Orada dur bakalım translate English
627 parallel translation
Orada dur bakalım.
Stop right there.
Orada dur bakalım.
That's a hot one.
- Orada dur bakalım.
- Now, wait a minute.
Şimdi orada dur bakalım.
Now, wait a minute.
Orada dur bakalım.
Will you listen to the man?
Hey, orada dur bakalım.
Hey, stop there!
Orada dur bakalım.
Just a minute, now.
Hey orada dur bakalım...
Now, wait a minute...
Orada dur bakalım.
Stay back there, will you!
Seni seviyorum, her zaman sevdim ve sonsuza dek seveceğim. Orada dur bakalım.
I will always love you... stop right there.
- Orada dur bakalım.
Please go. Now just a moment.
- Orada dur bakalım, ahbap.
- Now you just hold on, Buster.
Orada dur bakalım.
- do you put on me?
Orada dur bakalım.
Hold on right there.
Orada dur bakalım.
Hold it right there.
Orada dur bakalım.
Now hold on a minute.
Şimdi orada dur bakalım.
Now, you just hold on.
Orada dur bakalım, Charlie Brown.
One moment there, Charlie Brown.
Hey, orada dur bakalım.
Now, you hold it right there.
Orada dur bakalım Willy.
Just hold on a second, Willy.
- Orada dur bakalım.
- Now hold your horses.
- Orada dur bakalım!
Now, just hold it!
Orada dur bakalım!
Hold it right there!
Orada dur bakalım.
Stand still now.
Orada dur bakalım!
Wait!
Dur bakalım orada.
- Now, lay-off.
Dur bakalım orada.
No, you don't.
Dur bakalım orada.
Wait a minute.
Dur bakalım orada. Önceden burada değildin. Uza.
Oh hey, none of that, you haven't been here before.
Dur bakalım orada.
Just a minute.
Dur bakalım orada!
Bang, bang! Wait a minute!
- Dur bakalım orada.
- Oh, there.
Dur bakalım orada genç bayan.
Wait a minute, little girl.
- Orada dur bakalım.
Hold it.
Dur bakalım orada.
Hold it right there.
Dur bakalım orada.
Whoa there. Whoa there now.
Peki dur bakalım orada.
All right, hold it there.
Dur bakalım orada.
Oh no, wait a minute.
Dur bakalım orada.
Now, wait a minute.
- Tabutta gibi yatıyorlar orada. - Dur bakalım.
- They lay in the tubs like they were coffins.
Dur bakalım orada!
Hold it right there!
- Dur bakalım orada, Eddington.
- Now, wait a minute, Eddington!
Dur orada bakalım.
Hold it right there.
Dur bakalım, dur orada.
Hold it, hold it.
Dur bakalım orada, yabancı.
Now, wait there, stranger.
Şimdi... orada bir dur bakalım.
Now you... You can just stop right there.
Hey, orada bir dakika dur bakalım.
Hey, wait a minute, here.
Hey, evlat. Dur bakalım orada.
Hey, kid, take it easy, huh?
Orada dur bakalım Willy. - Sen ne iş yapıyorsun söyle?
Get out!
Orada dur bakalım. Böyle gitmene izin vereceğimi mi sandın?
You expect me to let you leave just like that?
- Dur bakalım orada!
- We did! - We did!
orada dur 223
orada duruyor 22
orada durun 51
orada durma 35
dur bakalım 715
dur bakalım orada 33
bakalım 1238
bakalım neler olacak 16
bakalım ne olacak 31
bakalım doğru anlamış mıyım 31
orada duruyor 22
orada durun 51
orada durma 35
dur bakalım 715
dur bakalım orada 33
bakalım 1238
bakalım neler olacak 16
bakalım ne olacak 31
bakalım doğru anlamış mıyım 31
bakalım burada ne var 21
bakalım şimdi 17
bakalım ne varmış 22
bakalım burada ne varmış 41
bakalım anlamış mıyım 16
bakalım neymiş 17
orada 2281
oradaki 168
oradaydım 213
orada mısın 598
bakalım şimdi 17
bakalım ne varmış 22
bakalım burada ne varmış 41
bakalım anlamış mıyım 16
bakalım neymiş 17
orada 2281
oradaki 168
oradaydım 213
orada mısın 598
oradayım 18
oradaydı 145
oradasın 44
oradan 69
orada kimse yok 63
orada biri var 50
oradadır 18
orada ne var 123
orada olacağım 346
orada ne yapıyorsun 161
oradaydı 145
oradasın 44
oradan 69
orada kimse yok 63
orada biri var 50
oradadır 18
orada ne var 123
orada olacağım 346
orada ne yapıyorsun 161
orada neler oluyor 224
orada bekleyin 25
orada mı 137
orada biri mi var 55
orada olurum 25
orada kal 348
orada mısınız 104
oradan uzak dur 20
oradaki kim 37
oradan çık 18
orada bekleyin 25
orada mı 137
orada biri mi var 55
orada olurum 25
orada kal 348
orada mısınız 104
oradan uzak dur 20
oradaki kim 37
oradan çık 18