolyeye ya da öyle bir şeye..
And it never actually occurred to me that somebody sat down with a chunk of silver and fashioned it into a ring or a bracelet or whatever.
O kadar basit olmasa da, aşağı yukarı öyle.
Well, you don't make it sound too flattering, but more or less, yeah.
O da neydi öyle?
What happened?
Gaz, karmaşık yapılı o bakterinin insan ve hayvan vücudunda mutasyona uğramış hâli. Ya da belki de gaz, paralel evrenlerden gelen bir canlı. Evet, öyle olmalı.
The gas that mutated from the enigmatic bacillus inside human and animal bodies... may be a creature from a parallel universe... yes, it must be.
hayal gibisiniz. Film öpücüğü, o da ne öyle?
- A movie kiss, what is it?
Önemli olan o değil, önemli olan ondan önce nerede olduğunuz. Öyle o kulüpten, bu bardan da bahsetmiyorum.
Not that it fucking matters, what's more important is where you were before, and i'm not talking about this club or that bar,
- O da nesi öyle?
So...
- O da ne demek öyle?
Did you really find her car?
O da neydi öyle?
What is that?
- O da ne öyle!
What's that.
O hala bebeğimin annesi ve her zaman da öyle olacak.
She's still my baby mama and always will be.
Öyle olmasına O'da izin veriyor.
She want let it happen.
O zamanlar bir hayli acemiydim, üstelik sana yaptıklarım da öyle çok fazla gurur duyulacak işler değildi, değil mi?
It's rather crude, but then again you were never something I was excessively proud of before, were you?
O eve geldiğinde, ya da öyle bir şeyden sonra... Bir şeyden şikayet edemezdin
When he came home, after something like that... you couldn't really complain
her ne kadar öyle olsan da. Bak... Diyeceğim o ki e-posta'larda yazıştığın o adamı sevmiştin.
Look... the point is, you liked the guy in the e-mails.
- O da ne öyle?
- What is that?
Öyle ya da böyle birimiz yorulacak ve o ben olmazsam daha iyi olacak.
Sooner or later, one of us will weaken and it's better if it's not me.
O zaman da öyleydi, şimdi de öyle.
That's your job. It was then and it is now.
O da ne öyle?
What is that?
- Öyle ya da böyle... -... o sözlü sayılır.
One way or the other, she's pretty much spoken for.
Kendini salıverme öyle, o kadar da kötü olamaz.
Whoa... Keep it together. It can't be that bad.
- O da neydi öyle?
What was that?
Evet, o da neydi öyle?
Yeah. What the hell was that?
- O da ne öyle?
What is that?
O da ne öyle? Bana Lars diyebilirsin.
What is with this "Sir"?
Rachel, o da ne öyle?
Rachel, what the hell is that?
- O da neydi öyle, lan?
What the hell was that?
- O da ne öyle?
What the hell is that thing?
- O da neydi öyle?
Aw! What the hell was that?
- O da neydi öyle?
Hey, what was that?
O kadar da "biraz" değilmiş öyle mi?
It was more than slightly, wasn't it?
Ama aslında öyle yapmak istememişti. O da bir zamanlar çocuktu.
She was a child once.
o da ne 669
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da yok 16
o da var 56
o da ne demek 78
o da iyi 30
o da nedir 79
o da burada 16
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da yok 16
o da var 56
o da ne demek 78
o da iyi 30
o da nedir 79
o da burada 16
o da dedi ki 42
o da beni seviyor 25
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o daha bir çocuk 37
o da kimdi 18
o da beni seviyor 25
o da 410
o da nesi 25
o da bana 49
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o daha bir çocuk 37
o da kimdi 18
o da doğru 23
o da ne öyle 27
o daha çocuk 50
o da nereden çıktı 18
o da neydi 223
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16
o da ne öyle 27
o daha çocuk 50
o da nereden çıktı 18
o da neydi 223
o da neydi öyle 27
o da değil 31
o da öldü 29
o da oradaydı 16