Ne zaman isterseniz translate Spanish
384 parallel translation
Ne zaman isterseniz gidebilirsiniz.
Pueden irse cuando quieran. "
Ne zaman isterseniz beyefendi.
"Cuando quiera, señor."
- Ne zaman isterseniz.
- Cuando quiera.
Ne zaman isterseniz, emrinize amadeyim.
- Cuando quiera. Estoy a su servicio.
Ne zaman isterseniz tesislerini ziyaret edebilirsiniz.
Sus plantas están abiertas para cuando quiera visitarlas.
- Tavsiyelerimi ne zaman isterseniz-- -
- Si necesitáis de mis consejos...
Burayı hepiniz yine eviniz olarak bilirsiniz umarım. Ne zaman isterseniz gelin... ve istediğiniz kadar kalın, istediğiniz zaman.
Pero espero que vengan como si fuera suya... y se estén aquí el tiempo que quieran, ahora y siempre.
Ne zaman isterseniz...
Si le interesa ver un partido...
Ne zaman isterseniz o zaman başlarız.
Tómese todo el tiempo que quiera.
Bir gün onları görmeme izin verirseniz çok minnettar olurum. Ne zaman isterseniz.
Le agradecería que me dejase verlas algún día.
Ne zaman isterseniz beyler, emrinize amadeyim.
Estoy a su completa disposición, caballeros.
Sorun değil. Ne zaman isterseniz getirin.
No se preocupe, tráigalo siempre que quiera.
Ofisimde dosyalandı ama ne zaman isterseniz dinleyebilirsiniz, memnuniyet duyarım.
Está archivado en mi oficina, pero dejaré que lo oiga cuando lo desee.
Saygıdeğer Macbeth, ne zaman isterseniz gidebiliriz.
Noble Macbeth, estamos a tus órdenes.
Bir boş vakit bulunca, seninle konuşalım biraz bunun üstüne. Ne zaman isterseniz.
Cuando encontremos el momento apropiado hablaremos más de este asunto si tienes tiempo.
Ne zaman isterseniz kiliseye gelebilirsiniz.
Bueno pues, venga a verme cuando quiera.
Ne zaman isterseniz.
Volved cuando queráis.
Ne zaman isterseniz onlardan kurtulabilirsiniz.
Que se yo, pero los echamos cuando queremos.
- Rica ederim. Ne zaman isterseniz.
- Venga cuando quiera.
- Ne zaman isterseniz memur bey.
- Cuando quiera, oficial.
Ne zaman isterseniz buyurun Çavuş.
Me encantará verle de nuevo, sargento.
- Ne zaman isterseniz.
- Como quiera.
Ne zaman isterseniz, banyo hazır.
El baño está listo.
Ne zaman isterseniz tanıklık ederim.
Testificare en el momento que ud diga.
Ne zaman isterseniz.
Pues cuando quiera.
Ne zaman isterseniz, siz söyleyin.
Cuando gustéis, puesto que así lo queréis.
Tabii, ne zaman isterseniz.
Sí. Cuando guste.
- Ne zaman isterseniz.
- Siempre que quiera.
Ne zaman isterseniz. Tasnif edilecek çok sayıda kitap var.
Cuando quiera, hay muchos volúmenes que clasificar.
Ne zaman isterseniz mösyö.
Cuando quiera, monsieur.
Ne zaman isterseniz uğrayıp müdürle görüşün.
Venga a ver al director en cualquier momento.
- Bir şey değil. Yine beklerim, ne zaman isterseniz.
Volved cuando queráis.
Ne zaman isterseniz, Albay Drummond, ne zaman isterseniz.
Cuando guste, Cnel. Drummond.
Ne zaman isterseniz hazırım.
- cuando quiera lo discutimos...
172 00 : 18 : 24,222 - - 00 : 18 : 28,268 Tabii ki, ne zaman isterseniz bakabilirsiniz.
- ¿ Por qué no me lo enseña?
- Evet, ne zaman isterseniz.
A cualquier hora.
Ne zaman isterseniz. Evet?
En otra ocasión
Ne zaman isterseniz sizin için geri gelip mezarını bulabilirim.
Puedo volver a buscarlo cuando quiera.
Ne zaman isterseniz.
Cuando Ud. guste.
Ne zaman isterseniz.
- Ya nos vamos.
Ne zaman isterseniz... bekleriz.
Venga a visitarnos, todas las veces que quiera.
Ne zaman aramak isterseniz, beni nerde bulacağınızı biliyorsunuz. Midville, Connecticut, büyük gölgeli bir ağacın altında tembellik yaparken.
Si me necesitan, estaré en Midville, Connecticut... bajo la sombra de un frondoso árbol... haraganeando.
Ne zaman onu görmek isterseniz bana uğrayabilirsiniz.
Puedes ir a mi casa a verla cuando gustes.
Ne zaman bırakmak isterseniz ben devralabilirim, efendim.
Si quiere parar, yo lo sustituyo.
Ne zaman isterseniz tutuklatın.
Eso digo yo, un espectáculo.
- Ne zaman isterseniz.
Cuando te venga bien.
Ne zaman sohbet isterseniz, yani bu tekne hakkında, ben hazırım.
Estoy a su disposición cuando desee hablar sobre el barco.
Ama bu sizin, ne zaman geri almak isterseniz.
Pero es tuya si la quieres un día.
- Elbette, her ne isterseniz ben her zaman emrinizdeyim.
Lo que usted desee. Estoy siempre a sus órdenes.
- Ne zaman, nerede isterseniz.
- Cuando quiera.
Ne zaman gelmek isterseniz haber vermeniz yeterli.
Aun así, ya sabes que puedes venir.
ne zaman oldu 58
ne zaman öldü 28
ne zaman geliyorsun 16
ne zaman 1956
ne zaman istersen 196
ne zamandı bu 24
ne zaman gidiyorsun 81
ne zamandan beri 195
ne zaman olursa 26
ne zaman geldin 79
ne zaman öldü 28
ne zaman geliyorsun 16
ne zaman 1956
ne zaman istersen 196
ne zamandı bu 24
ne zaman gidiyorsun 81
ne zamandan beri 195
ne zaman olursa 26
ne zaman geldin 79