English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Ben yapacağım

Ben yapacağım translate Portuguese

4,449 parallel translation
- Hayır. Ben yapacağım.
- Não, eu faço-o.
Zor işi ben yapacağım ve diğer herkes keyfine bakacak.
Eu faço o trabalho duro e os outros tem toda a diversão.
Ama eğer sen tutuklamak istemiyorsan, ben yapacağım.
Mas se não a prenderes, eu prendo-a.
Hayır, ona teklifi ben yapacağım.
Não. Eu é que vou ter com ele.
Oğlunuzun ameliyatını ben yapacağım.
Vou operar o seu filho.
12 puan alacağız ama bütün işi ben yapacağım.
Somos 12, mas eu é que faço o trabalho todo.
Doğaçlamayı ben yapacağım.
Vou improvisar.
O, bir onurdu ama bunu ben yapacağım.
E é uma honra, mas vou fazer isto.
Sen geri çekil. Takip işini ben yapacağım.
Fica tranquila, vou assumir.
Sanırım bunu ben yapacağım.
Creio que vou tratar disso.
Ben yapacağım, söz veriyorum... bu söyleme.
- Prometo que vou... - Não fales.
Ben yapacağım.
Eu faço-o.
Ben de kaydınızı yapacağım o zaman.
Então, vou inscrever-te.
Ben kendi araştırmamı yapacağım, ama sadece...
Vou fazer a minha própria pesquisa.
Ama burası benim laboratuvarım, bu adamdan ben sorumluyum ve biz ona bu iğneyi yapacağız.
Mas isto é o meu laboratório, sou responsável por este homem e vamos dar-lhe este produto.
Ben sadece yakında yapacağım tamamlamamı koyuyordum.
Só estava a citar toda a minha formação.
Ben bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Não sei como fazer isso.
Ben bununla ne yapacağım şimdi?
O que raio é suposto eu fazer com isto?
Çünkü bu gece ben sana romantik bir masaj yapacağım.
Esta noite, o foco sou eu... a dar-te... uma massagem romântica no corpo todo.
Ben yapacağım.
Eu vou fazer isto.
Ben de onu yapacağım.
O Monroe falou-te do woge e é isso que eu vou fazer agora.
Günlerce, haftalarca ne yapacağım ben?
Dias, semanas, e o que farei?
Ne yapacağım ben?
- O que faço eu?
Onu ateşe koymazsan ben seni soylu yapacağım.
É melhor voltares ao trabalho.
Ne yapacağım ben?
O que hei-de fazer?
Ne yapacağım ben Sookie?
O que vou fazer, Sookie?
- Peki, ben ne yapacağım?
- E eu devo fazer o quê?
İyi, çünkü ben bile ne yapacağımı henüz bilmiyorum.
Pois nem eu sei o que irei fazer ainda.
Sen burada olmadan ben ne yapacağım, dostum?
O que vou fazer sem ti, meu?
Eğer önümüzdeki 6 sene içerisinde ölürsen cenazene ben katılacağım ve Başkan gönderdiği için onun yerine ben anma konuşmasını yapacağım.
Se morrer, dentro dos próximos seis anos, irei ao seu funeral, fazer o elogio fúnebre, quando o Presidente me mandar em sua substituição.
Ben CEO'yum. Sözüm söz bütün şişeleri kendi ellerimle yapacağım.
Sou o CEO, e prometo fazer cada garrafa com as minhas próprias mãos.
Ama ben ne yapacağımı çok iyi biliyorum.
Bem, eu sei o que vou fazer com o resto do meu.
Bir şaşırtmaca yapacağım.Ben Grendel'i dışarı çıkaracağım.
Eu crio uma distração.
Ben kesi yapacağım yerleri işaretleyeceğim Arizona.
Vou marcar o lugar em que vou fazer os meus cortes, Arizona.
Ne yapacağım ben? Ne yapacağım?
O que devo fazer quanto a isso?
Evet, ben... Bu gece onunla bir şey yapacağım epey acı verici bir şey olacak.
Sim, vou fazer algo com ele esta noite e será bastante doloroso.
Ne yapacağım şimdi ben bununla?
O que vou fazer com ele?
Ben saçı yapacağım.
Vou fazer o penteado.
Hayatım, yapacağım tüm hokkabazlık numaralarını yaptım ben.
Querido, já fiz toda a magia que pretendia.
Tamam, ben biraz yürüyüş yapacağım, baba.
Muito obrigada.
Bana güç kazandırdın. Tahran'a geri döndüğünde, ben de senin için aynı şeyi yapacağım.
Se voltares para Teerão, vou fazer o mesmo por ti.
Artık işleri ben yürütüyorum ve bu kampı korumak için ne gerekiyorsa yapacağım.
Estou a liderar as coisas e farei tudo para proteger este acampamento.
Ben size ne yapacağımı söyleyeyim yine barmenlik yapacağım.
Eu não farei uma coisa durante um ano e ela é... trabalhar atrás de um bar.
Para suyunu çekmişti ve ben ne yapacağımı düşünüyordum. Onunla o zaman tanıştım.
O dinheiro estava acabar, e pensei que era o meu fim, quando a encontrei.
Kedilerle ne yapacağımı bile bilmem ben.
Nem sequer sei o que fazer com eles.
Ama ilk olarak senin için ben bir şey yapacağım başarın için bir tür ödül.
Mas antes quero fazer algo por ti, uma espécie de recompensa pela tua vitória.
- Ben ne yapacağım?
- O que é suposto eu fazer?
Şimdi, biraz dinlen çünkü içinde bana açıklayacağın bir çok şeytan var, ve ben onları kazıp çıkarmak için ne gerekiyorsa yapacağım.
Podes ir descansar, pois está claro para mim que ainda há mais demónios dentro de ti e farei o que for preciso para os desenterrar.
Ne yapacağım ben seninle? Hey.
O que vou fazer contigo?
Ne yapacağım ben?
O que vou fazer?
Of ya, bunca şeyi ne yapacağım ben?
Tenho de pensar no que fazer com tudo isto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]