English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Buradan gitmelisin

Buradan gitmelisin translate French

225 parallel translation
- Buradan gitmelisin.
- Reste pas ici.
Buradan gitmelisin.
Vous devez partir d'ici.
Sanırım bu şeyi alıp, patlamadan, bir an önce buradan gitmelisin.
Tu ferais mieux de partir et de l'emporter avant qu'elle n'explose.
- Buradan gitmelisin.
Sortez d'ici.
Steve, buradan gitmelisin.
Steve, tu dois partir d'ici.
Hâlâ ortalık sakinken buradan gitmelisin Sarah.
Tu devrais sortir pendant que c'est calme.
Charlotte dün gece olanlardan sonra buradan gitmelisin.
Après ce qui s'est passé cette nuit, tu dois partir.
- Bu gece buradan gitmelisin.
Il faut que tu partes.
Buradan gitmelisin.
Vous devriez partir.
Buradan gitmelisin! Melez.
Dépêche-toi, métêque.
- Buradan gitmelisin.
- Vous devez partir.
Bir süre buradan gitmelisin, Montreal'e ya da güvenli başka bir yere.
Vous devriez partir un peu, à Montréal ou dans un endroit sûr.
Ona iş için çağrıldığını söyleyeceğim. Buradan gitmelisin, Smithson.
Je lui dirai qu'on vous a appelé... et vous devrez partir, Smithson.
Buradan gitmelisin.
Tu dois t'en aller.
- Gerçekten, buradan gitmelisin.
Non. Va-t'en.
- Lewis, buradan gitmelisin.
Vous devez vous tirer.
Buradan gitmelisin dostum.
- Tu dois t'en aller d'ici.
- Eric, buradan gitmelisin.
- Eric, pars d'ici.
- Buradan gitmelisin.
- Je sais où trouver un bateau.
- Buradan gitmelisin.
- Faut que vous partiez.
Buradan gitmelisin.
Il faut que tu files d'ici.
Derhal buradan gitmelisin.
Tu dois partir tout de suite.
Tamam, şu anda buradan gitmelisin.
Il faut que tu partes.
- Hemen buradan gitmelisin.
Pars maintenant.
Hemen buradan gitmelisin. Kurtuluşunun tek yolu bu.
C'est la seule façon de l'anéantir!
Bence buradan gitmelisin.
Vous devriez partir
Burada olamazsın. Güvenlik gelmeden buradan gitmelisin.
Partez vite avant qu'ils n'appellent la police.
Sen buradan gitmelisin
Tiens, pour toi.
Buradan gitmelisin.
Faut que tu te tires d'ici.
Buradan gitmelisin.
Vous feriez mieux de vous en aller.
Piper geri gelmeden buradan gitmelisin.
Piper... il faut que tu partes, avant qu'il ne revienne.
Buradan hemen gitmelisin. Her an dönebilir.
Elle ne va pas tarder.
- Buradan gitmelisin.
Il faut t'en aller!
Buradan gitmeni gitmelisin, adam zır deli.
Suivez mon conseil. N'y allez pas. C'est un fou.
Bence buradan defolup gitmelisin.
Je crois que tu dois partir.
Buradan hemen gitmelisin.
Vous devez partir immédiatement.
Yeter! Buradan bir an önce gitmelisin.
Tu dois partir d'ici immédiatement.
Bak, buradan gitmelisin adamım.
Faut que tu te tires, papa.
- Buradan hemen gitmelisin.
- Tu devrais y aller maintenant.
Bunu itiraf etmek etmeliyim. Bence buradan sen gitmelisin!
Si tu veux confesser ça, tu peux te le foutre où je pense!
Richard, buradan, İngiltere'den gitmelisin!
Richard, il faut vous en aller d'ici. Il faut quitter l'Angleterre.
Buradan derhâl gitmelisin.
Ne traînez pas là.
Ama, Dana, buradan ancak zamanı geldiğinde gitmelisin.
Mais Dana... Il ne faut pas partir avant que ce soit le moment.
Eğer hastalığa yakalanmadıysan, buradan hemen gitmelisin.
Si vous n'êtes pas contaminée, partez vite.
Buradan gitmelisin.
Bon, tire-toi.
Bence buradan çekip gitmelisin.
Je crois que tu ferais mieux de t'en aller d'ici.
Buradan hemen gitmelisin.
Il ne faut pas que tu restes ici.
Belki de buradan gitmelisin Ray.
Tu devrais sortir d'ici, Ray.
- Hayır, buradan gitmelisin.
Tire-toi!
Buradan hemen gitmelisin.
Tu dois partir. Tout de suite.
- Buradan hemen gitmelisin
Mont Olympe - Il faut que tu t'en ailles.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]