English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bir karar verdim

Bir karar verdim translate French

1,532 parallel translation
Zor bir durumdu ve bir karar verdim.
La situation était critique. C'était ma décision.
O yüzden bir karar verdim.
Alors j'ai fait un choix.
Askeri bir karar verdim.
J'ai pris une décision militaire.
- Hayır, bir karar verdim.
- J'ai pris une décision.
Bir karar verdim. Lütfen saygı göster.
J'ai fait un choix, respecte le, s'il te plait.
Ben.. ben bir karar verdim
Donc, je, euh, J'ai pris une décision.
Bunu çok düşündüm. Ve bir karar verdim.
J'ai bien réfléchi et j'ai pris une décision.
Önemli bir karar verdim ve doğru şeyi yapıyor muyum diye ölülere sormalıyım.
No, han, han, pas ce soir. J'ai pris une décision importante.
- Bir karar verdim.
Je dois être catégorique.
Ben de Bay Fletcher'ın büyük bir hevesle anlattığı buluşmaya gitmeye karar verdim.
Je décidai d'aller au rendez-vous dont M. Fletcher avait parlé avec tant d'affection.
Ne kadar berbat bir Katolik köyüydü orası. Oğullarınızdan birini kaçırmaya karar verdim.
Je suis allé dans ton village, un cloaque catholique petit bourgeois.
- Ne? Haftaya New York'a gidiyorum. Orada bir daire tutmaya karar verdim.
Je vais chercher un appartement à New York.
Kafamın içinde uzunca bir düşünmeden sonra sizlere evimize barış getirdiğiniz için teşekkür etmeye karar verdim.
Après moult profondes cogitations cervicales, j'ai décidé de te remercier de nous avoir apporté la paix.
Ben de kendime biraz daha medyatik bir ev bulmaya karar verdim.
J'ai donc décidé de chercher un coin... un peu plus branché,
Onu korumak için bir orduya ihtiyacı olmadığına karar verdim.
J'ai compris qu'elle n'avait pas besoin d'une armée.
Ama bilmenizi istediğim bir şey var. Pizzalarımız gelmezse... ne yapacağımıza karar verdim. Byong Sun'ı yiyeceğiz.
Cependant, je veux que vous sachiez tous que si la pizza n'arrivait pas, j'ai décidé qu'on mangerait Byong Sun.
Bir gün onlara sürpriz yapmaya karar verdim.
Un jour, je leur ai laissé des provisions.
New York'ta yeni bir başlangıç yapmaya karar verdim.
" J'ai décidé de refaire ma vie à New York.
Ayrıca düşünüyorum ki bu işte kesin bir kötülük de var. Ve bunu zaptetmek için ne yapabiliyorsam yapmaya karar verdim.
J'ai également le sentiment que ceci est mauvais, et je suis déterminé à faire tout ce que je peux pour l'éradiquer.
Böylece, şuna karar verdim : Akademik başarı için daha fazla mücadele etmek istemiyordum. Ya da o türden başka bir şey için.
J'ai donc décidé que je ne voulais plus disputer la suprématie académique ni aucune autre.
Bu korkunç şimdiki zaman hakkında yazmaya karar verdim. Bunu yapmanın en iyi yolu gelecekte geçen bir öykü yazmaktı. Ki bu yeni bir icat değildi.
J'ai décidé d'écrire sur ce présent morose et la meilleure façon d'y arriver était d'écrire des histoires qui se passent dans le futur, ce qui n'est pas une nouveauté.
"Çocuğu doğurmaya karar verdim ve bir bebeğim oldu, bir oğlan".
J'ai décidé de poursuivre la grossesse et j'ai accouché d'un garçon.
Yıllar sonra, kocam öldükten ve tek başıma kaldıktan sonra bir tiyatro satın alıp çıplak bir revü sahnelemeye karar verdim. Bu şekilde Alec gibi çocuklar aynı şeyi yaşamak zorunda kalmayacaklardı.
Des années plus tard, après la mort de mon mari j'ai décidé de monter une revue nue pour épargner à des jeunes gens comme Alec l'ignorance qui fut la sienne
31 Ağustos. Yeni bir sayfa açmaya karar verdim ; zira hücre sayım düşüyor, bu da beni korkutuyor.
" 31 août, je décide d'ouvrir un nouveau chapitre, car un chiffre a changé et m'inquiète :
Bir doğal yaşam dergisinde okuduğum makrobiyotik beslenme yöntemini uygulamaya karar verdim.
J'ai commencé par un petit-déjeuner macrobiotique que j'avais vu dans un magazine.
Bir miktar satın alacaktım ve sadece, bilirsiniz, markete bakacaktım. Neyse, cumartesi gecesi, biraz çıkmaya karar verdim.
Aujourd'hui à New York, la brigade des mœurs a entamé la lutte contre la pornographie.
Rüzgarlı bir hava olduğundan, belki beni duyamamış olabileceklerini düşündüm. Bu yüzden kamplarına doğru gitmeye karar verdim, neler döndüğünü anlamak istiyordum. Ve kampa doğru çıkmaya başladım.
Je me suis dit qu'ils ne m'avaient pas entendu et j'ai décidé d'aller au camp voir ce qu'il en était, et je suis parti à travers la végétation.
Bir mil öteye kamp yapmamı gerektiren federal kuralı ihlal etmeye karar verdim. Ard arda 7 gün bir yerde kalırsam, öteki hafta 1 mil öteye kamp yapmalıymışım.
J'ai décidé d'enfreindre la loi fédérale qui stipule que je dois camper à 1,6 km du dernier endroit où je suis resté une semaine.
Bunun bir çıkış yolu olduğuna karar verdim.
Il n'y avait qu'une seule solution.
Tamam, ben karar verdim. Bir sonraki sırttan inmeye başlayacağım. Terje'nin indiği.
D'accord, voici mon tracé, je saute sur la prochaine crête... depuis ce que Terje a fait sur cette corniche.
Dünyevi bakımlardan ve kargaşadan kurtulmak için... Bir rahibe olmaya karar verdim... Bu sonbaharda Byakuren-in Tapınağına bırakılacağım...
Afin de me détacher des soucis de ce monde, j'ai décidé d'entrer au temple Byakuren cet automne et de me faire religieuse.
Ama, eğer bunu yapamıyorsan, sorun değil bu durumda sana bir mektup yazmaya karar verdim...
Mais je ne voudrais pas vous forcer. Je vous envoie cette lettre dans l'espoir de vous revoir.
Tokyo'da ne olduğu hakkında bir fikrim yoktu ama şansımı denemeye karar verdim.
Je ne savais pas ce qui m'attendait là-bas, mais je décidai de tenter ma chance.
Heavy Metal Bilimleri diye bir şey olmadığı için antropoloji okumaya karar verdim.
Le metal n'y était pas enseigné alors, j'ai choisi l'anthropologie.
Aylar süren çıkmaz sokaklardan sonra araştırmayı bir kenara bırakmaya karar verdim.
Après des mois d'impasse, je mis l'investigation de côté.
Evet, bir basın konferansında ona baba diye hitap ettim bu yüzden daha sonra bu hitabı kullanmaya karar verdim.
Ouais, je l'ai appelé papa une fois pendant une conférence de presse alors j'ai décidé de toujours utiliser son titre.
Daha kolay bir şey yapmaya karar verdim. En iyi bildiğim işi.
Alors j'ai décidé de prendre des mesures moins radicales pour faire ce que je connais le mieux.
Kayıtlarınızı inceledikten sonra, oğlunuzun Galactica HEK'i olmasının büyük bir hata olduğuna karar verdim.
Après avoir examiné votre journal, j'estime qu'assigner votre fils au poste de CAG du Galactica était une grave erreur.
Bir avukat tutmaya karar verdim.
J'ai décidé de prendre un avocat, et le Dr.
O yüzden her şeyi bir kenara bırakmaya ve kendime odaklanmaya karar verdim.
Donc, j'ai décidé de me débarrasser du boulot hors de la pièce. Et créer de la place.
Sağduyumu bir kenara bırakıp oyuncu arkadaşlarımı desteklemeye karar verdim.
Et, à l'encontre de mon avis, j'ai décidé de soutenir mon équipe.
Buz kraliçesi kız kardeşi için herhangi bir anma töreni yapmadığı için, Martha'nın küllerini göle götürüp, orada serpmeye karar verdim.
Comme la reine de glace ne fait rien pour honorer la mémoire de sa soeur, j'ai décidé d'emporter les cendres de Martha jusqu'à Torch Lake et de les disperser moi-même.
Bu yıl Cadılar Bayramı için bambaşka bir şey yapmaya karar verdim.
Cette année, j'ai décidé de faire autre chose pour Halloween.
Farklı bir şey yapmaya karar verdim.
J'ai décidé de faire quelque chose de complètement différent
Bir hafta geçti ve onu aramamaya karar verdim.
Donc une semaine est passée, et j'ai décidé de ne pas l'appeler.
Bende bu akşam yarışmaya bir kişiyi daha çağırarak "Fırsat" ı kullanmaya karar verdim.
Un brelan de dames... qui bat une paire de 10.
Normalde uzun bir bekleme sürecini terih ederim. Ama siz ve Tommy zaten kaynaşmışsınız ve bu geçici bir yerleştirme İç güdülerime kulak vermeye karar verdim.
Normalement, je devrais attendre, mais comme vous êtes déjà liés et que c'est temporaire, j'ai décidé de suivre mon instinct.
Hasar gören video kaset üzerinde çalışabilmek için balistikteki bir odayı temizlemem gerekiyordu... Şapkaları atmak israf gibi gelince, geri dönüştürmeye karar verdim.
J'ai transformé le labo de la balistique en salle blanche pour travailler sur la bande, et je trouvais ça idiot de gaspiller les bonnets, alors j'ai décidé de les recycler.
Yarın herkes gelene kadar bekleyecektim ama ne kadar cesur bir çocuk olduğunu ve bize çok yardımcı olduğunu düşününce seni onursal NCIS ajanı yapmaya karar verdim.
J'allais attendre jusqu'à demain et que tout le monde soit là, mais comme tu as été un brave petit garçon et vu à quel point tu nous as aidés, je vais faire de toi un agent d'honneur du NCIS.
Ama ben, onun şerefli bir şekilde ölmesine izin vermeye karar verdim ve yüzünü Hannah'a bağışlamayı istiyorum.
Mais j'ai décidé de la laisser mourir avec dignité, et j'aimerais donner son visage à Hannah.
Koparttığınız yaygaradan sonra, bir denemeye karar verdim.
Après les histoires que vous avez faites, j'ai pensé essayer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]