English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Kazanacağız

Kazanacağız translate French

1,389 parallel translation
Davayı kazanacağız çünkü ilk kez bir silah şirketi eski yöneticisi eski işverenine karşı bizim için tanıklık edecek.
Notre atout pour gagner ce procès : pour la 1re fois... l'ancien cadre d'un armurier...
Kazanacağız.
Nous allons gagner.
Muharebeleri kazanırsanız savaşımızı kazanacağız.
Gagnez vos batailles... et nous gagnerons la guerre.
3 yılda kendisini amarti edecek daha sonra kolay para kazanacağız.
On paye pour ça pendant 3 ans et après ça c'est tout bénéfice.
George ne yapacağını şaşırdı. Ama korkmayın kazanacağız.
Pas connaître le sens de la plupart des mots, mais surtout défaite!
Sevgili çocuğumuzu kaybediyor olacağız ama daha yüksek bir düzlüğe çıkmak için cesaret kazanacağız.
Nous perdrons notre cher fils. Mais nous gagnerons l'espoir et le courage de nous élever plus haut.
Pistekilerin hepsinden daha çok kask kazanacağız.
On va choper plus de casques que n'importe quelle équipe.
Pekala, grup yakında patlayacak. Gruplar Savaşıyor'u kazanacağız.
Écoutez, le groupe va faire un gros coup.
Gündüz muharebeyi kazanabiliriz, ama gece savaşı kazanacağız.
Le jour, on remporte une bataille, la nuit, on gagne la guerre.
almanya kendisini inşa etmeye başladı ve biz de bu sayede çok para kazanacağız.
L'Allemagne se reconstruit et nous... allons nous faire un paquet d'argent.
Korkuyor ama üç gün kazanacağız.
" Elle est morte de trouille mais on gagne 3 jours de voyage.
Onlarla mücadele edeceğiz ve kazanacağız.
... que nous avons conquis grâce à notre combat.
Çok zor, fakat hepimizin yardımı ve gücüyle,... biz kazanacağız.
C'est un peu dur pour qu'ils te la donnent, mais si on y met du sien, avec l'aide et la force de tous ceux qui veulent du terrain, on gagne.
Kazanacağız.
On va gagner.
Ama sonunda biz kazanacağız.
Mais à la fin, on sera vainqueurs.
- Bütün hafta sonu hazırlandım. Kesin kazanacağız.
J'y ai travaillé tout le week-end.
- Nasıl para kazanacağız?
- Comment on va gagner de l'argent?
Keşif için talimat vereceğim, biraz daha uydu zamanı kazanacağız.
Passez l'info au Centre. J'autorise la reconnaissance.
Biz Faith + 1'iz Token, daha çok para kazanacağız.
On va en regagner dix fois plus.
Bu davayı kazanacağız.
Eh, on va gagner.
Bir servet kazanacağız. Sen işi bana bırak.
- On va palper!
Sonraki gemiye binip bahsi kazanacağız!
Nous prenons le prochains bateau et gagnons ce pari!
O benden daha gençken tüm başlar bize dönerken, dünyayı kazanacağız dedik.
Bien, quand on était jeunes et qu'il était encore plus jeune, toutes les têtes se tournaient vers nous. On avait décidé de conquérir le monde ensemble.
Yarın büyük bir zafer kazanacağız.
Demain sera une grande victoire.
Kesinlikle kazanacağız.
On va définitivement gagner. "Capitaine des Renégats"
Yo. kazanacağız.
Non. Nous allons gagner.
- Onları durduracağız, biz kazanacağız.
- On les arrête là pour gagner.
Florida'yı kazanacağız.
On va gagner la Floride.
Biz kazanacağız!
Et nous allons gagner!
Ama savaşacağız. Ve kazanacağız.
Mais nous nous battrons, et nous gagnerons.
Korsan kopyaları satacaklar ve milyonlar kazanacağız.
Ils vendent les copies pirates et on se fait des millions.
Benzin alıp arabanın yağını kontrol edeceğim. Zaman kazanacağız.
Je vais prendre de l'essence et vérifier l'huile.
Haftada altı dolar kazanacağız.
6 dollars par semaine.
Dinle beni, en kötüsü ihtimali düşünecek olsak bile en azından halkın desteğini kazanacağız.
Écoute-moi, dans le pire des cas, on aura l'opinion publique avec nous.
Ve kazanacağız, Tom-ass.
- Et on vaincra, Tom-ass!
Biz kazanacağız 6 dakika kaldı!
On va y arriver. 6 minutes encore, et on change de division.
Hadi çocuklar! Biz kazanacağız!
Allez, les gars, on va y arriver.
Şimdi, sanırım bahsimi kazanacağım. En korkunç ajanımızı görevlendireceğim.
Pour me couvrir, je vais lâcher notre agent le plus féroce.
Pyongyang'a gidip Kim Il-sung'ı öldürürsek, kurtulacağımızı para kazanacağımızı söylediniz. Hatta ilerde resmi görevli bile olabilecektik.
Vous nous aviez dit que si on allait tous au Nord, si on égorgeait Kim Il-sung, on serait tous graciés, payés, et qu'on pourrait même devenir officiers si on le voulait.
Kaybedeceğimiz her şey var, kazanacağımız bir şey yok.
On a tout à perdre, rien à gagner.
Biz kazanacağız.
Merci, madame.
Bu adamları yakalayacaksınız ve dokunulmazlık kazanacağım, değil mi?
Vous attrapez ces types, et j'ai l'immunité, c'est ça?
Keşke sizin büyük piyangoyu kazanacağınız kadar kesin olsaydı.
Si seulement c'était du sérieux, comme votre loterie.
İçimden bir ses... ... kazanacağımızı söylüyordu.
Une partie de moi croyait qu'on allait gagner.
Naqahdah olmadan bu yarışı kazanacağımızı düşünüyordum.
J'aime à penser que nous aurions pu gagner sans le générateur au naquadah.
Kazanacağımızı hissettim. Çünkü bende bunun bir parçasıydım.
Ayant été acteur, j'ai pensé qu'on avait gagné.
Amerikalılara karşı başlattığımız bu savaşı kazanacağımızı söylemek istiyoruz.
Nous voulons vous dire que nous gagnerons cette guerre contre les Américains.
Ne kazanacağımızı biliyorum.
Je sais ce que l'on a à gagner.
- Kazanacağız!
Ramsey a le palet.
"Herkes kazanacağımızdan emindi, " ve onları haksız çıkartmak istemiyorduk.
" Tout le monde misait sur notre victoire, et nous voulions leur donner raison.
Ama kazanacağınızı söyledin.
Mais t'as dit que vous allez gagner.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]