English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Kazanırsan

Kazanırsan translate French

645 parallel translation
Ya kazanırsan? Daha sonra, çocuğum.
À tout à l'heure, tu le sais!
Bunu da kazanırsan tam yetecek kadar paran oluyor.
Là, si tu gagnes, tu auras assez d'argent.
Soapy, kazanırsan yine bira ısmarlayacaktın hani.
T'avais promis une tournée si tu gagnais.
Davayı sen kazanırsan iyi, biz kazanırsak daha iyi.
Vous gagnez, tant mieux. Nous gagnons, encore mieux.
Zorlaşıyorlar. Yeni bir tane çıkmış. Kazanırsan içki hazırlıyor, yatağa yatırıyor, ama kimse kazanamıyor.
Ils ont de nouveaux appareils qui servent... à boire et à manger au gagnant.
- Kazanırsan hiç şaşırmam.
- Ça ne m'étonnerait pas.
1 00.000 dolar kazanırsan çikolata, Oscar alırsan sol bacağını verirsin.
Si vous le vendez cher, je veux des bonbons et un bout d'Oscar.
Eğer kazanırsan parayı nereye göndereyim?
Où dois-je envoyer l'argent si vous gagnez?
Arabamı al, sen kazanırsan senin olur.
Prenez ma voiture, si je me trompe, elle est à vous.
Kazanırsan, adamlar senin komutan altındadır.
Si tu gagnes, ils seront à tes ordres.
Ne para kazanırsan kazan, karına harcıyorsun, seni aptal!
Quand t'as 4 sous, tu les donnes à ta femme, imbécile!
Ama sen kazanırsan hepimiz misyoner kızın kabaresine gideceğiz.
Si tu perds, on a 1000 $ chacun? Mais si tu gagnes, on vient tous à la mission de la poupée?
Miyamoto, eğer kazanırsan lütfen teklifimi açık yüreklilikle kabul et.
Messire Miyamoto... Si vous gagnez ce combat, comme je le souhaite, accepterez-vous de servir la maison Hosokawa?
Para ve zaman ayarlayacağım, buna karşılık kazanırsan % 75'i benim.
Je fournis l'argent et l'occasion, j'obtiens 75 pour cent si tu gagnes.
Sen kazanırsan, bütün bu yaşadıklarımızın unutulmasına izin vereceğim.
Si tu gagnes, j'oublierai toute cette histoire.
Bir kez daha sür. Son bir yarış daha. Kazanırsan, 100 bin dolar senin.
Une seule course... et tu peux gagner 100 000 $.
Sen kazanırsan, bu oyuncak senin olur.
Si vous gagnez, ce jouet est à vous.
Peki, o hâlde bir oyun daha oynayalım ve eğer kazanırsanız, hepsini geri alabilirsiniz.
DOCTEUR : Bien, encore une partie alors. Et si vous gagnez, vous pourrez tout reprendre.
Ya eğer sen kazanırsan?
KHAN : Et si vous gagnez? DOCTEUR :
Yalnızca kazanırsan öyle tabii.
Mais parle qu'il gagne.
Sen kazanırsan büyük bir ihtimalle organizasyonu tarafından öldürülecek.
Vous gagnez et il se fait tuer presque à coup sûr par son organisation.
Kazanırsan, çeki yırtıp atarım.
Si vous gagnez, je déchirerai le chèque.
Eğer kazanırsan, Bir Numara senin için sır olmaktan çıkar.
Venez avec moi. Si vous gagniez, vous rencontreriez le numéro 1.
Senin için burada Alexandria'da görkemli bir saray inşa ettireceğim. Eğer kazanırsan Mısırlıların hala... güçlü olduğunu kabul edeceğim. Çok iyi o zaman.
Dans 3 mois, je t'aurai fait construire un palais somptueux, ici, à Alexandrie.
Eğer bileziği geri kazanırsan benden ne istiyorsun?
Si vous récupérez mon bracelet, que voulez-vous en échange?
Siz kazanırsanız ben de kazanırım.
Et si vous gagnez, je gagne.
Kazanırsan ne âlâ...
Tu gagnes, tant mieux...
Eğer 3-shu kazanırsan, 100-mon ödeyeceksin.
Tu paieras 100 mons sur tes gains.
Meydan okumak isteyen var mı? Kazanırsanız, 20 dolar sizindir!
Celui qui le fera tomber touchera 20 dollars.
Kazanırsan dilediğin yere gidip yaşayabilirsin.
Si tu remportes le combat, nous te laisserons partir. Tu pourras aller et vivre où bon te semble.
Ödülü kazanırsanız, bu kendi zaferiniz olduğu kadar...
S-Y-M-P-A. Si vous gagnez la bourse, vous le devrez à elle
Köylüler, Denemek isteyenin... yarışma ücreti olarak ilk önce beş dolar ödemesi gerekir. Sonra eğer kazanırsanız yüz dolar alabilirsiniz.
Messieurs, contre une modique participation de 5 yuan, vous pourrez rentrer chez vous avec 100 yuan.
Kazanırsan kız senin olur.
Si vous gagnez, vous l'emmenez avec vous.
Kazanırsan araba da, kamyon da senin.
- Si vous gagnez, elle est à vous.
Kazanırsan, giderim.
Je pars si tu gagnes.
Kazanırsan, kasabadan giderim!
Je quitte la ville si tu gagnes!
Hak kazanırsan, ki biz öyle düşünüyoruz sana en yüksek kazanç ve tatmini getiren bir iş önereceğiz.
Si vous remplissez les conditions requises, nous sommes prêts à vous offrir un travail très lucratif.
Sen kazanırsan başkalarını soyuyorlar.
Tu gagnes, ils cambriolent ailleurs.
Bu yarışı kazanırsan, üç yıl yetecek kadar paran olur.
Gagnez cette course, et vous aurez le salaire de 3 ans.
Kazanırsan önemli biri olursun.
Le vainqueur, c'est quelqu'un.
Gündeliğini kazanırsan ancak evimi açarım sana.
Et je n'ouvrirai que si tu as travaillé pour moi.
Bunu kazanırsanız, sizler dünya şampiyonları olacaksınız.
Si vous gagnez, vous serez les superchampions.
Bana göre, eğer kazanırsan... her aşamanın yöneticiliğini alabilirsin.
Puisque je te le propose. Il te suffit de prendre le dessus et tu auras la chambre de ton choix.
Kazanırsan, emeğinin karşılığını alırsın.
Si tu gagnes, ça vaudra le coup.
Bu yüzden, eğer Brunoise'dan kazandığınız 850,000'i bu ata yatırırsanız 4 milyondan çok daha fazla para kazanırsınız.
C'est pourquoi, en supposant que vous mettiez les huit cent cinquante mille de Brunoise ben, il faut pas que vous comptiez sur, euh, beaucoup plus de quatre millions.
- Eğer kazanırsan, evet.
- Comment?
Ancak kazanırsan.
Sinon, tu ne paies rien.
Biri gelip, "elimde toz var" dese "3-4 bin dolar yatırırsanız,..." dağıtımdan 50 bin kazanırız " dese karşı koyamazlar.
Mais un jour, on vient leur dire : "J'ai de la drogue et si tu investis 3 à 4 000 dollars, on en raflera 50 000 sur la distribution!" Qui résisterait à ça?
Solunda kalırsanız, kazanır ve günü kurtarırsınız.
Restez sur sa gauche, vous aurez l'avantage et vous gagnerez.
Ne kadar para kazanırsan kazan, kendinle mezara götüremezsin.
Ton argent ne te servirait à rien en enfer.
Ama eğer kazanırsanız, payımı isterim, tamam mı?
mais dans le cas contraire, je veux mon pourcentage.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]