Ne zaman istersen translate Spanish
1,631 parallel translation
Tabii, ne zaman istersen.
Sí, cuando quieras.
Cep telefonumu açık bırakacağım. Ya da beni evden ara. Ne zaman istersen.
Dejaré encendido mi celular, o llámame a casa cuando quieras.
- Ne zaman istersen.
- Cuando quieran.
- Ne zaman istersen.
- De nada.
Ne zaman istersen çocukların olabilir.
Bueno, tú sabes, cuando eso se vuelva esencial, claro.
Ne zaman istersen.
Si, cuando quieras.
Hey, ne zaman istersen yardımcı olabilirim...
Oye, puedo ayudarte cuando quieras.
Ne zaman istersen kapımız sana açık olacak.
- Serás bienvenida cuando quieras volver.
Hey, ne zaman istersen bize uğrayabilirsin.
Oye, escucha, pásate por casa cuando quieras.
Ne zaman istersen.
Cuando quieran.
Şimdi, bunun anlamı ; ne zaman istersen telefon edebilirsin, doğru mu?
Eso significa que puedes hacer llamadas cuando quieras, ¿ verdad?
- Ne zaman istersen gidebiliriz.
- Podemos irnos cuando guste.
Ne zaman istersen direksiyona geçebilirim.
En cualquier momento que sientas que no puedes más, yo me haré cargo.
Ne zaman istersen bizimle kalmaya gelebilirsin.
Siempre puedes venir a vivir con nosotros.
Fark şurada ki ne zaman istersen geçmeni sağlayacak maharetli bir kumandan var.
La única diferencia es que ahora tienes un mando para elegir el momento.
Beni ne zaman istersen kurtarabilirsin.
Puedes rescatarme cuando quieras.
- Geliyorsun ve ne zaman istersen gidiyorsun, bir daha lazım olana kadar da, paraları al ve ortadan kaybol.
- Es mejor que lo calmes. - їViene y se va cuando quiere te quita dinero y desaparece hasta que necesita mбs?
Ne zaman istersen.
Cuando quieras.
Ne zaman istersen uğra.
Vuelve cuando quieras.
Sen ne zaman istersen, bunu ayarlayacağız.
Cuando quieras, lo arreglamos.
Ne zaman istersen başlayabilirsin.
Puedes comenzar cuando estés lista.
Ne zaman istersen, bana gelebilirsin.
ven a visitarme, ya?
Borcunu ne zaman istersen ödeyebileceğine karar verdim.
Decidí que puedes devolverme el dinero cuando quieras.
Ne zaman istersen.
Seguro. No tomes mucho frío.
Ne zaman istersen.
Bueno, cuando quieras.
Ne zaman istersen ara.
Cuando quieras.
- Ne zaman istersen, evlat.
- Cuando gustes, muchacho.
Yeter, tamam. Keselim artık. Ne zaman istersen.
- Ok, podemos dejar de joder con eso.
Ne zaman istersen gel.
En cualquier momento.
Ne zaman istersen, ortak.
En cualquier momento.
- Ne zaman istersen gel, gece ya da gündüz farketmez.
- En cualquier momento, día o noche.
Ne zaman istersen.
- Por supuesto que no.
Ne zaman istersen beni arayabilirsin.
Si tienes tiempo libre, llámame.
Her ne zaman istersen, Krishnakant.
Cuando usted quiera, Krishna Kant.
- Ne zaman istersen.
- A cualquier hora.
Bu saatte rahatsız ettim, affedersin, ama ne zaman istersen ara demiştin.
Lamento molestarte ahora, pero dijiste que te llame a cualquier hora.
Affedersin patron, ne zaman istersen ara dedin.
Lo siento, dijiste que a cualquier hora.
- Tabii, ne zaman istersen.
Claro. Lo que quieras.
Ne zaman istersen.
- De nada.
Sen ve ben ne zaman, nerede istersen takılırız.
Tú y yo podemos estar cuando sea, donde sea.
Ne zaman istersen.
- Cuando quieras.
Ne zaman takıntılarını tatmin etmek istersen ben buradayım.
Seguiré aquí para satisfacer su obsesión.
Ben, uh... sana kendi hazırladığım cd'min bir kopyasını yollarım, sen ne zaman dinlemek istersen dinlersin.
Te mandaré una copia autografiada de mi CD y podrás escucharlo cuando quieras.
Ne zaman istersen ara.
Llámame cuando quieras.
LANCE : Şimdi hiç sırası değil Kusursuz itibarının ne zaman yok edilmesini istersen.
Este no es el momento en el que quieres que tu perfecta reputación se deshaga.
Ağacı ne zaman almak istersen, bana haber ver.
Cuando quieras ir a por ese árbol, avísame.
Ne zaman istersen gelip ziyaret edebilirsin.
Puedes llamarme y visitarme cuando tú quieras.
Zaman makinasına... ne zaman gitmek istersen... arabam dışarıda bekliyor.
Mi auto está afuera... cuando quieras que te lleve... a la máquina del tiempo.
- İstersen hemen sağabilirim Ne zaman başladın?
Tú no tienes sentido, Dios se lo dio a ella.
Ne zaman istersen, Rory.
Cuando quieras, Rory.
Her zaman ne istersen onu yapıyorum.
Siempre termino haciendo lo que vos querés.
ne zaman isterseniz 64
ne zaman oldu 58
ne zaman öldü 28
ne zaman geliyorsun 16
ne zaman 1956
ne zamandı bu 24
ne zaman gidiyorsun 81
ne zamandan beri 195
ne zaman olursa 26
ne zaman geldin 79
ne zaman oldu 58
ne zaman öldü 28
ne zaman geliyorsun 16
ne zaman 1956
ne zamandı bu 24
ne zaman gidiyorsun 81
ne zamandan beri 195
ne zaman olursa 26
ne zaman geldin 79