English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ A ] / Anlamıyor musunuz

Anlamıyor musunuz translate Russian

348 parallel translation
Anlamıyor musunuz?
Разве вы не понимаете?
İngilizceyi anlamıyor musunuz?
Вы не понимаете по-английски?
Beni hiç anlamıyor musunuz?
Как, вы меня не понимаете? Я люблю вас.
Siz İngilizce anlamıyor musunuz?
Вы понимаете по-английски?
Anlamıyor musunuz?
Вы не понимаете?
Bayan Jones geri dönemez anlamıyor musunuz?
Мисс Джонс не может вернуться. Понимаете, не может.
Anlamıyor musunuz?
Как вы не понимаете?
Bay Beckstein için rol yapıyordum. "Barnum Bailey" in en büyük adamı için. Anlamıyor musunuz?
Я всё это разыграл для Бекстейна, он большая шишка из "Барнума и Бейли", понимаете?
Potter buna izin verir miydi? Burada olanları anlamıyor musunuz?
Поттер не продает, он покупает.
Bunun ailem ne demek anlamıyor musunuz?
Поймите, у меня семья.
Onun neler yapabileceğini biliyorum, ama anlamıyor musunuz?
Я это знаю, он мне говорил. Да, он делает всё, что в его силах.
Yanlış olana karşı doğru olanı savunmak. Onlar için muhbirlik olan şey, sizin için doğruyu söylemek, anlamıyor musunuz?
Для них это - стучать, для вас - говорить правду, разве нет?
- Anlamıyor musunuz?
- Неужели вы не понимаете?
Ama anlamıyor musunuz?
Они не трусы, месье.
Anlamıyor musunuz?
Понимаете?
Anlamıyor musunuz... kekeliyorum.
Разве вы не видите, что я в замешательстве.
Ama beklemek zorunda, anlamıyor musunuz?
А если он был вынужден остаться?
- Giremezsiniz, anlamıyor musunuz?
- То есть как, "идем"? Туда нельзя!
Sizi çözdüğümü anlamıyor musunuz?
Как вы не понимаете, что я раскусил вас?
Kimsenin canı yanmadı. Anlamıyor musunuz?
Но никто не пострадал, ведь так?
Lityum madencileri, anlamıyor musunuz?
Девочки, это же шахтеры лития. Вы что, не понимаете?
Anlamıyor musunuz?
Я капитан этого корабля!
Eh... birlikte daha çok silah elde edebilirdik. Anlamıyor musunuz? Hem burada beklememiz daha iyi.
Так мы можем собрать больше оружия!
Ne dedim size? İngilizce anlamıyor musunuz?
Ты что, урод, не понимаешь английского?
Anlamıyor musunuz?
Вы что, не понимаете?
Anlamıyor musunuz? Uyursam, uyandığımla neyle karşılaşacağım?
Если я засну, что я увижу, когда проснусь?
Ama anlamıyor musunuz, 50...
Но пятьдесят миллионов. Это вы сумасшедший.
Anlamıyor musunuz?
Неужели вы не понимаете?
Bunu anlamıyor musunuz?
Это конец. Неужели не ясно?
- Anlamıyor musunuz?
- Как вы не понимаете?
Anlamıyor musunuz?
Разве ты не понимаешь?
Anlamıyor musunuz?
Разве вы не видите?
Yapmayın Raphael, anlamıyor musunuz?
- Рафаэль, вас это не стесняет? А мне все равно!
Anlamıyor musunuz?
- Я же сказал, это моя жена.
Peki, anlamıyor musunuz? Eğer ekinleriniz bu yıl da ürün vermezse, gelecek yıl bir başka kanlı kurban vereceksiniz.
Но вы понимаете, что если у вас не будет урожая и в этом году.... на следующий год вы столкнетесь с необходимостью новой кровавой жертвы?
Ama anlamıyor musunuz, efendim!
Вы не понимаете сэр, мы не можем сбросить бомбу!
Arabamı çaldılar, anlamıyor musunuz?
- Может руку ему сломать?
Şakadan anlamıyor musunuz yoksa?
Вы что, шуток не понимаете?
İçindeki şeytanla yüz yüze geldiğimi anlamıyor musunuz?
Разве вы не понимаете, что я был Лицом к лицу с ней со злом?
Anlamıyor musunuz?
Вы что не понимаете?
Anlamıyor musunuz?
— Вы что, не поняли?
Kedi şovlarına çıkarak ne kadar para kazanadırabileceğimizi anlamıyor musunuz?
Вы понимаете, сколько денег вы можете заработать?
Anlamıyor musunuz herkes öğrenecek.
Вы понимаете, что узнают все?
Anlamıyor musunuz?
Пoнимаете?
Anlamıyor musunuz? Beni fark ettiniz mi?
Вы увидели меня в зале?
Anlamıyor musunuz?
!
- Anlamıyor musunuz?
Дайте пройти.
İşte duydunuz, benim ne dediğimi anlıyor musunuz? Ben onu anlamıyorum.
Теперь, когда вы услышали это, вы понимаете что я имею в виду, когда говорю, что не понимаю его.
Anlamıyor musunuz?
Вы понимаете?
Anlamıyor musunuz? !
Бессмысленно продолжать сопротивляться!
Yapamam, anlamıyor musunuz?
- Неужели вы не понимаете

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]