Ne zaman gidiyorsun translate Spanish
424 parallel translation
- Ne zaman gidiyorsun?
¿ Se marcha?
Cenevre'ye ne zaman gidiyorsun?
¿ Cuándo sales para Ginebra?
- Ne zaman gidiyorsun?
- ¿ Cuándo vas?
Ne zaman gidiyorsun?
¿ Cuándo te vas?
- Buradan ne zaman gidiyorsun?
¿ Cuándo te vas de aquí?
Ne zaman gidiyorsun, Charlie Dayı?
¿ Cuándo te vas a ir?
- Ne zaman gidiyorsun?
- ¿ Cuándo te vas?
- Ne zaman gidiyorsun?
- ¿ Cuándo os vais?
Şu doktora ne zaman gidiyorsun?
¿ A qué hora vas al médico?
Ne zaman gidiyorsun canım?
¿ Cuándo te vas, querida?
- Ne zaman gidiyorsun?
- ¿ Cuándo te marchas?
Güzel. Ne zaman gidiyorsun doktor?
Bien. ¿ Cuándo se marcha, doctor?
Ne zaman gidiyorsun?
¿ Cuándo vas a ir?
Ne zaman gidiyorsun?
¿ Cuándo os vais?
- Ona bakma sen. Ne zaman gidiyorsun?
- No le hagas caso. ¿ Cuándo partes?
- Amerika'ya ne zaman gidiyorsun?
- ¿ Cuándo piensas volver a América?
Ne zaman gidiyorsun? Pazartesi günü gidiyorum.
Me marcho el lunes
- Ne zaman gidiyorsun?
- ¿ Cuándo se presenta?
- Ne zaman gidiyorsun? - En yakın...
- ¿ Cuándo partes?
Ne zaman gidiyorsun? Yarın.
- ¿ Cuándo partes?
- Evine ne zaman gidiyorsun?
- ¿ Cuándo se larga a su casa?
Ne zaman gidiyorsun?
¿ Cuándo se va?
Hamburg'a ne zaman gidiyorsun?
Cuando vas a Hamburgo?
- Ne zaman gidiyorsun?
- ¿ Cuando se marcha?
- Ne zaman gidiyorsun? - Turist belgem altı aylık.
Muchas gracias, Señor Perez.
Ne zaman gidiyorsun?
¿ Ah, sí? ¿ Y cuándo partirá?
Ne zaman gidiyorsun?
¿ Cuándo te marchas?
- Ne zaman gidiyorsun?
- ¿ Cuándo se va?
Ne zaman gidiyorsun?
¿ A qué hora sale su tren?
- Yarın ne zaman gidiyorsun?
- ¿ A qué hora te vas mañana?
- Ne zaman gidiyorsun?
- ¿ Cuándo vas a irte?
Ne zaman gidiyorsun?
- ¿ Cuándo vas?
Mezuniyete ne zaman gidiyorsun?
¿ Cuándo estarás listo para los ejercicios de graduación?
İnceleme bitiğine göre, ne zaman gidiyorsun?
La investigación acabó. ¿ Cuándo te vas?
Evet? Ne zaman gidiyorsun?
- ¡ Stefan!
Ne zaman gidiyorsun?
¿ Cuándo te marcharás?
- İtalya'ya ne zaman gidiyorsun?
- ¿ Cuándo te vas a Italia?
Büyükannenlere ne zaman gidiyorsun, Charlie Brown?
¿ A qué hora te irás donde tu abuela, Charlie Brown?
Ne zaman gidiyorsun?
¿ Cuándo partirás?
Mısır'a ne zaman gidiyorsun?
¿ Cuándo te vas a Egipto?
- Peki ne zaman gidiyorsun?
- Entonces, ¿ cuándo te vas? - Esta noche.
Ne zaman gidiyorsun?
¿ Y cuándo te vas?
Ne zaman gidiyorsun?
- ¿ Cuándo te vas?
- Çok tatlısınız. - Ne zaman gidiyorsun?
¿ Cuándo se irá?
Yine gidiyorsun, kim bilir ne zaman döneceksin.
Una vez más te vas y quien sabe cuando volverás. Una vez más te vas y quien sabe cuando volverás.
- Ne zaman gidiyorsun?
- ¿ A qué hora sale?
- Ne zaman gidiyorsun?
- ¿ Cuándo?
Ne zaman eve gidiyorsun?
¿ Cuándo se va a casa?
Seninle kişisel ilgisi olmayan bir iş olduğunda her şey yolunda ama ne zaman seninle ilgili özel bir şey sorduğumda ya da öğrenmek istediğimde ya beni tersliyor ya da kahve almaya gidiyorsun.
Mientras estamos hablando en sus términos... que todo está correcto, pero al minuto que le pregunte algo... o deseo saber algo específico de usted... me evade en forma brillante o desea salir a tomar un café.
Ne zaman yukarı gidiyorsun?
¿ Cuándo subes?
Ne zaman geri gidiyorsun?
¿ Cuándo regresará?
ne zaman gidiyorsunuz 25
ne zaman oldu 58
ne zaman öldü 28
ne zaman geliyorsun 16
ne zaman 1956
ne zamandı bu 24
ne zaman istersen 196
ne zamandan beri 195
ne zaman olursa 26
ne zaman geldin 79
ne zaman oldu 58
ne zaman öldü 28
ne zaman geliyorsun 16
ne zaman 1956
ne zamandı bu 24
ne zaman istersen 196
ne zamandan beri 195
ne zaman olursa 26
ne zaman geldin 79