English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ R ] / Rahat bırak

Rahat bırak translate French

8,522 parallel translation
Beni rahat bırak!
Fous-moi la paix!
Onu rahat bırak.
Laisse-la tranquille.
Aşağılık herif, rahat bırak beni!
Salaud, fous-moi la paix!
Beni rahat bırakın da internette rahatça kötü şeylere teklif vereyim!
Laissez moi faire mes enchères occultes sur internet!
Onu rahat bırakın!
Laissez le tranquille!
Şu bacağı rahat bırak.
Ne t'appuie pas sur ce pied.
Isabel'i rahat bırak, Nomar.
Laisse Isabel tranquille, Nomar.
- Lütfen, beni rahat bırakın!
- Laissez-moi tranquille!
- Rahat bırak beni.
- Fichez-moi la paix.
Kadını rahat bırak, Ben.
Laisse cette femme tranquille.
- Rahat bırak onu.
- Fous-lui la paix.
Onu rahat bırakın.
Laissez-le tranquille.
Sonra düşündüm ki, eğer onları korkutabilirsem, onu rahat bırakırlar.
Si elles avaient peur d'elle, elles la laisseraient tranquille.
Rahat bırak bizi!
Laissez-nous tranquilles! Tarée!
Sizi rahat bırakıyoruz.
On va y aller et prendre congé.
Beni rahat bırak.
Laisse moi tranquille.
Senden güçlerini alınca Ultra seni rahat bırakır.
Je t'enlève tes pouvoirs, Ultra te laisse tranquille.
Rahat bırak beni!
Lâche-moi!
Ailemi rahat bırak.
Laisse ma famille tranquille.
- Onu rahat bırak.
- Oh, laissez-la tranquille!
- Onu rahat bırak!
- Laissez-la!
- Rahat bırak kadını!
- Lâchez-la!
Rahat bırak!
Laissez-la!
Bu çok verimsiz. Onu biraz rahat bırak.
Je sais la gérer, moi.
Evet ama yıllar önce kocasını kimin öldürdüğünü bulabilirsek belki bizi rahat bırakır.
Je pense que si on trouve qui a tué son mari peut-être qu'elle partira.
-... bu yüzden beni rahat bırakır mısınız?
- alors pouvez vous juste partir?
Beni rahat bırak!
Laisse-moi tranquille.
Rahat bırak.
Bouge-toi!
Lütfen beni rahat bırakın.
S'il vous plaît, laissez-moi juste tranquille. S'il vous plaît.
- Vücudunu rahat bırak! Kutsal bir şey bu!
Laisse son corps tranquille.
Devren kiralık bir daire bulduk yani Pazar günü sizi rahat bırakıyoruz artık.
Nous avons trouvé un appartement de copropriété à sous-louer, donc on part dimanche.
Onu rahat bırak!
Laisse-la!
- Bizi rahat bırak.
- Laissez-nous tranquille.
- Bizi rahat bırakır mısın? - Yapamam.
- Pouvez pas nous laisser tranquille?
Onu rahat bırak!
Laisse-le tranquille!
- Kızlar onu rahat bırakır mısınız, lütfen?
Oh, les filles, laissez le tranquille s'il vous plaît.
Rahat bırakın adamı.
Bon sang, laissez ce type.
Bu yüzden bizi rahat bırakıyorlar.
C'est pour ça qu'on nous fout la paix.
Irzu musun, Kaziri mi yoksa Robot Robby mi, adın ne bilmiyorum ama küçük kızımı rahat bırak.
Irzu ou le Kaziri ou Robby le robot, tout ce que tu peux appeler toi-même, tu laisse ma petite fille seule.
- Rahat bırakın.
Lâchez-le!
Bu yüzden en azından bir iyilik yap ve kardeşimi rahat bırak.
Donc au moins, fais-moi une faveur et laisse mon frère.
Onu rahat bırak!
Laissez la tranquille!
Elvis evcil hayvan değil, bir çocuk ve normal biri olmak istiyor. Rahat bırak onu.
Ce n'est pas un animal, c'est un enfant, et il veut juste être normal, alors laisse-le tranquille.
- Beni rahat bırak.
- Laisse-moi tranquille.
- İyiyim ben, rahat bırak beni.
- Ça va. Lâche-moi.
Onu rahat bırakın.
Laisse-la tranquille.
Eşyalarını buraya bırakıp rahatına bak.
Vous pouvez déposer vos affaires ici et vous mettre à l'aise.
Rahat bırak onu.
Laisse-la tranquille.
Kızı rahat bırak!
Pourquoi tu ne la laisserais pas tranquille?
Hayır! - Rahat bırak onu!
Laissez-le tranquille.
Kızım, sen sadece orada oturup rahatınıa bak. Ve bırak Jameis bu kafayı bir numara yapsın.
Chérie tu restes assise ici, tu te relaxes, et laisse Jameis rendre cette tête importante.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]