English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Buradan nefret ediyorum

Buradan nefret ediyorum translate French

247 parallel translation
Buradan nefret ediyorum, Wolf.
Je déteste cet endroit, Wolf.
Buradan nefret ediyorum.
Je déteste cet endroit.
Buradan nefret ediyorum.
Je déteste cette ville.
Haydi Miami'ye dönelim tatlım. Buradan nefret ediyorum.
Rentrons à Miami.
Güzel değil mi? Yağmur yağdığında buradan nefret ediyorum. Bu çok üzücü.
Je n'aime pas venir ici quand il pleut, tout est si triste.
Sadece buradan gitmek istiyorum. Buradan nefret ediyorum...
Je veux juste sortir d'ici.
- Buradan nefret ediyorum!
C'est insupportable!
Tatillerde buradan nefret ediyorum.
Je déteste cet endroit pendant les fêtes.
Buradan nefret ediyorum!
Je hais cette ville!
Senin için olabilir, ama ben buradan nefret ediyorum!
Peut-être pour toi, pas pour moi. Je déteste ce pays.
Buradan nefret ediyorum.
C'est magique. Oh, je déteste cet endroit.
Buradan nefret ediyorum
Je déteste vraiment cet endroit.
Buradan nefret ediyorum.
Quelle merde! Vise-moi cet affreux!
Buradan nefret ediyorum. Bana istemediğim şeyler yaptırıyor.
Cet endroit me pousse à agir contre ma volonté.
Buradan nefret ediyorum.
Je déteste cette baraque!
Çünkü buradan nefret ediyorum.
Je déteste cet endroit.
Buradan nefret ediyorum.
Je hais cet endroit.
Tanrım, buradan nefret ediyorum.
Je hais cette ville.
- Hayır, buradan nefret ediyorum.
Je déteste cet endroit.
Buradan nefret ediyorum!
Je hais cet endroit!
Buradan nefret ediyorum!
J'adore haïr ce bled.
- Buradan nefret ediyorum.
- Je déteste cet hôtel.
Buradan nefret ediyorum. Biliyor muydun?
Je déteste cette vie!
Buradan nefret ediyorum. Senden nefret ediyorum.
Je hais cet endroit et je vous hais vous.
Buradan nefret ediyorum. Evet. Sanki bizim ev gibi ama daha ürpertici, Pat Boone şarkısı gibi.
Oui, c'est comme chez nous, mais cette ambiance Pat Boonesque donne la chair de poule.
Buradan nefret ediyorum.
Je déteste cette ambiance.
Eğer olsalardı eve dönebilirdik. Buradan nefret ediyorum.
Si c'est le cas, on peut rentrer.
Tanrım, buradan nefret ediyorum.
- Bon Dieu, je hais cet endroit.
- Evet, buradan nefret ediyorum.
[UNCUT] - Je déteste cet endroit.
Buradan nefret ediyorum, Bo.
Bo.
Ben buradan nefret ediyorum. Bu hayvanat bahçesinden bu hapishaneden bu gerçeklikten, ya da her ne diyorsanız.
J'exècre... cet endroit... ce zoo... cette prison... cette réalité, appelez-la comme vous voudrez.
- Buradan nefret ediyorum!
- J'aime pas, ici!
- Buradan nefret ediyorum.
- Je déteste cet endroit.
Buradan nefret ediyorum.
Je me plais pas ici.
Buradan nefret ediyorum!
Je putain de déteste cet endroit!
Buradan nefret ediyorum... ... bu hayvanat bahçesinden, bu kodesten.
J'exècre... cet endroit... ce zoo... cette prison.
Buradan nefret ediyorum. Ben nereye aitim biliyor musun?
Je déteste cet endroit.
Buradan nefret ediyorum!
Je hais cette planète!
Buradan nefret ediyorum!
Je déteste cet endroit!
- Buradan nefret ediyorum.
- J'aime pas ce resto.
Gerçek... ama buradan her geçen gün daha da fazla nefret ediyorum.
C'est vrai. Je hais cette maison de plus en plus.
Buradan nefret ediyorum.
Ça me débecte!
Buradan nefret ediyorum!
Je le déteste.
Bu aptal kasabadan nefret ediyorum! Çık buradan dışarı! - Beni yalnız bırak!
Je hais cette ville stupide!
Buradan nefret ediyorum.
Tu sais, je déteste ce patelin..
Buradan ayrıIıyorsun ve ben merak ediyorum, "Bu hafta Michelle kimden nefret ediyor?"
Cette séance finie, j'oublierai qui vous haïssiez cette semaine...
Buradan nefret ediyorum.
- On n'a plus de voiture.
Bu özel anı bölmekten nefret ediyorum ama buradan çıkabilir miyiz?
Désolé de troubler ce touchant tableau, mais si on se cassait?
Buradan nefret ediyorum.
Ça vaut mieux que Londres, je ne suis pas fou de Londres.
Git buradan! Senden nefret ediyorum!
Fous le camp, sale con!
Tanrım, buradan nefret ediyorum, Sence burada oturup, hayatımın geri kalanını çürüyerek mi geçirmeliyim?
Dire que je vais pourrir ici pour le reste de mes jours.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]