English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ N ] / Ne zaman geliyor

Ne zaman geliyor translate Spanish

766 parallel translation
Gemisi ne zaman geliyor?
¿ Cuándo llega su barco?
- Ne zaman geliyor?
- ¿ Cuándo?
Artık savaş konuşmak yok. Jane eve ne zaman geliyor?
No hablar de guerra. ¿ Cuándo volver Jane?
Bu 400 adam, ne zaman geliyor?
¿ Cuándo van a venir esos 400 hombres?
- Yeni atlar ne zaman geliyor, Brad?
- ¿ Cuándo llega el nuevo caballo, Brad?
Komutanım karınız ne zaman geliyor?
¿ Y cuándo llega su señora?
Brown nerede? Ne zaman geliyor?
¿ Cuándo vendrá Brown?
Johnny ne zaman geliyor babalık?
Abuelo, ¿ a qué hora viene Johnny?
Bebek ne zaman geliyor?
¿ Para cuándo esperas el bebé?
Babandan bahsetmişken Ağustosta çalışanlar ne zaman geliyor?
Y hablando de tu padre, ¿ cuándo... regresará ese personaje tan augusto?
- Ne zaman geliyor?
- ¿ Cuándo va a venir?
Gemi ne zaman geliyor?
¿ A qué hora atracará el barco?
Züppe ne zaman geliyor?
¿ Cuando vendrá el Dandy?
- Konuklar ne zaman geliyor?
¿ A qué hora llegan los invitados?
Bebek ne zaman geliyor?
¿ Para cuándo esperas al niño?
Adamın ne zaman geliyor?
¿ A qué hora viene tu hombre?
Bu lanet heyet ne zaman geliyor?
¿ Cuándo va a llegar esa dichosa comisión?
Annem de hep "Yeğen ne zaman geliyor?" diyor.
" La nieta, la nieta.
Temizlikçi kadının sabah ne zaman geliyor? - 9 gibi.
¿ Aqué hora llega su señora de la limpieza?
- Ne zaman geliyor?
- ¿ A qué hora llegará?
Oğlunuz eve ne zaman geliyor?
¿ Cuándo viene su hijo a casa?
Oğlumuz eve ne zaman geliyor?
¿ Cuándo llega nuestro hijo?
Konuya sen neden oldun. Ne zaman geliyor?
Lo has mencionado. ¿ Cuándo llega?
Küçük başbelası eve ne zaman geliyor?
A él. ¿ Cuándo llega el indeseable a casa?
Konuyu büyüttüğünden ağzın yanmışken, söyle, küçük başbelası ne zaman geliyor?
Ya que tienes el mal gusto de mencionarlo, dime, ¿ cuándo llega?
- Sonora arabası ne zaman geliyor?
- ¿ Cuándo llegará la diligencia?
Ne zaman geliyor?
- ¿ Y cuándo llegará ella?
Bu Evans ne zaman geliyor?
¿ Cuando llegará Evans a la ciudad?
Buraya ne zaman geliyor?
¿ A que hora vendrá?
Ordu ne zaman geliyor?
¿ Cuándo llegará el ejército?
Senin özetin ne zaman geliyor?
¿ Cómo viene tu resumen?
Lane'in bindiği tren ne zaman geliyor Jesse?
¿ A qué hora llega ese tren en el que viene Lane?
Ne zaman o ikisini yan yana görsem aklıma ilk, ne kadar yaşlı olduğum geliyor. Ve onun ne kadar genç olduğu.
Cuando veo a los dos juntos, me doy cuenta de lo viejo que soy y de lo joven que es ella.
Bugünlerde, ne zaman bir mezarlığın önünden geçsem... sanki kendime yer ayırtıyormuşum gibi geliyor.
Desde hace un tiempo, cada vez que pasaba por un cementerio... me sentía como si estuviera buscando un departamento.
- Diğer çocuklar ne zaman geliyor?
- Tienes razón.
Hayır, sadece bu günlerde ne zaman bu ödülü görsem bize okuduğun şu fıkra aklıma geliyor.
No, es sólo que... últimamente... cada vez que veo ese premio, me acuerdo de aquel chiste que Ud. nos leyó un día.
Kapı ne zaman açılsa, pis bir koku geliyor.
La casa apesta cada vez que se abre la puerta.
Ne zaman geliyor?
- ¿ Cuando llega?
Bir şey geliyor - ne zaman bilmem, ama yakında
Se acerca algo, no sé cuándo, pero falta muy poco.
Hemen geliyor musun? Ne zaman?
Pronto, ¿ verdad?
Tek sorduğum soru, "Kocan ne zaman eve geliyor?" olur.
La única pregunta que hago es : "¿ A qué hora llega a casa tu marido?".
buraya gel, kanatların çırpıldığını görünce, ne olduğunu merak ediyor, ve geliyor..... orada şişman ve yaşlı bir kuş görür, ve onun kokusunu duyar..... o aslında çürümüş balık kokusudur..., o zaman yemek ister... .. ve buradaki çubuklara tırmanır... tuzağı görüyorsun, değil mi?
Aquí, cuando el ve el aleteo, se pregunta qué pasa, por lo que se aproxima y ve el pájaro viejo gordo y huele el viejo perfume hecho de peces muertos podridos, entonces, buscando cena pasa por encima de estos palos aquí ¿ tu ve la cruz?
İnsan ne zaman ahlaklı olacağını bilmeli. Seni ne zaman yatabileceğim bir kız olarak düşünsem sadece kusurların gözümün önüne geliyor.
Hay que saber ser moral, y cuando pienso en acostarme contigo, veo todos tus defectos.
Ne zaman bir cinsel suç olsa, polisler hemen bizim üzerimize geliyor.
Ante cualquier crimen sexual, la policía nos acosa.
- Bebek ne zaman dünyaya geliyor?
- Para cuándo será? - Para el 28 de Junio.
Miss Carska'ya ne zaman sıra geliyor, Mr. Dvorak?
¿ Cuándo será el turno de la Srta. Carska, Sr. Dvorak?
Ne kadar sallasan da her zaman üç geliyor.
No importa cuanto lo agites, siempre sale un tres.
Kulağa hoş geliyor. Ne zaman gidiyorsunuz?
Me parece muy bien. ¿ Cuando partirán?
- Kulağa hoş geliyor. Ne zaman?
Sí, eso suena- - ¿ Cuándo?
- Jose ne zaman geliyor?
50 dólares no es malo. Resumiendo.
Ne zaman burada olmasam ikinizin de başına bir şeyler geliyor.
Parece que os pasa todo cuando yo... no estoy cerca.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]