English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Kazanıyorum

Kazanıyorum translate French

1,142 parallel translation
Ben ihtiyacımızı karşılayacak kadar para kazanıyorum.
Je gagne plein de sous pour tenirjusque là.
Çok para kazanıyorum.
J'ai gagné beaucoup d'argent!
Sadece... bu ailenin ekmek parasını ben kazanıyorum, sen benim hanımımsın ve yerin de evin.
Mais c'est moi le chef de famille, et ta place est à la maison.
Öyle mi? Parayı ben kazanıyorum, fakat benim gücüm yok.
Tu ne différencies pas un chien d'un humain?
Ben hayatımı bu şekilde kazanıyorum.
C'est mon devoir.
Ben hayatımı böyle kazanıyorum!
C'est mon mètier.
Hayatımı böyle kazanıyorum.
C'est le boulot que je fais.
Çalışıp, hayatımı kazanıyorum.
Je gagne ma vie.
Bazen istesen bile yapamazsın Paramı bundan kazanıyorum.
C'est la loi du marché.
- Zaman kazanıyorum.
- J'améliore notre moyenne.
Olmaz, zaman kazanıyorum.
Non. J'améliore notre moyenne.
Her üç gün uyanık kaldığımda, 24 saat kazanıyorum.
Avec trois nuits sans sommeil, je gagne 24 heures.
Tiffany's mağazasında fiyatı 1700 dolar. Ben sürümden kazanıyorum. Size 39.95'e veririm.
Vous savez, ces chronomètres en solde chez Tiffany... pour 1700 dollars. J'en ai un stock. Aujourd'hui, je fais un prix spécial à 39,95 dollars.
İnanamıyorum, kazanıyorum!
J'en reviens pas, je gagne!
Ayrıca diğer hesaptaki 2000 $'dan da kazanıyorum.
Plus les intérêts des 2 000 $ placés sur l'autre compte. Ça intéresserait qui?
Tanığınıza karşı, bir kaç puan kazanıyorum ve onlar Budapeşte'den yeni bir şey fırlatıyorlar.
Budapest met la main à la pâte.
Çok para kazanıyorum.
Ça paie bien!
Zengin değilim ama yaşıma göre iyi para kazanıyorum.
Je ne suis pas riche mais je gagne pas mal pour mon âge.
Atılgan'da olarak kredi kazanıyorum. Ama aynı şey değil.
Le fait que je serve ici me donne des points, l'un n'empêche pas l'autre.
Çalışıyorum, biliyorsun, para kazanıyorum.
Je gagne de l " argent.
- Zaman kazanıyorum.
- Je gagne du temps.
İşimden kazanıyorum paramı.
Mon affaire est rentable.
- Hayır, bence kazanıyorum.
Je suis un gagnant.
Geçinebilmek için para kazanıyorum.
J'essaie de survivre.
Haftada 1.000 dolar kazanıyorum.
Je peux me faire jusqu'à 1000 dollars par semaine.
İyi para kazanıyorum... ve Arizona'nın tarihindeki en genç... okul yöneticisiyim.
Je vais bien gagner ma vie... et que je suis le plus jeune recteur d'académie de l'histoire de l'Arizona.
İkimize de yetecek kadar para kazanıyorum ve sen çalıyorsun.
Je fais assez d ´ argent pour nous deux et tu voles.
Yılda 40.000 kazanıyorum.
Je gagne 40 000 $ par an.
Be profesyonel bir suç savaşçısıyım. - Hayatımı kazanıyorum.
Je suis un pro de la lutte contre le crime et j'en vis.
Ben de stüdyo çalışmaları yaparak hayatımı kazanıyorum.
Donc je travaille en studio.
Yıllardır insanları korkutarak para kazanıyorum.
On me paie pour faire peur depuis des années.
Kendi paramı kazanıyorum.
Je gagne mon propre argent.
Ve 66'da iyi kazanmaya başladım. 30 yıldır her ay 35.000 dolar kazanıyorum.
Et en 1966, j'ai renouvele mon contrat de bail selon mes conditions... 350 dollars par mois pendant 30 ans.
Bu ofiste oturabilmek için yılda 500.000 dolar kazanıyorum ve bu bankayı yönetiyorum.
Je gagne 500 000 dollars par an dans ce bureau... a diriger cette banque.
Ben işimi yapıyorum, para kazanıyorum, elimden geldiğince topluma yardım ediyorum... ve bu dünyada serbest ticareti savunmaya çalışıyorum.
Je mène ma barque, fais de l'argent, j'essaie d'aider la société et de promouvoir le libre-échange.
Kazanıyorum.
Je gagne.
Kazanıyorum!
Je gagne!
Kendi paramı kazanıyorum ve bir arkadaşım var.
Je gagne mon propre argent. Et j'ai un ami.
Bu sayede para kazanıyorum.
C'est mon gagne-pain.
Ben sürümden kazanıyorum.
Je travaille petit et ça rapporte beaucoup!
Ayda bin dolardan fazla kazanıyorum.
1 000 $, je gagne pas ça!
Kazanıyorum.
- Oui, mais...
Çünkü ben para kazanılan gerçek bir işte çalışıyorum.
J'ai un vrai boulot qui rapporte.
Parayı ben kazanıyorum.
Je gagne notre pitance.
Para kazanıyorum.
- Je suis payé.
Hayatımı dudaklarımla kazanıyorum.
- Je gagne ma vie avec mes lêvres.
Tekrarlıyorum, Cubs Dünya kupasını kazan...
Je répète, les Cubs ont remporté...
Orada büyük sorunlarımız var. Hükümet, halkın desteğini kazanmak için... daha fazla çaba göstermedikçe, o savaşın kazanılacağını sanmıyorum.
Si leur gouvernement n'obtient pas un soutien populaire, nous ne gagnerons pas là-bas.
Ama bu kadar acele etmekle fazla zaman kazanılabileceğine inanmıyorum.
Je ne comprends pas bien les raisons d'une telle précipitation.
- Bence kesin kazanırsın. - Hiç sanmıyorum.
- Je parie que tu peux gagner.
Ben kazanıyorum.
Je gagne

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]