Bir kere translate French
13,882 parallel translation
Mezuniyet balosu bir kere oluyor.
Le bal des terminales n'arrive qu'une fois.
Bir kere bile.
Même pas une fois.
- Bir kere olsun hayata kuçak açmaya ne dersin?
Qu'en est-il de profiter de la vie, pour une fois?
Bir kere istedi, şimdi canavarın hükmetmesine izin veriyor.
Il y a pris goût et maintenant il laisse la bête le gouverner.
Sulak alanlardaki kuşların farkını bilmen gerek bir kere.
Il faut connaître la différence entre les oiseaux aquatique.
Vedalaşmak için bir kere daha orada olmayı çok isterdim.
J'aurais vraiment aimé être là une dernière fois pour dire au revoir.
Olan olmuş bir kere.
On ne peut pas défaire ce qui a été fait.
Aslında Connecticut'a bir kere gitmişliğim var.
En fait, j'ai été dans le Connecticut une fois.
Bir kere daha Lord Teknolojileri Reactron adındaki bir suçlu tarafından hedef alındı.
Une fois de plus, Lord Technologies a été victime d'une attaque par le criminel Reactron.
O da bir kere oldu. Çünkü kardeşlerim bana yaptı.
Et mon frère m'y avait forcé.
Bir kere yaptıysam yine yapabilirim.
Si je l'ai fait une fois je peux le refaire.
Hayatını bir kere de olsa batırmana izin vermelisin.
Tu as le droit de merder une fois dans ta vie.
Duke'e dokunarak bir kere yapmıştın.
Tu l'as fait avant quand tu as touché Duke.
Bakın, kendimi ihbar edecektim fakat bir kere sisteme geri dönersem onu bulmak daha zor olacaktı.
J'allais me rendre à la police. Mais je savais qu'une nouvelle fois dans le système, je serais introuvable.
Şimdi, bir kere olsun, işini yapabilir misin?
Pour une fois, peux-tu faire ton travail?
Sana bir kere daha yalvarıyorum, Herkül'e söyleme.
Je te supplie encore une fois de ne rien dire à Hercule.
Ne? Ayı bu bir kere!
Tsss, c'est un ours!
Hokage falan olmak istemiyorum bir kere!
Le titre de Hokage... je m'en tape complètement!
Onu yapmak çocuk oyuncağı bir kere!
C'est pas compliqué!
İşlemi uygulamaya başladık bir kere.
On le fait. On l'a fait.
Bir kere 12 saat boyunca bir bavulu saklamıştım burada çalışan tatlı çocuk için.
Je me suis cachée une fois sous les baggages pour me taper un mec qui travaillait à la douane.
Seni bir kere de olsa doğru dürüst görmek istiyorum.
Je veux te voir, au moins une fois, comme il se doit.
Chuck'la gitmiştik bir kere.
Quant à Cason's Brasserie... J'y suis allée avec Chuck.
Eğer seni bir kere daha görürsem öldürürüm.
Si je te vois à nouveau, je te tue.
Ama galiba bir kere Roosevelt'in sesini duymuştum.
Mais je pense avoir entendu une fois la voix de Roosevelt.
Charlie'nin o güzel yüzünü ayda bir kere görecek birine iletecek başka birine söylemeyi tercih ederdim.
Je préfèrerais rendre compte à un type qui rend compte à autre qui n'aura à voir ce beau visage qu'une fois par mois.
Para orada. Bir kere daireleri sattık mı işler yoluna girecek.
L'argent est là, tout ira bien une fois qu'on vendra des apparts.
Bir kere daha yaparız diye düşünmüştüm.
Je pensais... qu'on pourrait recommencer.
- Bu sıçanların insan kanını bir kere tadınca daha fazlasını istediğini kanıtlıyor.
- Il a été prouvé que les rats qui goutent au sang humain commencent à en avoir une folle envie.
Shambu'nun babasının... yılda bir kere'ikramiye günü'vardı.
Le père de Shambu... avait droit à un jour de prime par an.
Şimdi her 10 yılda bir kere alıyor.
Ce qui fait qu'il a une journée tous les 10 ans.
Onu bu akşam bir kere daha göreceksin.
Tu la verras ce soir.
Bir kere atari oynamışsın.
Vous avez joué une fois au Skeeball.
Mutlaka mahalle bakkalı işleten bir Pradeep vardır ve kendisiyle hiçbir derdim yok ama neden Pradeep bir kere bile mimar falan olmuyor, eldiven tasarlamıyor ya da ne bileyim filmlerde Bradley Cooper'ın karakterinin yaptıklarını yapmıyor?
Mais pour une fois, pourquoi ne pourrait-il pas être architecte, concevoir des moufles ou faire le même boulot que les personnages de Bradley Cooper?
- O hatayı bir kere yaptım.
- J'ai déjà commis cette erreur.
Bir kere verildikten sonra etkisinin geçmesi saatler sürüyor.
Une fois administré, Ça prend des heures pour que le médicament s'estompe.
Sadece bir kere oldu. Ve hayır.
Ça n'est arrivé qu'une fois.
Tamam bunu bir kere söyleyeceğim.
Ok, écoute, car je vais le dire seulement une fois.
Bu pislik bir kere yaptıysa...
Si ce sale type l'a fait une fois, il l'a fait...
Oğlum adamla bir kere karşılaştın.
Tu l'as rencontré qu'une fois.
Bir kere bile gülmedim.
Pas une seule fois.
Bir kere yaptığın her ne aksanı ise, çok rahatsız edici.
J'ignore quel accent tu fais, mais c'est très insultant.
Bir kere de efendi adam kazansın.
Que je gagne, pour une fois.
Onlardan bir kere feragat ettim.
J'y ai renoncé une fois.
Eğer tanrıların nimet var bir kere, kimse size karşı cesaret edecektir.
Une fois que vous avez la bénédiction du dieux, aucun-un osera opposez-vous à vous.
Son bir kaç yıldır on kere soyuldum.
J'ai été cambriolé dix fois en deux ans.
Clark Folsom. 2011'de Oscar için bir kaç kere kefalet ödemiş ve evi de Dilby'nin Yeri'nden bir kaç kilometre uzakta olunca iyi bir iz gibi görünmüştü.
Clark Folsom. Il a déposé une caution pour Oscar deux fois en 2011, et sa maison est à 1,5 km de Dilby's, c'était une bonne piste.
Bir müşterim bugün bana üç kere... bizim ürettiğimiz "Yemişliçöreği" sordu.
Il y a un client qui a demandé nos churronuts, le troisième aujourd'hui, en fait.
- Arka koltuklar için bir kere daha!
Une autre pour les places bon marché!
Bir günde iki kere mi?
Deux fois en deux jours?
Çünkü bir kere yaptın.
Dommage, parce que tu l'avais fait une fois.
bir kere daha 137
bir kere olsun 20
bir keresinde 202
bir keresinde bana 17
bir kere bile 27
bir kerecik 17
kereste 17
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kahve 26
bir kere olsun 20
bir keresinde 202
bir keresinde bana 17
bir kere bile 27
bir kerecik 17
kereste 17
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kahve 26
bir kez 117
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir katil 56
bir kitap 34
bir karar ver 16
bir karar verdim 25
bir kız var 17
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir katil 56
bir kitap 34
bir karar ver 16
bir karar verdim 25
bir kız var 17
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kuş 32
bir kız vardı 25
bir kahraman 27
bir kelime 22
bir kaza 50
bir kadın olarak 17
bir kadının 32
bir kez daha deneyelim 24
bir kişi 36
bir kuş 32
bir kız vardı 25
bir kahraman 27
bir kelime 22
bir kaza 50
bir kadın olarak 17
bir kadının 32
bir kez daha deneyelim 24
bir kişi 36