English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Benim babam

Benim babam translate French

4,069 parallel translation
- O benim babam!
- C'est mon père!
Tıpkı benim babamın beni sevdiği gibi.
Tout comme mon père m'aimait.
Sen benim babamı bazukayla havaya uçurdun be!
T'as explosé mon père avec un lance-roquette!
Benim babam ringin kralıydı, para kazanmak onun işiydi.
Mon père était le roi du ring et ramenait le bling.
Kingsman benim babam değil.
Kingsman n'est pas mon père.
- Benim babam öldü.
Mon père est mort.
- O benim babam.
- C'est mon père.
Benim babam da aynıydı.
Mon père était comme ça.
Yani benim babam fasulye çiftçisi değil mi?
Mon père n'était pas cultivateur de haricots?
- O benim babam değil!
- Ce n'est pas mon père!
Benim babam sen değilsin.
Vous n'êtes pas mon père.
- O benim babam.
C'est...
onun benim babam arabasını.
C'est la voiture de mon père.
Bu benim babam.
Voici mon père.
Ama benim babamı aradılar Çünkü hayatında birinin kaybını normal bir şekilde kabullenmiyodu
Mais son généraliste avait appelé mon père parce qu'elle ne semblait pas surmonter son chagrin de manière normale.
Ama bu benim babamın özel araştırma alanı.
Mais c'était le sujet d'étude favori de mon père.
Hataları olmuş olabilir ama yine de benim babam.
Il a commis des fautes, mais c'était toujours mon père.
- Hayır, o benim babam, babam!
- Arrêtez! C'est mon père!
Hey, o benim babam, onu incitmeyin!
- C'est mon père! - Ne le touchez pas!
O benim babam.
Il est mon père.
Benim babam gerçek savaşı kazandı.
Mon père a gagné la vraie guerre.
Uyuyamadığım zaman annem ve babam benim için söylerdi.
Mes parents me le chantaient quand je ne pouvais pas dormir.
Ve bu söylediğin benim için annem babam
Et ce seul mot est la pire blessure pour moi que père, mère,
Buradaki herşey benim ev, bahçe hatta babam bile.
Tout est à moi ici. La maison, le jardin, même mon père est à moi.
Babam benim özel olduğumu ve çok iyi piyano çaldığımı söylüyor.
Papa dit que je suis quelqu'un d'à part et que je joue bien du piano.
Bu benim babam.
C'est mon papa.
Benim babam da yarrak kafalının tekiydi.
Mon père aussi est un salaud.
Benim için babamın numarasını ister misin ondan?
S'il te plaît, demande-lui pour moi.
Tabii, sen benim abim misin yoksa babam mı diye çözmeye çalışıyordu kız.
Elle essayait de savoir si tu étais mon frère ou mon père.
Benim annem yok, iki tane babam var.
J'ai pas de mère, j'ai 2 pères. Dans ta tronche!
Sana bir hikaye anlatayım. Babam, kardeşim ve benim hakkımda.
Laisse-moi te raconter une histoire sur moi, et mon père, et mon frère.
Babam benim için endişelenseydi, şu an burada olmazdım, yani...
S'il se préoccupait de moi, je serais pas ici.
Babamın benim için emelleri vardı. Partinin de öyle.
Mon père avant de grandes ambitions pour moi, ainsi que le Parti.
Bu kariyerimizin sonu olmalıydı, ama komutanlık benim yüzümden babamın adının lekelenmesine izin veremezdi.
Ça aurait dû signer la fin de nos carrières, mais... le commandement refusait que mon père soit déshonoré par mes actes.
Ben de düşündüm ki babam ölünce aynısı benim başıma da gelecek.
Alors je me suis dit... Quand mon père mourra, il m'arrivera la même chose à moi.
Sen benim gerçek babam mısın?
Tu es mon vrai papa?
Benim babam da iyi biriydi.
Mon père aussi était gentil.
Benim beş babam vardı ve... hepsini özlüyorum.
J'avais cinq pères... tous me manquent.
- Senin miydi? - Benim değil, babamındı.
Le perroquet de mon père.
O benim babam değil.
Ce n'est pas mon père.
- Bana Hayvan Babam Benim de.
- Appelle-moi Papa Géant. - Papa Géant! - Appelle-moi Papa Géant.
- Hayvan Babam Benim!
- Papa Géant!
Sen benim babam mısın?
- Tyler, dans la voiture. - Maman, non! - Tyler.
Bu benim kendi babam.
Il s'agit de mon père.
O benim değil.Babamındı.
Ce n'est pas le mien. C'est le sien.
Ama görüyorsunuz ki benim zavalı babam yeni bir tedavi okuluna yazılmıştı.
Mais, voyez-vous, mon pauvre regretté père.
- Babam ona benim için iş ayarlattı.
Papa l'a obligé à me donner un boulot.
Anne-babamızı seçemeyiz ama kendimizi onlardan özgür kılabiliriz ve benim yaptığım da buydu.
Nous ne pouvons pas choisir nos parents, mais nous pouvons nous en libérer, Et c'est ce que j'ai fait.
Jerry Wilson benim öz babam değildi.
Jerry Wilson n'était pas mon vrai père.
O benim babam değil.
C'est pas mon père.
Babam yanımda olsaydı benim için bunu yapmasını isterdim.
Si mon père avait été là, j'aurais aimé qu'il fasse ça pour moi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]