Belki de öyledir translate French
307 parallel translation
- Belki de öyledir ama ben farklı bir şey istiyorum.
- C'est possible, mais il y a quelque chose en moi qui veut partir.
Belki de öyledir.
C'est possible.
- Evet, belki de öyledir. Yoruluyorum.
- Oui, je suis fatiguée en effet.
Ben... şey, belki de öyledir.
- Oh, non. Je... Oui, peut-être.
- Bana öyle geldi. - Belki de öyledir.
- C'est possible.
Belki de öyledir.
C'est bien possible.
Belki de öyledir.
Il l'est peut-être.
- Belki de öyledir.
- Peut-être.
Belki de öyledir. Belki felaketin sorumlusu olabiliriz ama bütün suçu bilim adamlarının üzerine atmak haksızlık olur.
Peut-être nous-mêmes avons-nous été les artisans aveugles du désastre, mais on ne peut accuser les savants à la légère.
Belki de öyledir.
Peut-être.
Belki de öyledir, ama yazık!
Sans doute, mais c'est dommage.
- Belki de öyledir.
- Je l'ai peut-être vu.
Hey, belki de öyledir.
C'est peut-être ça.
Belki de öyledir ama dene ve gitmiş olduğumda fark et yokluğumda oluşacak boşluğun ne kadar küçük olduğunu.
Peut-être bien que ce serait ridicule. Tu vois bien le peu d'importance que j'ai pour toi. Le vide que je laisserai en partant sera insignifiant.
Şey, belki de öyledir. Ama ben korkmuyorum.
En tout cas, je n'ai pas peur de lui!
Belki de öyledir, ben bilmiyorum.
Qui le sait Ça sera qui
Bilmiyorum, belki de öyledir.
Ça sera qui Qui le sait
Eğer oğlunun yanıbaşında olduğunu ve yaşadığını hissediyorsa,... şey, belki de öyledir.
Charlotte... si elle sent son fils auprès d'elle, il en est peut-être ainsi.
Belki de öyledir.
Peut-être le suis-je?
Belki de öyledir.
Bien, je suppose que c'est vrai.
Belki de öyledir Madam ama...
C'est fort possible, Madame, mais...
Belki de öyledir.
Cela se peut.
Belki de öyledir.
C'était peut-être vrai.
- Hayır, belki de öyledir.
- Je ne sais pas, mais peut-être que oui.
Belki de öyledir ama hazırlanmalıyım bak Sidra birazdan gelecek eğer zahmet olmazsa...
Peut-être, mais j'ai à faire. Sidra arrive d'une minute à l'autre, alors...
Bilmiyorum. Belki de öyledir.
Peut-être que c'est vrai.
Belki de öyledir.
Peut-être bien.
Evet, şey... belki de öyledir.
Ouais. Eh bien... peut-être que oui.
Belki de öyledir ama öğrenecek hiçbir şeyi olmadığını düşünüyor.
Elle l'est peut-être mais elle pense qu'elle n'a rien à apprendre
Evet, belki de öyledir.
Oui, c'est peut-être ça
Belki de öyledir ama bu pes etmemizi gerektirmez.
Peut-être le sont-elles, mais il ne faut pas baisser les bras.
Belki de öyledir.
C'est peut-être pour ça.
Belki de öyledir.
- Il l'est peut-être.
Belki de öyledir.
Elle l'est peut-être.
Belki öyledir... Belki de değildir.
" Peut-être que oui... ou peut-être que non.
- Mesele ne, cesur adamlardan hoşlanmaz mısın? - Belki de öyledir.
C'est possible.
Belki de artık öyledir.
C'est comme ça.
Belki öyledir, belki de değil. Ne fark eder ki zaten?
Oui, c'est peut-être vrai, peut-être faux, oh, pour que ça change!
Belki de öyledir.
En un sens, c'est un peu vrai.
Küpelerin acıttığını söylersin... belki gerçekten de öyledir.
- Vous direz qu'elles vous blessent.
Belki de gerçekten öyledir.
Mais ça pourrait l'être.
Elin çok yatkın, belki Greg de öyledir.
Tu as du talent. Greg en a peut-être aussi.
Tamam, Belki de öyledir.
Peut-être.
Belki yüzüm de öyledir.
Peut-être le visage aussi.
Belki Yuri de öyledir.
Youri aussi a peut-être un don.
Belki öyledir, belki değildir fakat sen okul kitaplarında yer alan bir telafi örneğisin.
C'est peut-être vrai. Mais vous êtes l'exemple type de la compensation.
Belki de öyledir.
Alors, ça doit être vrai.
Şey. Belki de öyledir.
Peut-être...
- Belki öyledir, belki de değildir.
- Peut-être, peut-être pas.
Öyledir. Ancak o şey elindeyse belki de ona direk inanmam yanlış olurdu.
Oui, mais s'il a ça dans les mains, j'aurais peut-être tort de le croire d'emblée.
Belki öyledir ama o zaman neden bu içkiler ve üstüne bıyık çizilmiş basit pornografik fotoğraflar kuruyup sarı bir tabaka ile kaplanmıştı?
Peut-être. Mais tout cet alcool? Et ces photos pornos tachées de moutarde?
belki de 1259
belki de öyle 45
belki değil 57
belki de hayır 17
belki de ben 23
belki de biz 19
belki de haklısınız 26
belki de öyleyim 25
belki de değil 95
belki de daha fazla 40
belki de öyle 45
belki değil 57
belki de hayır 17
belki de ben 23
belki de biz 19
belki de haklısınız 26
belki de öyleyim 25
belki de değil 95
belki de daha fazla 40
belki de bu 32
belki de vardır 18
belki değildir 19
belki de değildir 39
belki de haklısın 174
belki de haklısındır 24
belki de haklıdır 22
öyledir 296
belki 3654
belki bir gün 64
belki de vardır 18
belki değildir 19
belki de değildir 39
belki de haklısın 174
belki de haklısındır 24
belki de haklıdır 22
öyledir 296
belki 3654
belki bir gün 64
belki daha sonra 97
belkide 50
belki sen 32
belki mi 36
belki sonra 108
belki biraz 51
belki başka zaman 69
belki ben 27
belki bir dahaki sefere 27
belki biz 32
belkide 50
belki sen 32
belki mi 36
belki sonra 108
belki biraz 51
belki başka zaman 69
belki ben 27
belki bir dahaki sefere 27
belki biz 32