English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Harika bir adam

Harika bir adam translate French

709 parallel translation
O da çok nazik ve aşk dolu, harika bir adam.
D'un homme très gentil et merveilleuxj
Sen hayattayken nasıl da harika bir adam olduğunu.
Au chic type que tu étais quand tu étais vivant...
Siz de ünlü ve harika bir adamın eşisiniz
Votre mari est un homme célèbre.
Harika bir adam.
Il est extra.
Harika bir adam.
Voilà un type sûr.
O kadar nazik, tatlı ve temiz ve harika bir adam ki, Kitty.
Il est si prévenant, si gentil. Et net, splendide!
O da harika bir adam.
C'est un homme merveilleux.
Beni tanıdıkça ne kadar harika bir adam olduğumu anlayacaksın.
Quand tu me connaîtras, tu souras que je suis un grand type.
Belki de harika bir adamın hayatını kurtarmaya çalışmaktan zevk alırsınız.
Peut-être aimerez vous sauver la vie d'un homme merveilleux.
- Harika bir aktördü ve harika bir adam
C'était un grand acteur. Et un grand homme.
- Georgia yada Jonathan hakkında böyle konuşma O harika bir adam
Ne dis pas ça de Georgia et Jonathan. C'est un grand homme.
Harika bir adam görüyorum, nazik ve güçlü.
Tu es un type bien, fort et gentil.
O harika bir adam.
C'est un homme merveilleux.
Çok harika bir adam.
Un type formidable.
Sana babamın gerçekten harika bir adam olduğunu söylemiştim.
Je vous ai dit que mon père était un très grand homme.
Babanız harika bir adam.
Ton père est un grand homme,
Gulliver harika, harika Bir adam, harika
Quel homme merveilleux que Gulliver
O harika, harika Bir adam, harika
Que personne n'est aussi Merveilleux que lui
- Harika bir adam!
- Il est merveilleux!
Ne harika bir adam!
Il est merveilleux!
Şatoyu misafirler için hazır tutmasına bakılırsa harika bir adam olmalı.
Quel homme merveilleux ce devait être pour offrir son Château aux voyageurs!
Çok harika bir adam, değil mi?
C'est un type formidable!
Bu adam harika bir adam.
Cet homme... C'est un homme merveilleux.
- Harika bir adam.
- Quoi? - Un homme prodigieux.
Odeon'da bulduğum harika bir adam getirdim.
Je vous ai amené ce petit homme tout simplement sublime. Je l'ai pris à l'Odeon.
Yani, yaptığı işte gerçekten harika bir adam olmuş olabilir.
Il était sûrement fabuleux.
Harika bir adamı kaybettik. Efendi Ho'ya saygılar!
Rendons-lui un dernier hommage, ce fut un honneur pour nous tous de l'avoir connu.
Ve sonra bir gün, yaşlı bir adam olduğunda ve torunları ona Mata Hari'yi sorduğunda koca bir yalan söylemeli ve O'nun harika bir kadın olduğunu anlatmalı.
Et, un jour, quand il sera vieux, et que ses petits-enfants l'interrogeront sur Mata Hari, qu'il mente et dise : "Elle était merveilleuse".
Dr. Moreau harika bir insan ve sıra dışı bir bilim adamıdır.
Le Docteur Moreau est un grand homme, un grand savant
Adamın önünde harika bir kariyer var. Umarım aptalca bir şeyler yapmaz.
Il a un bel avenir s'il ne le gâche pas.
Burada da bedminton kortu var. İki adam sinek filesiyle bir yumağı kovalıyor ve ölmeyip sağ kalan kazanıyor! Harika bir oyun.
On a un court de badminton!
Onlar şehirleri bombalar, gemileri batırır, işkence yaparak adam öldürür, bu yüzden sen de altın tabakta yemek yersin. Ne harika bir felsefe.
Ils bombardent, coulent, torturent et tuent pour le confort de vous et vos amis.
Sevgili dostlarım bir hukuk adamı olarak konuşmam gerekirse, bizim ceza hukukumuzda bile adil biçimde düzenlenmiş bir şartlı salıverme yasası var ve ismini doğal olarak bu evde zikredemeyeceğim bu kişinin yaptıklarının bedelini fazlasıyla ödediğine inanmam için harika bir neden var.
Chers amis... en ma qualité de juriste, je vous fais remarquer que même le code parle de prescription. Et que la personne en question, dont je tairai le nom, a largement payé ses erreurs.
Çünkü O karısına aşık bir adam ve karısı harika görünüyor.
Parce qu'il aime sa femme, et que sa femme est magnifique.
Bay Stanton harika bir yönetici olacak olan, şu sözünü ettiğim adamı da işe yerleştirdim. Evet.
Et je vous ai trouvé un type... qui sera un excellent gérant.
Ama bu adam bir harika. Hem acemi de değil.
Mais avec lui, c'est du sérieux.
İyi bir adam ve harika bir oyuncuydu.
C'était un chic type et un bon partenaire.
Bence harika biri o. Eli yüzü düzgün iyi bir genç adam.
Je crois que c'est un type épatant.
Sığınmacı bir Alman, evsiz bir adam için harika bir şey.
Quel merveilleux refuge... pour un homme dépourvu de tout.
- O harika bir kız - Adam sarhoş olmalı.
- Elle formidable, une championne!
Binbaşı, mükemmel bir deniz subayı ve harika bir bilim adamı ama çok kötü bir yalancısın.
Vous êtes un excellent officier de marine et un brillant scientifique, mais un très mauvais menteur.
Cesaretli, harika bir adam. - Evet.
Un homme merveilleux et courageux.
Teşekkürler genç adam, Bu harika bir bebek.
Merci, elle est magnifique!
Pekala, bu harika ama bu adamın bir bahçesi yok.
Bien sûr, mais cet homme n'a pas de jardin.
Harika bir avukat olduğumu düşünebilirsin. Ama iş adamı olarak on kat daha iyiyimdir.
Je suis peut-être bon avocat, mais j'excelle dans les affaires!
Mutasyona uğramış bir adam, harika bir şey olabilir, yeni ve daha gelişmiş bir insan türünün ilk örneği.
Un mutant peut être plein de promesses. Il est peut-être le précurseur d'une génération meilleure.
Tıpkı bir adamın hayatı gibi, yağdığı müddetçe harika.
C'est comme la vie d'un homme, magnifique tant que ça dure.
Detroit'teki bir kulüpte çalışıyorduk ve hepimiz soyunma odasında soytarılık yapıyorduk. ... sonra şu davulcu adam geldi ve "Hey, harika bir şey denemek ister misiniz?" dedi.
On bossait dans un club de Detroit, on faisait les clowns dans la loge quand un batteur est venu nous dire :
Bu harika bir grup adam.
Ça, c'est une sacrée bande...
- Adam bir harika. - İyi haberler aldım demiştim.
- J'ai dit que j'avais de bons échos.
- Harika bir adam.
- Vous trouvez?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]