Harika bir hikaye translate French
180 parallel translation
Harika bir hikaye.
Mais c'est une bonne histoire.
Bu Halton, çok harika bir hikaye anlattı da. Gerçekten sıra dışı bir...
Ce Halton m'a raconté une histoire fantastique.
Bay Halton, sen gittikten sonra Paris'te başına gelen çok harika bir hikaye anlattı.
M.Halton m'a raconté son histoire parisienne.
Harika bir hikaye!
Elle sera fantastique!
Geçen gece harika bir hikaye duydum...
J'ai entendu une histoire...
Harika bir hikaye.
C'est une histoire merveilleuse.
Basın için harika bir hikaye olacak.
Ça fera la une de la presse.
Harika bir hikaye. Bu kadar kısa olacağını bilsem, defter kalemle gelirdim.
- Je pense que c'est bien raconté et que c'est dommage que je ne connaisse pas la sténo.
Harika bir hikaye, komutanım.
C'est une histoire fantastique, mon général.
- Ben de orada takılırdım. - Harika bir hikaye Norm.
Au départ, j'y allais souvent.
Elindeki harika bir hikaye ama ben hepsini istiyorum.
C'est une belle histoire, et je la veux.
Harika bir hikaye.
- C'est une très belle histoire.
Harika bir hikaye değil mi?
C'est pas une super histoire?
İşte harika bir hikaye.
Et maintenant, écoutez cette histoire :
Harika bir hikaye!
Oh oui! Une belle histoire!
Geçen gün, arabasının frenlerinin tutmadığıyla ilgili harika bir hikaye anlatmıştı.
Il y a eu cette histoire d'accident évité de justesse.
Bir de maçı kazansaydık harika bir hikaye olacaktı.
Ce serait une belle histoire si on avait gagné le match.
Sınıfımdaki bir kız harika bir hikaye yazmıştı :
Une de mes élèves a écrit une histoire géniale :
- Harika bir hikaye.
Que veux-tu de plus?
Harika bir hikaye!
Une répartie géniale!
- Buraya nasıl atandığımı, hiç anlattım mı sana? Harika bir hikaye.
- Connaissez-vous mon histoire?
Bu harika bir hikaye.
Voilà une belle histoire.
- Harika bir hikaye.
- Incroyable cette histoire.
Yalan söylerdim, ama en azından harika bir hikaye uydururdum.
J'aurais menti mais j'aurais inventé une belle histoire.
Hayatım, bu harika bir hikaye!
Quelle histoire étonnante!
Andy bana harika bir hikaye anlatıyordu.
Andy me racontait une merveilleuse histoire.
Vay canına bu gerçekten harika bir hikaye olabilir.
Oh, cela aurait pu être une très belle histoire.
Harika bir hikaye.
C'est un scoop.
Biliyor musun, az evvel aklıma birşey geldi. Sen bir Savaşçı Prensessin, ben bir Amazon Prensesiyim. Bu harika bir hikaye olacak.
J'ai pensé à un truc, tu es une princesse guerrière et moi, une princesse amazone, ça ferait une histoire d'enfer.
Harika bir hikaye.
Toute une histoire.
Evet, harika bir hikaye.
J'adore cette histoire!
Özür dilerim. Harika bir hikaye anlatıyorsun. Ben sadece babamla ilgili düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum... ve... ve merak ediyorum acaba neden beni...
Pardon, tu es une grande conteuse, mais je ne fais que penser à mon père.
Bu harika bir hikaye ortaya çıkartacak.
Ca va faire une belle histoire.
Bu harika bir hikaye ama kamerayı açıp öylece çekemezsin.
- Sauf qu'avec cette histoire, il faut aller plus loin.
Harika bir hikaye!
Un vrai conte Egyptien écrit il y a 4000 ans en hiéroglyphe.
Harika bir hikaye ama yeni bir sona ihtiyacı var.
Ton histoire est géniale, mais la fin, ça craint.
Bugün buluşacağız. - Ne harika bir hikaye...
- Vous croyez qu'elle va me reconnaître?
Harika bir hikaye.
C'est une histoire formidable.
Evet, o da harika bir hikaye.
Super anecdote.
Harika bir hikaye olmaz mıydı?
Ce serait pas un beau roman?
Bu harika bir hikaye ama ben o tür şeylerle ilgilenmiyorum.
C'est une super histoire, mais en fait, moi, c'est pas mon truc.
Hikaye için harika bir başlık olabilir.
Ça serait un assez bon titre pour une histoire.
Yazacak hikaye arıyorsanız... o güncede sizi harika bir öykü bekliyor Bay Spilett.
Si vous cherchez une histoire à écrire, en voici une superbe dans ce journal.
Ne ilginç bir hikaye. Ne harika bir bitki.
Voilà une histoire extraordinaire et une plante fascinante.
Harika! Olağanüstü bir hikaye!
Une magnifique... une merveilleuse histoire!
Harika hikaye, bu arada. Ama ikinci sayfada beni bir hatamı kabul ederken tasvir etmişsin.
Excellente histoire, mais page deux vous m'y faites avouer une erreur.
- Harika bir hikaye.
Quelle belle histoire!
Harika bir hikaye.
Bravo.
Mükemmel bir hikaye, karakterler harika, işçilik desen yine öyle...
Des histoires et des personnages extra, de superbes illustrations.
Sana herkesin beğeneceği bir hikaye dememiş miydim? Harika bir program.
Je t'avais dit que cette histoire était géniale!
Uzun hikaye. Harika ve kusursuz bir karnavalın içinde buldum kendimi.
- C'est une longue histoire, avec de grands numéros et une super scène de carnaval.
harika bir gün 57
harika bir adam 26
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir haberim var 16
harika bir adam 26
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir haberim var 16
harika bir parti 25
harika bir şey 123
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
hikaye 41
hikayenin sonu 30
harika bir şey 123
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
hikaye 41
hikayenin sonu 30
hikaye nedir 24
harika 10247
harikasın 412
harikulade 158
harikaydı 604
harikayım 109
harika görünüyorsun 610
harikalar 75
harikasınız 87
harikaydın 273
harika 10247
harikasın 412
harikulade 158
harikaydı 604
harikayım 109
harika görünüyorsun 610
harikalar 75
harikasınız 87
harikaydın 273
harikadır 84
harika olurdu 53
harika olur 206
harikaydınız 54
harika fikir 62
harika olmuş 50
harika gidiyorsun 36
harika oldu 39
harika olurdu 53
harika olur 206
harikaydınız 54
harika fikir 62
harika olmuş 50
harika gidiyorsun 36
harika oldu 39