Bir kızım var translate French
3,051 parallel translation
Bunu yeni fark ettim 13 yaşında güzel bir kızım var ve ben onu iyi Miami'de yetiştirmek istiyorum
Je viens de le comprendre. J'ai une adorable petite fille de 13 ans, Je veux qu'elle soit éléver un Miami accueillant...
Bir kızım var.
J'ai une fille.
Bak, Cricket, burası Dallas ve barbekünün bir erkek oyunu olduğunu biliyorum ama evde gerçekten oyuna katılmak isteyen bir kızım var.
Ecoute, cricket, c'est Dallas, et je sais que le barbecue est un jeu d'homme, mais j'ai une fille à la maison qui veux vraiment jouer, et "les femme ne font pas ça"
Rudy Huxtable adında bir kızım var ve o kızlarımın içinde en sevimli olanı.
Ma fille s'appelle Rudy Huxtable, et c'est la plus mignonne de mes filles.
Küçük bir kızım var.
J'ai eu une petite fille.
Peki, hangi konuya eğileceksiniz? Bu bütün bir ayağı çukurda kız olayı mı, yoksa planladığınız daha orjinal birşey var mı?
Vous pensez la jouer jeune fille mourante ou plus original?
Kim buna kedicik der ki? Annen kötü bir cildi var diye onu amigo kız takımından atmıştı.
Ta mère l'a virée du groupe des majorettes parce qu'elle avait des boutons.
Benim de bir kızım var.
J'ai une fille moi aussi.
İki oğlumuz ve bir kızımız var.
On a deux garçons et une fille.
Neden kahve dükkanımızda hıçkırarak oturan dolgun bir yahudi kızımız var?
Pourquoi donc une juive grassouillette est-elle en train de pleurer dans mon café?
Dediğin gibi büyük bir şeye ihtiyacımız var birinci sayfadan çığlık atacak bir şey.
C'est comme tu l'as dit, on a besoin de quelque chose de fort, quelque chose qui frappe en page une.
Şöyleydi, "Tabii, Hank Moody'nin kızına karşı bir şansım var."
Pourquoi pas tenter ma chance avec sa fille.
Umutsuzca Kafeine İhtiyacım Var.. Bu Bir Küçük Kızın Travmasını Dünya ile Paylaşma Durumu mu?
Cet ensemble est-il le reflet d'un traumatisme infantile?
- Bir sıkıntınız var mı? - Yok, her şey tıkırında.
- Vous appréciez le voyage?
Dünyada, yatmak istemeyeceğin... bir kız var mıdır?
Existe-t-il une fille au monde avec qui tu ne voudrais pas coucher?
Evet ama bir sıkıntımız var, Birader Sylvio.
- Oui, mais il y a péril, frère Sylvio.
Bir sıkıntımız var :
Nous avons un problème :
Bir kız arkadaşım var ve bu hoşuma gidiyor!
J'ai une amie. Et ça me plaît!
Herhangi bir sıkıntınız var mı?
Etes-vous dans un état de détresse? Non, je vais bien.
Artık bir cevabımız var.
On a une réponse.
Bu arada benim bir kız arkadaşım var...
J'ai une copine... Pour info.
Kız kardeşimle çocukları için bir odaya ihtiyacımız var.
Oui, monsieur.
Bir kızın mı var?
Tu as une fille?
Depoya bir bakar mısınız, kırmızısı var mı?
Pouvez vous vérifier à l'arrière si vous n'avez pas le même en rouge?
Gizli bir tokalaşmamız mı var artık?
Une poignée de main secrète?
Andre Dawson saat 6'ya kadar imza dağıtacağına göre, önce bir Chicago Sağlık'a uğramamızın mahsuru var mı?
Comme Andre Dawson est là jusqu'à 18 h, on pourrait aller d'abord au salon du bien-être?
Bizim çok farklı, kızımsı bir arkadaşlığımız var o konuda birbirimizden nefret ediyor gibiyiz.
On a une amitié féminine très bizarre. Du genre à se détester.
Ama bir kayıp kız ihbarımız var ve k-9 birimi olarak buradayız. Üzerinde hiçbir şey yoktu. Eğer geceyi buralarda...
Mais j'ai une adolescente disparue, et notre unité de k-9 nous a conduits ici elle ne portait aucun vêtement, et si elle était ici se soir, et la température descend vraiment...
Hanımefendi, şanslısınız ki bir kız çocuğum var yoksa çok anlayışlı olmazdım.
Melle, vous avez de la chance que j'ai une fille ou je ne serais pas si compréhensif.
Ölmüş kızının yerini aldığım için hasarlı bir psikolojin falan mı var?
Tu cherches à remplacer la fille que t'as perdue?
Kızımın bir işi var.
Ma fille travaille.
Belli ki konuşmadığımız bir sürü his var ve düşündüm ki, onları artık ortaya -
C'est clair qu'il y a beaucoup de sentiments dont nous n'avons pas parlé et je me suis dit qu'on devrait les...
Pekala. Chuck'tan vazgeçiyoruz. Sessiz olmasını sağlamalıyız, çünkü etrafımızda bir sapığı anmak üzere görevli bir sürü sıkılmış gazeteci var.
Ok, Chuck est mort et on va devoir lui faire garder le silence parce que tout cet endroit grouille de journalistes qui s'ennuient et qui font un devoir de mémoire perverse.
O zaman Angelico'nun karmakarışık zihni için de bir haritaya ihtiyacımız var.
Ensuite nous aurions besoin d'une carte de l'esprit dérangé d'angelico pour le trouver
Üç oğlum iki de kızım var. Dört kızım ve bir oğlum var.
3 garçons et 2 filles.
Benim iki kızım ve bir oğlum var. Ama iki de genç ve bekar kız kardeşim var. Öyleyse benim sülaleyi de sayalım.
2 filles et 1 garçon mais j'ai 2 jeunes sœurs encore célibataires.
Bahse varım yeni kız bir dilim yedi, kalanıysa sen yedin!
Je parie que la nouvelle a une part et que vous avez mangé tout le reste!
Fakat kısıtlı bir kontenjanımız var.
Donc nous avons à baisser les effectifs.
Sizin kişisel yardımcınız olmak için geldim. Çünkü çok sıkı çalışırım ve hiç... Hiç resmi bir tecrübeniz var mı?
Je veux être votre adjoint personnel, parc que je travaille dur, et je ne dirai pas... vous avez déjà fait respecter la loi?
Eğer size destek olmamı istiyorsanız. Beş yıllık bir plan görmeye ihtiyacım var.
Avant d'investir, je veux voir un plan à cinq ans.
Bir de şu kız var, Annie. Benim kız arkadaşım olur ve bu olayda bir kurban. Onun için bir güvence...
Concernant Annie qui est ma copine et une victime dans tout ça, je veux des assurances que...
Kızıl kafa, var mı bir şey?
Alors rouquine, tu as quelque-chose?
Bir kız arkadaşım var ve onunla ilişkim çok iyi gidiyor.
J'ai une copine. Et tout se passe bien avec elle.
Kız kardeşim için alabileceğim başka bir şey var mı?
Est-ce que je devrais prendre autre chose pour ma soeur?
Sen evlisin, benim de gerçekten bir kız arkadaşım var, - tüm bu pis herif bilgilerimiz boşuna gidecek.
T'es marié, j'ai une copine, tout notre savoir dégueulasse va se perdre!
Kız kardeşim gönderdiği mektupta oğlu için bir iş var mı diye sormuştu.
J'ai reçu une lettre de ma soeur qui cherche un travail pour son fils et...
Yani Stone'un ergen bir kızı mı var?
Stone avait une fille adolescente?
İnsanlara bir kız arkadaşım var dediğimde bunu anlıyorlar.
Je suis pas un pervers.
Hindili jambonlu hindili jambonlu var. Uzun lafın kısası, çantalarımızı topladık ve otelimize doğru yola çıktık. Cidden, midemde bir sorun var, arkadaşlar.
On a de la dinde... du jambon... du jambon de dinde... on a pris nos valises... j'ai mal au bide.
Kızgın olmanız için bir sebep var mı ki?
Pourquoi êtes vous tous les 2 contrariés, hmm?
Aa, kız kardeşiyle çıktığım evrendeki Adam, benden bir karış daha uzun ve esrarlı, korkutucu bir sesi var.
Dans celui où je sors avec sa petite sœur. Il est plus grand que moi et il a une voix grave qui fait peur.
varım 207
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
varyemez amca 23
var mıydı 25
var efendim 22
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
varyemez amca 23
var mıydı 25
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
bir kız 192
bir kere daha 137
bir kahve 26
bir kez 117
bir kere 190
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir katil 56
varvara vasilyevna 23
bir kız 192
bir kere daha 137
bir kahve 26
bir kez 117
bir kere 190
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir katil 56
bir kitap 34
bir karar ver 16
bir karar verdim 25
bir kız var 17
bir kadın 232
bir kez daha 333
bir kadın mı 37
bir kuş 32
bir kız vardı 25
bir kahraman 27
bir karar ver 16
bir karar verdim 25
bir kız var 17
bir kadın 232
bir kez daha 333
bir kadın mı 37
bir kuş 32
bir kız vardı 25
bir kahraman 27