English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ R ] / Rahatsız ettim

Rahatsız ettim translate Portuguese

337 parallel translation
- Rahatsız ettim, bağışlayın.
- Lamento incomodá-lo.
Sizi rahatsız ettim.
Foi uma patetice da minha parte.
- Rahatsız ettim.
- Interrompi alguma coisa...
Misafiriniz mi var? Rahatsız ettim.
Está com visitas...
Kusura bakma, rahatsız ettim.
DescuIpe-me ter te incomodado. Acho que não estou bem.
Sizi rahatsız ettim, çok özür dilerim.
Desculpa ter-te incomodado.
Kusura bakmayın, rahatsız ettim.
Desculpe tê-lo incomodado.
Böyle içeri dalarak karınızı da rahatsız ettim, ha?
Ao aparecer assim aborreci a sua esposa, não foi?
Ace, affedersin rahatsız ettim.
Ace, desculpa. Detesto incomodar-te.
Rahatsız ettim Binbaşı.
Desculpe-me Major, se estou a incomodá-lo.
Seni bunları söylemek için rahatsız ettim çünkü iyi bir sicilin var.
Eu digo isto porque você tem uma boa ficha.
Seni rahatsız ettim.
Estou a incomodar-te.
Sizi rahatsız ettim.
Perturbei o seu descanso.
Rahatsız ettim, iyi geceler.
Peço desculpa. Boa noite.
Rahatsız ettim.
Desculpe tê-la incomodado.
Rahatsız ettim, kusura bakmayın Albay.
Desculpe incomodá-Io, Coronel.
Belki de sahiden akıllı davranmayarak rahatsız ettim sizi.
Talvez por ter dificuldade em ser previdente.
Sizi yeterince rahatsız ettim.
É melhor eu ir-me embora.
Üzgünüm, rahatsız ettim.
- Desculpe tê-lo incomodado.
Rahatsız ettim. - Ziyanı yok.
Espero não o ter incomodado muito.
Sizi yeterince rahatsız ettim.
Já incomodei demais.
- Rahatsız ettim.
- Obrigado. Desculpe o incómodo.
- Sarhoş oldum ve etrafı rahatsız ettim.
- Embriaguez e desordem pública. - Sim!
Kusura bakmayın, rahatsız ettim.
Desculpe incomodar.
Günaydın rahatsız ettim, özür dilerim.
Bom dia, desculpe incomodá-lo.
Beyefendiler, sizi gereksiz yere rahatsız ettim.
Cavalheiro, Eu lhe preocupei sem necessidade.
- Rahatsız ettim, Rahibe?
- Desculpe-me, Irmã?
Rahatsız ettim, kusura bakmayın Bay Lyndon... ama galiba Bay Bryan sözünüzden çıkmış... ve Doolan'ın çiftliğine gitmiş.
Perdoai o incómodo, Sr. Lyndon... mas o menino Bryan desobedeceu-lhe... e foi à quinta do Doolan.
Rahatsız ettim, ama açım.
Desculpe incomodar mas tenho fome!
Seni rahatsız ettim?
Incomodei-o?
Rahatsız ettim, üzgünüm.
- Desculpem o incómodo.
Rahatsız ettim, üzgünüm.
Desculpe o incómodo.
Sizi rahatsız ettim galiba.
Estou a ser inconviniente.
- Ann rahatsız ettim, Peter'la görüşecektim.
- Anne, desculpa-me, procurava o Peter.
İyiyim ve seni yeterince rahatsız ettim.
Sinto-me bem. Já a incomodei o suficiente.
Acınız bu kadar tazeyken sizi çağırmak konusunda tereddüt ettim ama geldiğinize göre umarım hemen konuya girmemden rahatsız olmazsınız.
Duvidei muito antes de chamá-la estando tudo tão recente mas já que veio, vamos diretos aos negócios.
Rahatsız mı ettim?
Estou a pô-lo nervoso?
- Rahatsız mı ettim?
- Fui inconveniente?
Seni rahatsız mı ettim?
Ofendi-a?
Dinle seni de boşuna rahatsız ettim özür dilerim.
Desculpe o incómodo.
- Rahatsız mı ettim?
- Estou a interromper?
Birilerini rahatsız mı ettim? Kötü bir şey yapmıyordum!
incomodei a alguém?
- Rahatsız mı ettim?
- Incomodo?
- Rahatsız mı ettim?
- Incomodo? - Não. - É boa pessoa.
Rahatsız mı ettim?
Te perturbo?
Sizi rahatsız mı ettim?
Incomodei?
Sizi rahatsız mı ettim?
Incomodei-a?
Babanızı muayene ettim ve eğer fikrimi sorarsanız..... kendisi son derece rahatsız.
Examinei o seu pai, e devo dizer, na minha capacidade profissional, que ele está profundamente perturbado.
Sizi rahatsız etmek istemem ama Sonny'nin nasıl olduğunu merak ettim.
Não quero incomodá-la, mas queria só saber se ele estava bem.
Ve burada modern uygarlığın gürültüsünden rahatsız olmadan, Akademi'nin karmaşasından uzakta araştırmama devam ettim.
Aqui, continuei a minha pesquisa, longe das distracções do mundo moderno... e afastado da floresta.
O tür bir iş değil. Kusura bakmayın, rahatsız ettim.
Não é esse tipo de negócio.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]