English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ A ] / Asıl sorun

Asıl sorun translate Russian

478 parallel translation
Asıl sorun, kadınla bebeğini ne yapacağımız.
Только вопрос, что мы будем делать с женщиной и ребёнком?
Asıl sorun sen beni bağışlayabilecek misin? - Ne için?
- Вопрос, простишь ли ты меня?
Asıl sorun şu, bu resim yıldız olarak La Goulue'yu gösteriyor ki bu da yanlış ve gereksiz.
Такое впечатление, что Ла Гулю здесь звезда.
Bu limanda asıl sorun ne söyleyeyim mi?
Знаете, что у нас не так?
Asıl sorun para aşkı.
Легкие деньги.
Asıl sorun onları öldürmek değil. Cesetleri yok etmek. Asıl sorun bu.
Убивать - это вовсе не проблема, настоящая проблема - куда девать трупы.
Asıl sorun, bu bir doğa olayı mı yoksa zeka sahibi bir canlının bir amaç uğruna kasten yaptığı bir şey mi?
Вопрос в том, естественный это феномен или это было разумно, преднамеренно, с некоей целью?
Ve asıl sorun parçalamak.
Кроме того, основная проблема - это осуществить Прорыв.
Asıl sorun kimsenin bunu tam olarak açıklayamıyacak olması.
Вернее, этого не расскажешь.
Fakat günümüzde asıl sorun, insanlar artık birbirini sevmez oldu.
Но сейчас беда в том... Люди просто больше не любят друг друга!
Asıl sorun büyümek değil unutmaktır.
Взросление — не проблема. Забывчивость — проблема.
Asıl sorun büyümek değil, unutmaktır.
Взросление — не проблема. Забывчивость — проблема.
Hayır, asıl sorun bu değil.
Нет, это не так.
Asıl sorun şu, Solange'ın iyileşmesini istiyor musunuz?
Главное - определиться : вы действительно хотите, чтобы Соланж выздоровела?
Asıl sorun şu, eserlerime bakıyorum ve onlar bana çirkin geliyor.
Беда в том что я смотрю на свои работы и думаю, какое это уродство.
İşin doğrusu, asıl sorun bu değil.
По правде говоря, это ещё не проблема.
Asıl sorun işsizlik.
Настоящая проблема – это безработица.
Ama asıl sorun böbrek bulmak, değil mi?
Самое трудное найти почку.
Asıl sorun şudur ki Memur Bey, bizim dört otoparkçı olacaktı.
- ƒа, это проблем, офицер. " нас было запланировано четыре парковщика.
Sence asıl sorun ne?
В чем, по-вашему настоящая проблема?
Asıl sorun, önce hangisinin John'a ulaşacağıydı.
Вопрос был только в том, кто найдёт мальчика первым.
Asıl sorun senin ailenin olmaması.
Сейчас проблема заключается в том, что у тебя нет родителей.
- İşte asıl sorun burada.
В этом-то вся проблема!
Ama asıl sorun edebiyat, kültür ve sanat bu hoş ve kuralcı etkiyi ortaya çıkarmak için kullanılmaz.
Но вот только литература, культура и искусство... существуют не для этого приятного эффекта.
Şimdi, asıl sorun küçük yatırımcının şirketimizi alıp almayacağına izin verip vermemek.
Вопрос в том, позволим ли мы какому-то проходимцу купить нашу компанию?
Asıl sorun işe aldığın.
Нет, проблема в том, кого ты нанимаешь.
Sorun öyle mi? Asıl sorun onun yaşadıkları.
Она тек испереживалась, что даже в школу не пошла!
Asıl sorun, bir körle mi çıkmayı tercih edersin, sağırla mı?
¬ опрос в том, пошла бы ты на свидание со слепым или с глухим?
Asıl sorun, bir daha olmasını nasıl önleriz.
Вопрос в том, как предотвратить повторение этой трагедии?
Asıl sorun... sen bekleyebilir misin?
Вопрос... можете ли вы?
Asıl sorun da bu zaten.
Нет, в этом-то и проблема.
Sanırım asıl sorun burada olmak istememesi.
Mнe кaжeтcя, вce дeло в том, что eй здecь нe нрaвитcя.
Ama asıl sorun şu ki...
- Но проблема в том, что...
Asıl sorun bunun zor bir oyun olması.
- Они этим не занимались. - Проблема в том, что это сложная пьеса.
İnsanlara yardım etme isteğine engel olamıyor ve asıl sorun da yardım etmeye çalışırken zarar vermesi zaten.
Она не может сопротивляться желанию быть полезной. Правда, как раз этим-то она и вредит.
Asıl sorun, dünyanın onun için, hiç var olmamış olmasıydı.
Дело было в том, что для этого мира он не существовал.
Asıl sorun devam eden bir savaş olduğu için insanlar hep kendi dertlerine düştüler.
Проблема в том, .. что идет война, и люди настолько заняты спасением самих себя, что не замечают,
Asıl sorun bu.
Вот это проблема.
Asıl sorun onun hakkında çok az şeyin biliniyor olması.
Основная проблема в том, что о нем так мало известно.
- Asıl sorun da bu.
- Это проблема.
Belki asıl sorun ; onun beni yumuşatamamasıydı.
Может вся проблема в том, что он не объездил меня.
Asıl sorun...
Это проблема...
Asıl sorun da bu değil mi?
Это своего рода проблема, не так ли?
Bence asıl sorun, akıl yürütmeniz.
Я говорю, что предполагаю здесь проблему.
Sorun asıl şimdi başlıyor.
Это только начло проблем.
Asıl sorun artık yazamayışım.
Беда в том, что...
Asıl bana sorun.
— ама знаю.
Asıl sorun şu.
Таковы правила.
Asıl sorun şu, artık doğru insanı bulmam lazım.
- Да? - Да. Угу.
Asıl sorun, müşahedelerin...
Освидетельствование...
Asıl sorun ikinci perdede. - Hadi canım.
- Да ну тебя на фиг.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]