Rahatsız edici translate Portuguese
2,031 parallel translation
Çok rahatsız edici. Hemşireyi falan beklesen iyi olur.
Porque não esperas pela enfermeira?
Görüntülerin rahatsız edici içeriğinden dolayı şu an internet üzerinden canlı yayınlanan bu olayı sizlere sunamıyoruz.
Devido à natureza perturbadora das imagens, não transmitiremos o resto da emissão em directo.
Rahatsız edici bir durum biliyorum ama bence bizler arkadaşız.
Eu sei que é desconfortável, mas acho que estamos unidos.
- Tamam, bu..... bu biraz rahatsız edici ama.. Jamie ve ben daha çocukken,
- Bem, é... é meio desconfortável, mas quando Jamie e eu éramos crianças...
Asıl konuysa, buraya gelip benimle ilgili rahatsız edici şeyleri araştıran önemsiz bir pislik ve kozmik ilkelere göre de siki tutmuş biri olmandır.
A questão, seu parvalhão insignificante, é que, aparecer aqui a procurar atiçar merdas contra mim, é cósmicamente fodido.
Rahatsız edici sesler çıkarmayacaksınız yani.
Portanto, nada, nada, nada de sons irritantes.
- Bu rahatsız edici sayılır mı?
Isto conta como irritante?
Epey rahatsız edici, değil mi?
É perturbador, não?
Bu çok rahatsız edici ve iğrenç bir şey!
Isso é doentio e nojento!
- Uzak rahatsız edici folk korkutmak için çoğunlukla.
Para meter medo os incômodos de alguns.
( Havlayan ) - Bunu rahatsız edici bulabilir misiniz?
Achas que isso foi uma distracção?
Rahatsız edici bir son istiyorsan bunu elde edeceksin.
Se quiseres que esse desconforto acabe, vais conseguir. Não tens a menor ideia de quem sou.
Ölmekte olan bir yıldızın rahatsız edici bakışları, Helix Nebula.
A visão inquietante de uma estrela moribunda, a Nebulosa da Hélice.
Gerçekten rahatsız edici olmaya başlamıştı.
Começou a ficar desconfortável.
Rahatsız edici hatta ahlâkî bile değil.
É repugnante, até mesmo imoral.
Çok rahatsız edici olurdu.
Foi muito perturbador.
Beni rahatsız edici derecede insan gibi hissettiriyor.
Faz-me sentir perturbadoramente humano.
Çok rahatsız edici.
Mas isto é bastante perturbante.
Gerçekten rahatsız edici bir durum.
É um pouco incómodo.
İnsanlık tarihinde, televizyonların en şiddetli, en rahatsız edici ve en çok izlenen programı.
Em directo de Terminal Island, o programa de TV mais violento, perturbador e mais visto da história da humanidade.
Ada Hapishanesi'nden canlı yayın, insan tarihindeki en şiddetli en rahatsız edici, en çok izlenen programı.
Em directo, de Terminal Island, o programa de TV mais violento, perturbador e mais visto da história da humanidade.
İşte bu rahatsız edici.
Isso é perturbador.
Durum eğlendirici şekilde rahatsız edici olmaya başladı.
Está ficando divertido de tão constrangedor.
Seninle beraber çalıştığım bu süre içerisinde sürüce garip ve rahatsız edici şeye denk geldim ama bu şeyi, yapamam.
Já vi coisas bastante perturbadoras desde que trabalho consigo e acho que as aguentei bastante bem, mas isto... Não consigo fazê-lo.
Ne kadar rahatsız edici bir durum.
Muito desagradável.
Rahatsız edici mi?
- Perturbante?
Çok rahatsız edici!
- Muito desconfortável.
Rahatsız edici bir soru ama olabilir.
Isso é perturbante. Mas pode ser...
Annenizin İngiliz kekiyle yoğrulan "Hatıralar" yorumu bugüne dek duyduğum en rahatsız edici güzel şeydi.
A interpretação da vossa mãe da "Memories" por um queque inglês é, até hoje, a coisa mais bela que alguma vez ouvi.
Bu sabah olanlar çok rahatsız edici.
O que aconteceu esta manhã é muito preocupante.
Aslında o zamanlar rahatsız edici idi.
Era, na altura, estranhamente irritante
Rahatsız edici derecede açık sözlü, zeki, şahane, eğlenceli, güzel.
É incomodamente sincera, inteligente, fixe, divertida e linda.
Senin rahatsız edici biri olduğunu fark ettim.
Estou chateada contigo.
Çok rahatsız edici bir durum.
É tão chato.
Rahatsız edici sahnelerde son perde.
Estou perturbado a um novo nível.
Evet, gerçekten çok rahatsız edici. Selam Frankie.
Mas ninguém ouviu a campainha?
Sadece bazı göz kontakları doğal olarak rahatsız edici diyorum.
Só estou a dizer-te que algum contacto visual abala muito.
Ve bu çok ateşli hafif rahatsız edici, ama genel olarak ateşli.
E é excitante... Vagamente perturbador, mas principalmente excitante.
Muhtemelen bu biraz rahatsız edici oldu.
Talvez tenha sido um pouco agressivo.
Ama... zaman zaman bazı rahatsız edici dedikodular da duyuyorsunuz.
Embora ocasionalmente tenha ouvido rumores perturbadores sobre ele.
Her zaman rahatsız edici.
Isso é sempre uma maçada.
Akla gelen kelime "rahatsız edici"
"Irritante" é o que vem à mente.
Ve rahatsız edici, alaycı bir gülüş de değildi.
E não foi uma riso sarcástico, de gozo.
Laura'nın sesi, çok net, hayaletin gibi rahatsız edici değil.
A voz da Laura, é límpida, não é áspera como a do fantasma.
Aşırı tahriş olmuş bir yemek borusu kesinlikle rahatsız edici sesi açıklıyor.
Um esófago irritado, isso explicaria a voz áspera.
Peki ya hayaletin rahatsız edici sesi?
E a voz áspera do fantasma?
Rahatsız edici.
É tão chato!
Evet, rahatsız edici.
Sim.
Rahatsız edici?
- Perturbador?
Rahatsız edici.
Isso é inquietante.
Ve Bell'e gelirsek, onun profili daha da rahatsız edici.
E o Bell, o seu perfil ainda é mais perturbador.
rahat 453
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
rahatsız etmeyin 24
rahatsız ettiğim için özür dilerim 156
rahat ol 368
rahatladım 62
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
rahatsız etmeyin 24
rahatsız ettiğim için özür dilerim 156