English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Ben yaptım

Ben yaptım translate Portuguese

11,206 parallel translation
Ben yaptım bunu!
Fui eu.
Hayır, ben yaptım.
Não, aquilo fui eu.
Gördüğün şeyi ben yaptım.
O que viste, eu fiz.
Bu yüzden ben yaptım.
Por isso, fi-lo.
"Her şeyi ben yaptım. Benim fikrimdi ve karımı devam etmeye zorladım." diyeceğim.
Eu direi que a ideia foi minha e não te forcei a fazer nada.
Onlara "Ben yaptım." demeliyim.
Diz que fui eu.
Ben yaptım.
Fui eu.
Ben yaptım.
Fui eu. Atirei.
Ben yaptım.
Fui eu que a matei!
Hangi seçimi ben yaptım ki, Nick?
Quantas opções tenho de tomar, Nick?
Doğrusu, onu ben ünlü yaptım da diyebilirim.
Até posso dizer que fui eu que o tornei conhecido.
Vip söyledi, ben de üstünde senin eski sloganın olan bu retro tişörtleri yaptım.
O Vip disse-me, por isso eu fiz estas camisas retro com as vossas frases.
Hey! Jacob Moogberg, ben dar, saten atkıyı siyah beyaz yaptığım gün öldü! Beni duyuyor musun?
O Jacob Moogberg morreu quando criei uma gravata slim de cetim com um teclado de piano, ouviste?
Ben de öyle yaptım.
Eu deixei.
Yaptığınız şeylere minnettarım ama engelli değilim ben.
Agradeço o que estão a fazer por mim, mas não sou um deficiente.
Tamamı benim değil. Ben müziği yaptım.
Não fui só eu, eu fiz a música.
Tanrım, ben ne yaptım?
O que fiz eu?
Ben de eğilip burnumla poposuna dokunmak için yere bir şey düşürmüş gibi yaptım.
E eu fingi ter deixado cair uma coisa só para me debruçar e roçar o nariz no rabo dele.
Perdeleri ben yaptım
Fiz cortinas deste tecido.
Ve tabii ki sonuçlar için de anlaşma yaptığım için evet, ben de dahilim.
Claro, tenho que lidar com eles, então eu me incluo.
Sapık dolu. Neyle, neyle yaptım ben seni?
Como foi que eu te fiz?
Ben de görevimi yaptım.
Eu também fiz o meu dever.
Bu lanet şeyi aldığın için dört düşük yaptım ben!
Tive quatro abortos devido ao facto de tomares esta porcaria!
Ve ben de bir anlaşma yaptım.
Por isso fiz um acordo.
Dünyada ben ne yaptım ki?
O que foi que eu fiz?
Çünkü beni vazgeçirmeye çalışırdınız, doğru olanı yaptığımı biliyorum ben.
- Porque iam tentar dissuadir-me e sei que estou a fazer o que é certo.
En azından öyle yaptığımı sanıyordum çünkü öyle değilse ne uğruna savaştığımı ben de bilmiyorum efendim.
Pelo menos, foi isso que achei que estava a fazer. Porque se não foi, não faço ideia de que raio fui lá fazer.
Şimdi, yaptığım her şey, attığım her adım sen ve ben ; ve geleceğimizi korumakla ilgili.
Agora, tudo o que faço, cada passo que dou é por nós os dois e para proteger o nosso futuro.
Dostum ben bunların hepsini sen Lina'yla beraber olasın diye yaptım.
Eu entrei nisto para te ajudar com a Lina.
Eric, ben korkunç şeyler yaptım.
Eric, eu fiz coisas horríveis.
Ben de yaptım.
Eu também fiz.
Ne yaptım ben?
O que fiz eu? Não.
- Ben kahvaltımı yaptım.
Já comi o meu...
Ben kısa bir süre zarfı için orada çalıştım. Belki de David Ghantt bu rezilliği yaptığı sırada Loomis'te çalışan birileriyle görüşseniz daha iyi olur.
Sei que são dois homens decentes com um trabalho difícil, mas trabalhei pouco tempo na empresa e, se calhar, deviam falar com alguém que estivesse na Loomis na altura em que o David Ghantt cometeu essas atrocidades.
Ben sadece pek gurur duyduğum bir şey değil, ama yapmam gerekeni yaptım.
Eu só... Não é algo de que me orgulhe muito, mas... Fiz o que tinha de fazer.
Ben olsam yaptığını yapamazdım.
Não conseguia fazer o que fizeste.
Ben elimden geleni yaptım. Böyle daha iyi...
Fiz o que podia.
Ben de aynen onu yaptım.
Foi o que fiz.
Ben öyle yaptım.
Eu fiz o meu.
Ve Tanrı bana güç verdiği sürece babanızın size yaptığının aynısını ben de ona yapacağım.
E se o Senhor me continuar a dar forças, vou criá-la exactamente como o teu pai te criou.
Ben üzerime düşeni yaptım.
Já cumpri a minha parte.
İyi bir senatör ne zaman gülüp ne zaman ağlayacağını bilir. Ve ben her ikisini de yaptım.
Um bom senador deve saber quando chorar e quando rir, e foi isso que eu fiz.
Ben de aynı şeyi yaptım.
Eu fazia a mesma coisa.
Sakin ol, ben ne yaptığımı biliyorum...
Trava! Relaxem, eu sei como...
Ben ne yaptım?
O que é que eu fiz?
Ne yaptım ben küçük Elvis?
No que é estava a pensar, Pequeno E.?
Frank, bil ben ne yaptım.
Frank, adivinha o que acabei de fazer.
Ben sokakta büyüdüm. Yapılabilecek tüm kötü seçimleri yaptım.
Eu cresci nas ruas e fiz todas as más escolhas que um miúdo podia fazer.
Ne yaptım ben?
O que é que fiz de mal, pessoal?
Ben dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için geldim ama sanırım daha kötü yaptım.
Eu vim para aqui para fazer do mundo um lugar melhor. Mas acho que o dividi.
Sanki posteri ben yaptırdım.
Como se eu tivesse feito o cartaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]