Asıl soru translate Russian
1,129 parallel translation
Asıl soru... ya sen?
- Вопрос в том... Помнишь ли ты свои слова?
Asıl soru...
Вопрос в том...
Herneyse, konu bu değil. Asıl soru, değeri ne?
Как бы то ни было, вопрос не в этом, а в том чего это стоит?
Bu arada asıl soru, elinize patlayıcılar nereden geçti?
Это, конечно, уклоняется от предмета разговора, но где, черт возьми, вы достали взрывчатку?
Asıl soru, taşları hangi sırayla koymamız gerektiği?
Единственный вопрос, в каком порядке мы должны разместить камни?
Pekala, işte asıl soru :
Что ж. Вот вопрос :
Fakat asıl soru şu : Onları kim öldürüyor?
Вопрос в том, кто их убивает?
Acaba siz de kimsiniz be? Burada yaşadığım düşünülürse, genç adam, asıl soru siz kimsiniz?
- Учитывая, что я здесь живу, молодые люди... уместнее спросить... черт, кто вы?
Ama asıl soru şu :
Но вот в чем вопрос :
Fakat asıl soru yumuşaklığa neden olan şey ne?
Вопрос в том, откуда взялась эта масса?
Asıl soru, hangi tedavi işe yarıyor?
Начнём снимать препараты по одному.
Asıl soru, kamufle olmuş robot askerler senden ne istiyor?
Вопрос в другом : зачем ты понадобилась замаскированным роботам-наёмникам?
Şimdi asıl soru, Kira'yken kendinde miydi?
или нет.
Ancak asıl soru bu değil.
Но вопрос совсем не в этом.
Peki, asıl soru neymiş?
И в чём же тогда вопрос?
Hayır, asıl soru şu ki, nasıl oldu da New Bern'de yetkili sen oldun?
А мне вот интересно, как ты стал главой Нью-Бёрна?
Hayır, asıl soru şu ki nasıl oldu da New Bern'de yetkili sen oldun?
А мне вот интересно, как ты стал главой Нью-Бёрна?
Şimdi asıl soru, Lex babasını bulmak için verdiğim ipucunu mu kullandı yoksa başından beri onu orada mı tutuyordu?
Так Лекс нашел отца по моей наводке, или он сам его там держал? Ты действовала у меня за спиной.
Asıl soru ; sen nasılsın?
- Да, это точно. Действительно важный вопрос это - как ты?
Fakat asıl soru ; babam onu mutlu ediyor mu?
Но, вопрос в том, делает пи он, счастливой ее?
Asıl soru, senin ne istediğin.
Вопрос, чего хочешь ты?
Bence asıl soru şu olmalı, bilmediğimiz için veya kanıtlanabilir olmadığı için işe yaramayacak anlamına mı geliyor?
- Понимаете, суть в том, что... Вы думаете, что если мы не знаем, что если это выглядит невозможным, оно не может работать, и этим мы с Вами отличаемся. - Вы говорили, что недавно у Вас была сыпь на руках, верно?
Asıl soru ne kadar tutacağı değildir. "Bunun için gerekli olan kaynaklara sahip miyiz?" olmalıdır.
Вопрос не в том, сколько это будет стоить, а в том, имеем ли мы достаточно ресурсов?
Asıl soru hala duruyor :
Но остаётся главный вопрос :
Asıl soru şu, hangi Özgürlük Anıtı'nda?
Итак, главный вопрос - какая именно из Статуй Свободы?
Kimsenin soramadığı asıl soru şu : "Dan günün birinde yeniden aşık olabilecek mi?"
Проблема ведь не в этом, вопрос, который никто не задал, это "Полюбит ли Дэн снова"?
Asıl soru, kime evlenme teklif etti?
Тсс! Думаю - сделал. Вопрос в том - кому
Şimdi asıl soru ; bu Piramit'in tepesinden nasıl ineceğiz?
Как слезть с этого гроба?
- Asıl soru ben nasıl oldum?
- Вопрос в том... как я выгляжу?
Clark, sanırım bu doktor meteor ucubelerini takip ediyor. Asıl soru neden olduğu?
Кларк, я думаю доктор Бэтэни отслеживает метеоритных фриков.
Yani asıl soru neden nöbet geçirdiği değil. Nöbetlerin neden kötüleştiği olmalı.
Значит, вопрос не в том, почему у него припадки, а в том, почему его припадки становятся интенсивнее?
Asıl soru, neden?
Не боитесь защищать самого презираемого человека.
Asıl soru bu, değil mi?
Хороший вопрос.
Martha Jones. Şu halde, asıl soru, hala nasıl nefes aldığımız.
Вопрос в том, Марта Джонс, как же мы до сих пор дышим?
İşte asıl soru :
Вопрос :
Asıl soru, onları kim alıyor ve ne için?
То есть вопрос в том... кто забирает их и зачем?
Asıl soru kadın içeride mi?
Там ли.. она? Вот в чем вопрос.
Asıl soru, dâhi dostum bu konuda senin ne yapacağın?
... Когда она тебе откроется, друг мой, ты будешь очень удивлён.
Asıl soru, bunu ne kadar istiyorsun?
Вопрос, насколько сильно вы этого хотите?
asıl soru ise, bu kadının niçin bunu istediği?
Вопрос один, зачем им это?
Asıl soru, eğer yüzüyorsa neden bana öğretmedi.
Если он вообще умеет, потому что я-то сам научился плавать.
Asıl soru benim ücretim nerede?
Кстати... тут вопрос нарисовался... где моё вознаграждение?
Asıl soru, sen kimsin?
Но вопрос в том, кто ты?
Asıl soru şu, sevgili Casey ; Opera nerede?
Вопрос, мой дорогой, Кейси в том, где опера?
Asıl soru şu ; "Buna tanıklık edecek miyiz, yoksa bunu karanlık bir sokakta ya da başka bir yerde mi yapacak?"
Единственный вопрос - мы будем свидетелями этого события, или это произойдет где-то в темном переулке?
Asıl soru, senin kafanda ne olmadığı Angela.
Вопрос, Анджела, о чем вы сами думаете.
Asıl soru şu : Onu nasıl içeri tıkarız?
Вопрос в том, как ее упрятать понадежнее?
Asıl soru şu, iç kanamaya ne neden oldu?
Я себя ненавижу.
Asıl kafamı kurcalayan soru, neden herkesin gay olduğumuzu düşünmesi?
Однако больше всего меня волнует, почему нас приняли за геев?
Ama asıl önemli soru... Kendini nasıl hissediyorsun, Molly?
Но важнее всего, как ты себя чувствуешь, Молли?
Asıl kilit soru :
Главный вопрос :
asıl soru şu 19
asıl sorun 24
sorun değil 4528
sorun degil 26
sorun 297
sorun yok 1746
sorun nedir 2736
sorunlar 17
sorun ne 3390
soru 130
asıl sorun 24
sorun değil 4528
sorun degil 26
sorun 297
sorun yok 1746
sorun nedir 2736
sorunlar 17
sorun ne 3390
soru 130
sorun olmaz 185
sorun mu var 211
sorun olur mu 68
soruyorum 35
sorun değil tatlım 17
soru yok 54
sorum yok 40
sorunumuz var 27
sorun var 47
soruma cevap vermedin 39
sorun mu var 211
sorun olur mu 68
soruyorum 35
sorun değil tatlım 17
soru yok 54
sorum yok 40
sorunumuz var 27
sorun var 47
soruma cevap vermedin 39