Burada mısın translate French
4,146 parallel translation
Burada mısın?
Tu es là?
- Burada mısın?
Ouais. Tu es là?
Hâlâ burada mısın?
Tu es toujours là?
Burada mısınız?
Il y a quelqu'un?
- Hâlâ burada mısın?
- Encore ici?
Burada mısın, Luke?
Tu es là, Luke?
Phil, tüm hafta sonu burada mısınız?
Alors, Phil, vous restez tout le week-end?
Hâlâ burada mısın?
Vous êtes toujours là?
* Burada mısın gerçekten * * Rüya mı görüyorum yoksa *
♪ Es-tu vraiment là, ou suis-je en train de rêver?
Sen hala burada mısın?
Tu es encore en ville?
Ne, burada mısın?
Quoi, tu es ici?
Walter Simms, burada mısın?
Walter Simms, êtes-vous là?
Bonnie, Jer, burada mısınız?
Bonnie, Jer, êtes-vous là?
- Yarın burada mısın?
- Tu seras là demain? - Tous les jours.
Avrupadan geldiğinde evin buraya kurulması konusunda takıntılıymış. Çünkü burada yaratılışımızın mutlak gerçeğini bulacağını söylemiş.
D'après ce que j'ai lu, l'homme est venu d'Europe, obsédé par l'idée de construire cette maison, précisément à cet endroit, parce qu'il disait qu'ici il allait trouver la vérité absolue de notre création.
Burada olmak istemişti ama siz ne dediğimi anlamayın diye sesimi kısıp, mırıldanacağım ve konu değişene kadar...
Il voulait être là mais je vais parler de moins en moins fort et et marmonner pour que tu n'entendes plus, jusqu'à ce qu'on change de sujet...
Benim sonuçlarımı beğenmediğin için üzgünüm ama ben burada yanlış yapmadım!
Vous n'aimez pas mes résultats, mais ils sont justes!
Burada sınır mı var?
Il y a des limites?
Ve farkına varmadıysanız kaçışım sizin özgür kalmanız ve burada şikâyet etmenizle sonuçlandı.
Et au cas où tu n'aurais pas remarqué, ma fuite a permis que tu sois maintenant libérée et que tu puisses être là à te plaindre.
Burada oturup ağlayacak mısın?
Tu vas t'assoir ici et pleurer?
Britta'nın burada olmasından rahatsız mısın?
Tu es sûr que ça va si Britta est là?
Ben burada oturup tamir etmeye çalışırken sen de dün akşam Jeanette'le yaşadıklarını anlatırsın belki bize?
Donc je vais juste m'asseoir ici et essayer de la réparer pendant que tu vas nous dire ce que toi et Jeanette avez fait hier soir?
Gelecek hafta burada olacak mısın?
Je te vois la semaine prochaine?
Evet, burada yaşıyor olmanın acısını bir şekilde çıkartmam lazım.
Ouais, je dois bien retirer quelque chose de toi vivant ici.
Burada beni şaşırtan şey, Bay De Cock bütün anne babaların, çocuğuma bir şey olsa ben de aynısını yapardım demesi.
Ce qui m'intrigue, et je m'adresse à vous Me De Cock, c'est que tout parent dont l'enfant a été touché dit qu'il se vengera.
Hazır mısın? Jerry, burada yazdığım her şey yanlış.
Jerry, rien ne va dans ce que j'ai écrit.
Burada kalıp doktor olamaz mısın?
Sois médecin sans frontières ici.
Peki ama Birgitte Nyborg, burada sunulan programda Yeni Demokratlar'ın herhangi bir katkısı var mı?
Birgitte Nyborg, avez-vous été consultée pour ce projet?
Mahzuru yoksa bana burada ne yaptığını açıklar mısın?
Pourriez-vous expliquer ce que vous faites ici.
Savaş sırasında burada mıydın?
Vous étiez ici pendant la guerre?
Burada, benim dediğim şeyin aynısını söyleyen, sürüyle ebeveynlik kitabım var.
J'ai plein de livres d'éducation ici qui disent exactement la même chose...
Dinle Eyalet polisi, şerif yardımcısının yardımı olsa da olmasa da burada oturup bekleyecek değiliz.
Marshal, nous ne pouvons pas nous permettre de rester assis là avec ou sans l'aide de l'agent.
- Dur, sen burada yalnız mısın?
- Attends, tu es là tout seul?
- 6.00'da burada olacak mısın?
- Tu seras là à 6h00? - Oui.
Evet, stadyumumu desteklemeyi hiç düşünmeyen bir meclis üyesi, büyük sorun da burada başlıyor... Sen de bu felsefenin bir parçası mısın sözünün eri mi?
Oui, quelqu'un qui n'a aucune intention de supporter mon stade, et donc on peut se demander si tu partages cette philosophie ou si tu es un homme qui tient parole.
Burada benim için tüm bunların nasıl geçtiğinin farkında mısın?
Tu sais ce que c'était pour moi ici?
David aradı ve nişanlısının hayallerindeki evliliği yaşamasını istediğini ve burada olmamın senin için anlamının büyük olduğunu söyledi, Bryan.
David m'a appelé pour dire qu'il voulait que son fiancé ait le mariage de ses rêves, et que le fait que je sois présent représentait beaucoup pour vous Bryan.
- Evet. Will, kaşındırmasına rağmen yatağın sırtım için daha iyi. Bu yüzden, siz burada seks yapsanız olur mu?
Même si ton lit me file des allergies, c'est mieux pour mon dos, donc tu penses que vous pourriez faire votre petite affaire ici?
Burada tek başına mısın?
Est ce que tu es toute seule?
Ayrıca burada bakımını sağladığımız nesli tehlikede olan 22 tür var.
Il y a aussi 22 diférentes espèces en danger d'extinction dont on s'occupe.
Yanlış yaptığını fark ettiğinde, ben senin için burada olacağım.
Je serai là pour toi quand tu réaliseras l'erreur de ta voie.
Sınavınızı küçümseseydim bu saate burada olmazdım.
Je ne serais pas ici à cette heure si tel était le cas.
Ben ikimiz ve burada yaptıklarımız konusunda sınırlarımı gayet net çizdim.
Je suis très clair quant à la limite entre nous et ce que nous faisons ici.
Burada herkes sırrını mı açıklıyor?
Tout le monde ici a révélé un secret?
O hâlâ burada olmasaydı ben de olamazdım.
S'il n'était plus là... Je ne le serais pas non plus.
Önümüzdeki on dokuz buçuk saat burada olmayacağım bu yüzden ofisimdeki çiçekleri sular mısın?
Je serai absente pendant 19 h 30, tu peux arroser les plantes de mon bureau?
Burada neyi tartışıyoruz? Eli, Marilyn ile tanıştın mı?
Eli, tu as rencontré Marilyn?
Burada neyin risk altında olduğunu anlamalısınız, tamam mı?
Vous devez comprendre ce qui est en jeu.
Sanırım hepimiz burada işin nasıl yapılacağını biliyoruz bu yüzden 15 dakika içinde hazır olmalıyız.
Qui... Je pense qu'on sait comment s'occuper de l'affaire, alors tenons-nous prêts à partir dans 15 minutes.
Olay anında burada mıydınız?
Vous étiez ici quand s'est arrivé?
Laboratuvar, muhtelif ilaçlardan oluşan bir karışım bulmuş. Tetrodotoksin, skopolamin ve tatura isimli güçlü bir halüsinojen dâhil. Burada yazana göre kurbanın ölü göründüğü fakat daha sonra uyandığı Lazarus sendromuna yol açıyormuş.
Le labo a trouvé un mélange complexe de plusieurs drogues, dont la tetrodotoxine, la scopolamine, et un puissant hallucinogène appelé datura, qui, selon ça, peut causer le syndrome de Lazare où une victime paraît morte,
burada mısınız 27
misin 24
mısın 19
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
misin 24
mısın 19
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada neler oluyor 706
burada ne var 74
burada ne yapıyorsun 1049
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne işim var 33
buradaydı 142
buradasınız 63
buradan git 21
burada kimse yok 180
burada neler oluyor 706
burada ne var 74
burada ne yapıyorsun 1049
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne işim var 33
buradaydı 142
buradasınız 63
buradan git 21
burada dur 141
buradan defol 18
buradayız 338
buradalar 298
buradan gidiyorum 95
burada değil 773
burada bekle 560
burada ne oluyor 101
buradan gideceğiz 20
burada ne işin var senin 25
buradan defol 18
buradayız 338
buradalar 298
buradan gidiyorum 95
burada değil 773
burada bekle 560
burada ne oluyor 101
buradan gideceğiz 20
burada ne işin var senin 25