Bu şekilde olmaz translate Spanish
476 parallel translation
- Yok, eve gideceğim. - Bu şekilde olmaz, hayır.
No, solo quiero irme a casa.
Bu şekilde olmaz.
No de esta manera.
- Bu şekilde olmaz.
- Porque no es correcto.
Bu şekilde olmaz.
No te vayas así.
Bu şekilde olmaz. Neye geri döneceğim ki?
¿ Acaso allí me espera algo?
Paddy'yi kendimi tanıdığım kadar tanıyorum. O bu işi yapmamış olmalıydı. Bu şekilde olmaz.
Conocías a Paddy tan bién como yo ni de ese modo ni de ningún otro.
Bu şekilde olmaz.
Eso no tiene nada que ver.
Bu şekilde olmaz.
Así no, hazlo por él.
JJ'den nefret ederim. Ama bu şekilde olmaz.
Odio a J. J., pero no tanto en este momento.
Bu şekilde olmaz.
Esto no funciona así.
Fakat bu şekilde olmaz, Tom.
Pero no es el camino correcto, querido Tom.
- Deanie, bu şekilde olmaz.
- ¿ Por qué no?
Bu şekilde olmaz.
Pero eso no está bien.
Başkana hoşgeldin demek istiyorsanız, bu şekilde olmaz.
Si quieren recibir al presidente no se queden ahí.
Bu şekilde olmaz.
No de esta forma.
Bu şekilde olmaz...
Esto no va a funcionar.
Bu şekilde olmaz...
No de esta manera...
Bu şekilde olmaz ki!
- ¡ Edna! ¡ No así!
- Bu şekilde olmaz!
- ¡ Así no!
Eğer, bir şey olursa seni kurtarırım, ama bu şekilde olmaz.
Si pasara algo, yo podría salvarte, pero no de esta manera...
Bu şekilde olmaz.
No debería ser así.
Schmendrick onu bu şekilde bırakamazsın bu şekilde olmaz.
¡ Schmendrick, no puedes dejarla así! ¡ No puedes!
Hayır, bu şekilde olmaz.
No, esa no es la manera de actuar
Bu şekilde olmaz, Tubbs.
Así no, Tubbs.
Seni hayatıma heyecan katasın diye tutmadım. Bu şekilde olmaz.
No te pago para que le des emociones a mi vida.
Bu Şekilde Olmaz..
No funciona así.
Bu şekilde olmaz Frankie.
No, Frankie, así no es como funciona.
Bu şekilde olmaz ama.
Mire... Puede quedárselos...
Hayır, hayır bu şekilde olmaz!
¡ No, no, no! ¡ Por ahí no!
Aptal. Bu şekilde olmaz.
Para ya, estúpido.
Bu şekilde olmaz Bay Parker.
El sistema no funciona de esa manera.
Geri döndüğümde bir şekilde onun canını sıktığını öğrenirsem tüm bu saçma bahanelerin hiç bir yararı olmaz sana.
No te pases, Lily. Esos chistes no te ayudarán si me entero que la has molestado.
- Bu şekilde değerlendirmek doğru olmaz.
No es un modo muy amable de expresarlo.
Bu şekilde hiç şansın olmaz, İstifçi.
Poca suerte ibas a tener, Pusher.
Bu şekilde olmaz. Beklememiz gerek.
Hay que esperar...
Bu şekilde bir sorumluluğunuz olmaz.
De ese modo, queda libre de toda responsabilidad.
Bu şekilde olmaz.
No las encontrarás.
Bu şekilde Meksika'ya gitmek iyi olmaz mıydı?
Sería divertido conducir hasta México. Sí.
Sadece şunu ifade etmek isterim ki bu şeyler insanların düşündüğü şekilde olmaz.
Digo que las cosas no son siempre lo que ciertas personas se imaginan.
Ben de iyi bir şekilde tabir edebilirim ama bu senin genç kulakların için pek iyi olmaz.
Yo también podría decir una bonita frase pero no sería conveniente para tus jóvenes oídos.
Bence tüm bunlar yanlış, bu şekilde eğlence anlayışı olmaz.
Siento que todo está mal, incluso esta forma de divertirse.
Başka bir şekilde olmalı. Cinayetle olmaz bu iş.
Busque otro medio distinto al asesinato.
Bu şekilde yağan kara güven olmaz.
La nieve fundida es muy peligrosa.
Bu şekilde hiç kârımız olmaz.
De esa manera, no tendremos ninguna ganancia.
Ama bu aynı şekilde olmaz.
Pero no sucede del mismo modo
Eğer onları farklı bir şekilde ikna edersek bu olmaz.
Deberemos modificar sus intenciones.
Aynı şekilde bizi birlikte görürse, maçtan önceki gece, bu da iyi olmaz.
No será bueno. Y tampoco será bueno que nos vea juntos la noche previa a la partida.
Bu şekilde yanlış anlama. ... olmaz.
Así no habrá malentendidos.
Küçüğüne kaydetsen iyi olmaz mı? Bu şekilde... her iki defter de biraz dengelenir.
¿ No es mejor en la pequeña para equilibrarla con la grande?
Hele bu şekilde hiç olmaz.
Especialmente en esa forma.
Bu şekilde olmaz.
Pero, ¡ haga algo!
bu şekilde değil 53
bu şekilde 200
bu şekilde mi 16
bu şekilde konuşma 22
bu şekilde devam edemem 22
bu şekilde yaşayamam 23
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
bu şekilde 200
bu şekilde mi 16
bu şekilde konuşma 22
bu şekilde devam edemem 22
bu şekilde yaşayamam 23
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sensin 203
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin için 282
bu seferlik 30
bu sefer 162
bu senin düşüncen 27
bu sebeple 59
bu seni ilgilendirmez 244
bu senin hakkın 21
bu ses 55
bu senin fikrin 31
bu senin için 282
bu seferlik 30
bu sefer 162
bu senin düşüncen 27
bu sebeple 59
bu seni ilgilendirmez 244
bu senin hakkın 21
bu ses 55
bu senin fikrin 31