English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ L ] / Lütfen beni bağışlayın

Lütfen beni bağışlayın translate Portuguese

92 parallel translation
Lütfen beni bağışlayın.
Perdão.
Lütfen beni bağışlayın.
Por favor, desculpe-me. Muito bem.
- Lütfen beni bağışlayın. - Bunu biliyordum!
- Por favor, deixa-me ir.
Lütfen beni bağışlayın.
Por favor, me perdoem.
Bir hata yaptım. Lütfen beni bağışlayın!
Eu cometi um erro.
Lütfen beni bağışlayın.
Perdoa-me, por favor!
Lütfen beni bağışlayın.
Por favor, desculpe-me.
Lütfen beni bağışlayın.
Por favor perdoem-me.
- Lütfen beni bağışlayın. - Yapamam.
Por favor, perdoa-me...
Sana şunu söyleyeyim, Peter..... biraz fazla açık sözlü olursam lütfen beni bağışlayın,..... ama Peter bunu hak etti ve biraz bilgiye ihtiyacı var.
Deixa-me dizer-te, Peter... Desculpem a minha franqueza, mas o Peter está a pedi-las e tem de ser esclarecido.
Lütfen beni bağışlayın.
Por favor, me dê licença.
Her şey için gerçekten çok özür dilerim. Lütfen beni bağışlayın.
Lamento o que aconteceu naquela noite.
Lütfen beni bağışlayın.
Perdoe-me, por favor.
Lütfen beni bağışlayın!
Desculpa-me!
Efendim, lütfen beni bağışlayın.
Por favor, perdoe-me, senhor.
Hata yaptığımı biliyorum ama lütfen beni bağışlayın efendim.
Eu sei que cometi um erro, mas por favor perdoe-me, Sr.
Lütfen beni bağışlayın. Pedikürcüm kriz geçirdi.
Perdoem, por favor, a minha pedicure teve um enfarte.
Lütfen beni bağışlayın, ama, buraya nasıl geldiğimi veya son bir kaç haftadır neler olduğunu hatırlamıyorum.
Você terá que me perdoar, mas eu não me lembro de como eu cheguei aqui ou de qualquer outra coisa que aconteceu nas últimas semanas passadas.
Lütfen beni bağışlayın!
Por favor, perdoe-me.
Lütfen beni bağışlayın, bunu bilmiyordum.
Por favor, perdoe-me.
Lütfen beni bağışlayın.
Por favor desculpa-me.
Evet ya bu doğru, lütfen beni bağışlayın.
Ah pois, desculpe.
Lütfen beni bağışlayın. Kararınızı etkilemesini istemedim.
Sem desconforto residual, então, perdoem-me.
Portia, bu hatam için lütfen beni bağışlayın. Burada bulunan arkadaşlarım tanığım olsunlar ki bundan böyle size verdiğim bütün sözlere sadık kalacağım.
Pórcia perdoa-me esse erro, e, com estes amigos por testemunhas... juro por teus lindos olhos... que jamais infringirei outro voto contigo.
Lütfen beni bağışlayın.
Por favor me perdoe. ( Coreano )
Lütfen beni bağışlayın.
Por favor poupe-me.
- Lütfen beni bağışlayın.
- Me dêem licença.
Lütfen beni bağışlayın.
Desculpe-me, por favor.
Ekselansları beni bağışlayın ama Sayın Clarence Dükü'yle konuşmayın lütfen.
Imploro a Vossa Graça perdão e ao mesmo tempo que pare de falar com o nobre Duque de Clarence.
- Beni bağışlayın lütfen, olur mu?
- Importam-se que me retire? Desculpem.
Lütfen hileye baş vurduğum için beni bağışlayın, fakat sizi çağırmak için başka bir yol düşünemedim.
Por favor, perdoe-me por usar um subterfúgio, mas não consegui pensar noutra maneira de lhe pedir.
- Evet, şu kız. Lütfen o çocuğun hayatı hakkında söylediklerimden dolayı beni bağışlayın.
Por favor, esqueça o que eu disse... sobre ficar histérica com a vida de uma criança.
- Beni bağışlayın, lütfen.
- Desculpe-me, por favor.
Bağışlayın lütfen, ama beni etkileyen başka bir kıça bakmak istiyorum.
Não é para vos contradizer, mas gostaria de rever um que me tocou particularmente.
Lütfen bağışlayın beni.
Por favor, perdoe-me.
Sizi kızdırdığım için, bağışlayın beni lütfen.
Perdoe-me tê-lo ofendido.
Lütfen, beni bağışlayın!
Por favor, por favor perdoa-me.
Lütfen, beni bağışlayın.
Desculpe, por favor.
Lütfen bağışlayın beni.
Com a sua licença.
- Beni bağışlayın. Lütfen.
- Ainda por cima, já passou o tempo.
Lütfen beni bağışlayın.
Por favor perdoe-me.
Bağışlayın beni. Lütfen!
Perdoe-me.
Lütfen, bağışlayın beni.
Por favor, desculpem.
Beni bağışlayın, lütfen.
Desculpem, por favor.
Lütfen beni bağışlayın.
- Minha Senhora. Sir.
- Beni bağışlayın lütfen.
- Desculpem-me, por favor.
Lütfen, size yaptıklarım için beni bağışlayın sevgili Rosalind.
Por favor, perdoe-me pelo que lhe fiz... minha querida Rosalind.
Lütfen Bayan Phuong'la bu kadar çok dans ettiğim için beni bağışlayın.
Por favor, perdoe-me por ter dançado tantas vezes com Miss Phuong.
Lütfen beni bağışlayın.
Com licença.
Bağışlayın beni, lütfen.
Desculpe, por favor.
Haddim olmadığımı biliyorum ve lütfen izin almadan konuştuğum için beni bağışlayın. Fakat bu iş gittikçe büyüyor.
Sei que não me cabe a mim dizê-lo, e peço desculpa por fazê-lo, mas isto já começa a ser demais.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]