English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ N ] / Ne zaman geliyorsun

Ne zaman geliyorsun translate Spanish

208 parallel translation
- Ne zaman geliyorsun?
- ¿ Cuándo vas?
- Beni görmeye ne zaman geliyorsun?
- ¿ Cuándo vas a venir a verme?
Eve ne zaman geliyorsun? - Merhaba tatlım.
- BUDDY, QUIERO QUE ME CUENTES...
Bak, ne zaman geliyorsun?
¿ Cuándo van a llegar?
Yatağa ne zaman geliyorsun?
¿ Cuándo vienes a la cama?
Ne zaman geliyorsun?
¿ Cuándo vienes?
- Ne zaman geliyorsun?
- ¿ Cuándo vas a venir?
Burası bambaşka. Ne zaman geliyorsun?
Es increíble, ¿ cuándo vendrás?
Bu şekilde, ne zaman geliyorsun hep biliriz.
Así siempre sabremos cuando viene usted.
- Ne zaman geliyorsun?
- ¿ A qué hora volverás?
Michael, buraya ne zaman geliyorsun?
Michael, ¿ cuándo vienes?
İşe ne zaman geliyorsun?
¿ Cuándo volverás al trabajo?
Eve ne zaman geliyorsun?
¿ Cuándo vas a venir a casa?
- Ne zaman geliyorsun?
- ¿ Cuándo vienes?
Ne zaman geliyorsun?
¿ Cuando vienen?
Ne zaman geliyorsun?
¿ Cuándo vendrán?
- Eve ne zaman geliyorsun?
- ¿ Cuándo vas a venir?
Florida'ya yeniden ne zaman geliyorsun?
¿ Cuándo volverás a Florida?
- Ne zaman geliyorsun?
- ¿ Cuándo vienes? - ¿ Cuándo?
ALTINCI BÖLÜM : İNANÇ # Ne zaman geliyorsun?
CAPITULO SEXTO FE
- Ne zaman geliyorsun?
- ¿ Cuándo vuelves?
Çok tatlı değil mi? Ne zaman geliyorsun...?
¿ Cuándo vendrás...?
Anlıyorum. Eve ne zaman geliyorsun?
Ya veo. ¿ Cuando vienes a casa?
Ne zaman geliyorsun?
Estoy tan feliz! Cuando vienes?
Şu an saat 5. Ne zaman geliyorsun?
¿ A qué hora volverás?
Peki, sen ne zaman geliyorsun?
Entonces ¿ cuándo vas a regresar?
Ziyarete ne zaman geliyorsun?
¿ Así que cuándo vas a venir de visita?
Ne zaman geliyorsun?
¿ Cuándo vendréis?
Hastaneye ne zaman geliyorsun?
¿ Cuándo irás al hospital?
Eve ne zaman geliyorsun?
¿ Cuándo irás a casa?
Ne zaman geliyorsun?
¿ Cuándo vuelves a casa?
- Berbat. Ne zaman geliyorsun?
- Pésimo. ¿ Cuándo vienes?
Ne zaman geliyorsun?
¿ Cuándo viene usted?
Biraz yaklaş, anne. Ne zaman eve geliyorsun, Alvin?
- ¿ Cuándo vuelves a casa, Alvin?
Ne zaman eve geliyorsun dedim?
¿ Que cuándo vuelves a casa?
Ne zaman beni görmeye geliyorsun?
¿ Cuándo vas a venir a verme?
Ne zaman öldüğünü sansam, sen hep geri geliyorsun.
Siempre que pienso que has muerto, vuelves a aparecer.
Seni arıyordum, ben de buraya geldim çünkü ne zaman bir problemimiz olsa, doğruca Boubier'e geliyorsun.
Te estaba buscando, así que vine hasta aquí porque cada vez que tú y yo tenemos un problema, te vas corriendo directo a Boubier.
Ne zaman ailenden birilerini görmeye gitsen şu sevimsiz orta yaş bunalımına girip geri geliyorsun.
Cada vez que vienes de ver a alguien de tu familia... regresas de este humor mórbido de mediana edad.
Ne zaman bebek meselesini açsam, boğazıma sarılacak hale geliyorsun.
Cuando hablé de tener un bebé me saltaste a la yugular.
Ne zaman eve geliyorsun?
? Cuando vas a venir a casa?
Dix, ne zaman akşam yemeğine geliyorsun?
¿ Qué día vendrás a cenar?
Hayatım boyunca ne zaman bir kavgaya girsem sen geliyorsun.
Cada vez que me meto en un pleito, apareces tú.
- Evet. Ne zaman eve geliyorsun?
- Sí. ¿ Cuándo vas a venir a casa?
Ne zaman Madrid'e geliyorsun?
¿ Cuándo vuelves a Madrid?
Ne zaman uygun durumlar oluşsa, sen fırsatları görmezden geliyorsun.
Pero cuando se usan semillas se tira el envoltorio!
Eve ne zaman geliyorsun?
¿ Cuánto curraba Al?
- Ara sıra. - Ne zaman eve geliyorsun?
¿ Cuándo vienes a casa?
Ne zaman geliyorsun?
¿ Cuándo llegas?
Ne zaman hazır ravioli görsem aklıma sen geliyorsun.
Te prepararé de comer.
Ne zaman eve geliyorsun?
¿ Cuándo vendrás a casa?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]