Harika bir çocuk translate French
409 parallel translation
Harika bir çocuk.
Un enfant merveilleux!
- Harika bir çocuk. - Sağolun.
- Quel merveilleux enfant.
Evet, o harika bir çocuk.
Oui, elle est super.
Harika bir çocuk, ama Fransızcaya kafası basmıyor işte.
Le français n'est pas son fort... Si vous pouviez...
O çocukla biraz zaman geçirmelisin. O harika bir çocuk. - Evet, biraz meşguldüm.
Accordez-lui plus de temps, c'est un gentil garçon.
- Harika bir çocuk, senin şu Webb.
- Quel type extra, ce Webb.
O harika bir çocuk.
Sacré gamin! Toujours impatient.
Ciro öyle harika bir çocuk ki inanamazsın.
Tu sais, Ciro... est un garçon extraordinaire!
Çünkü harika bir çocuk beni seviyor
Car je suis aimée d'un garçon merveilleux
Charlie harika bir çocuk...
C'est un merveilleux garçon...
Harika bir çocuk.
Un garçon magnifique.
Harika bir çocuk. Seni ona takdim etmek için sabırsızlanıyorum.
Les fonctionnaires en profitent pour ne pas régler, attendant son autorisation.
Harika bir çocuk.
C'est un enfant formidable.
Buzz, harika bir çocuk.
Buzz est un gars chouette.
Harika bir çocuk.
C'est un enfant merveilleux.
Harika bir çocuk.
Il est merveilleux.
Biliyorum. O, harika bir çocuk, fakat o kadar istekli ki. Hiçbir odada benim için yapacak bir şey bırakmıyor.
Je sais, mais il ne me laisse plus rien à faire!
En azından harika bir çocuk kitabı olur.
Ça ferait au moins un bon livre pour enfants.
Biliyorsun. Harika bir çocuk.
C'est un gamin génial.
- Harika bir çocuk.
- C'est un petit garçon remarquable.
Christina, o harika bir çocuk.
Il est superbe, ce gosse.
Harika bir çocuk olduğundan eminim.
Je suis sûr que c'est un garçon merveilleux.
Her zaman anlaştığımız tek şey, senin harika bir çocuk olduğundu.
La seule chose sur laquelle on était d'accord c'est que tu étais magnifique.
O harika bir çocuk.
C'est un garçon merveilleux.
Şey, Bonnie harika bir çocuk.
Bonnie est très chouette.
Harika bir çocuk.
Etienne. C'est un petit garçon merveilleux.
Senin istediğin her şeye sahipti. Harika bir evlilik. Harika bir çocuk.
Il avait tout, lui, beau mariage, enfant formidable.
O harika bir çocuk.
Quel gamin merveilleux.
Evet, o harika bir çocuk.
Il a bien de la chance d'épouser votre Kay.
Demek harika çocuk sonunda bir işe bulaştı.
Il a enfin fini par se mouiller!
Steve harika bir öğrenci. Sessiz, ciddi, nadir bir çocuk.
Steve est un excellent élève, un enfant plutôt exceptionnel.
- Harika bir çocuk, değil mi Peder?
C'est un meneur-né.
Harika bir çocuk.
Il parle comme un adulte.
Çocuğunun gelişimine her yönden destek çıkan onun üzerine titreyen dul bir çaylak kuşuydun sonra ne olsa beğenirsin çocuk, çaylak kuşu olmakla kalmadı, harika bir genç atmacaya dönüştü.
Qu'un vieux renard comme toi puisse élever son rejeton, avec beaucoup d'attention afin qu'il devienne un gentilhomme. Un vrai gentilhomme!
Evet. Harika iki çocuk varmış, Jane ve Michael. Bir gün sokakta biriyle tanışıyorlar ve Jane Michael'a şöyle diyor :
Deux enfants, Jane et Michael, se rencontrent dans la rue.
Çünkü güneşin onlara bir faydası yoksa zararı da olmaz. - Küçük bir çocuk için harika bir İncil, değil mi?
Elle est trop belle pour eux, non?
Elimde profesyonel olabilecek harika bir İrlandalı çocuk var.
J'ai un Irlandais parfait pour le premier. Et Lucéro?
O bir "harika çocuk" tu.
C'etait un enfant prodige.
Övgüden hoşlanmadığını biliyorum, fakat bir an için tahammül edebilirseniz, o çocuk için harika bir şey yaptığınızı düşünüyorum.
Vous refusez de l'admettre mais ce que vous avez fait est merveilleux.
Harika bir evde yaşıyorum ama çocuklarım "Çocuk Esirgeme" de gibiler.
J'ai une belle maison et mes filles font pitié à voir.
Bu çocuk bir harika.
Il est impressionnant.
İyi bir çocuk ve harika bir casussun.
Brave petit, tu es un grand espion.
- Harika bir çocuk. - Sana, daha sonra anlatırım.
Il est superbe.
Çocuk bir harika.
- Je l'ai vu. C'est un gagnant.
Max Mercy'nin, Harika Çocuk'un ağır bir sopa olduğu iddiasına karşılık, Komisyon bir açıklama yaptı.
A Max Mercy qui soutient... que Petit Prodige est truquée, le contrôleur Gates répond :
Bu zor olmadı. O, harika bir çocuk.
Ce n'était pas difficile.
OD, okuldaki en harika çocuk. Tam bir müzik dehası.
OD c'est le mec plus cool de l'école, c'est un génie de la musique.
Bu iyiydi, Şişko Çocuk. Harika bir soru.
Excellente question.
Harika bir çocuk o.
Il est génial.
Ve senin gibi iyi bir çocuk için harika şekerlemelerim var.
J'ai des bonnes choses pour un si gentil petit.
Harika bir işti, Lorenzo. Bazen tatlım ne kadar inanılmaz bir çocuk olduğunu herkes bilsin istiyorum.
Parfois je me demande, mon amour... si les gens se rendent compte à quel point tu es incroyable.
harika bir gün 57
harika bir adam 26
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir hikaye 23
harika bir adam 26
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir hikaye 23
harika bir haberim var 16
harika bir parti 25
harika bir şey 123
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
bir çocuk gibi 16
bir çocuk 115
harika bir parti 25
harika bir şey 123
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
bir çocuk gibi 16
bir çocuk 115
çocuklar 5285
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocukları severim 21
çocukken 158
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocukları severim 21
çocukken 158
çocuklara 23
çocuklar için 51
çocuklar nasıl 59
çocuklar iyi mi 22
çocuklar nerede 87
çocuklarım var 24
çocuklarla evde 16
çocuk yok 22
çocuk oyuncağıydı 17
çocuklar mı 47
çocuklar için 51
çocuklar nasıl 59
çocuklar iyi mi 22
çocuklar nerede 87
çocuklarım var 24
çocuklarla evde 16
çocuk yok 22
çocuk oyuncağıydı 17
çocuklar mı 47