Başka zaman translate Russian
3,675 parallel translation
- Başka zaman artık.
- В другой раз?
Başka zaman olsa buna vereceğim cevaplar hazırdı. Ama şu an benim de kendi Wilkes problemlerim var.
Знаешь, я могу придумать гдето 8 миллиардов остроумных ответов на это, но сейчас у меня свои проблемы с Уилксами.
- Başka zaman o halde.
- Позже так позже.
- Başka zaman olmaz.
- Такого не бывает.
Başka zaman olsa kaçıp gitmiştim.
Обычно я слетаю.
- Başka zaman da konuşabiliriz.
- Мы можем заняться этим в другое время.
Hayır başka zaman.
Нет, я сделаю это позже.
Başka zaman Donnie.
В другой раз, Донни.
Belki başka zaman.
В другой раз.
Başka zaman.
В другой раз.
- Başka zaman yap.
— В другой раз.
Başka şekilde sorayım o zaman.
Я спрошу по-другому :
O zaman belki de onun yerine artık başka birşeye ihtiyacın vardır.
Что ж, тогда... тебе нужно что-нибудь еще.
Belki başka zaman.
Как-нибудь в другой раз.
Ben de şöyle düşündüm patladığı zaman aracın içinde başka aletler vardı.
Я думаю, быть может, внутри было что-то еще, когда он взорвался.
Peki o zaman, başka birini deneyebilir miyiz?
Хорошо, вы можете... Могу я попробовать другую?
O parçayı yaptırmak için başka birisini bulun o zaman.
Мы просто найдем кого-нибудь другого производителя, хорошо?
Başka bir yere gideriz. Her zaman başka bir tefeci dükkanı bulunur.
Мы остановимся где-нибудь ещё, потому что, понимаешь, рядом всегда ещё одна барахолка.
Belki başka bir zaman.
Возможно, в другой раз.
Ben fizikçi olmaya karar verdiğim zaman olur da beceremezsem diye başka bir işe girmedim.
Когда я решил, что стану физиком, я нигде не подрабатывал на тот случай, если ничего не получится.
Başka bir yerden adam bulmak için ne zamanımız ne de kaynağımız var.
У нас нет времени или ресурсов чтобы набрать людей где-то еще.
Bunu başka bir zaman yapamaz mıyız?
Можно не делать все разом?
- Boyd'u ne zaman görebileceğim? - ilk önce başka bir şey söylemem lazım.
- Когда я смогу увидеться с Бойдом?
- Neden? - Sevdiğim başka biri vardı. Aradan pek zaman geçmedi.
- Был кое-кто еще, кого я любила не так давно.
... bunu başka bir zaman konuşuruz.
... о которой мы поговорим в другой раз. Ребята.
O zaman başka sıkıcı bir kutu mu oluşturacağız yani?
Так мы создаем ещё один скучный ящик?
Her zaman başka bir yol vardır. Vardı!
Всегда есть другой выход.
Zaman içinde dönmeyecekleri anlamına gelmiyor bu, ama bu ancak başka yerden aldıkları hizmeti beğenmeyip bana geri dönmek istemeleri ile olur.
- Со временем они вернутся. Но для этого они должны быть недовольны существующим обслуживанием.
Eylemler her zaman başka birinde gerçekleşiyormuş gibi.
Кажется, будто все всегда происходит с другими.
Başka bir gün gelmeyi istedim çünkü çoğu zaman bir semazen gibiyim ama Francis yanıma oturdu, elimi tuttu ve vaktin çabuk geçmesi için aklına gelen tüm Gilbert Sullivan şarkılarını söyledi.
Я хотела прийти в другой день. Обычно я верчусь как юла. Но Фрэнсис сидел рядом, держал меня за руку и пел песни Гильберта и Салливана, чтобы скоротать время.
O zaman NATO'nun Sovyet saldırısını dizginlemeye kalkışmasından başka asıl kuruluş amacı neydi?
Зачем возникло НАТО, кроме попытки ограничить советскую агрессию?
Her zaman başka bir göt bulurlar.
Всегда найдётся другая задница.
Eğer olmazsa başka bir zaman ve başka bir yer ayarlarız.
А нет - мы выберем другое место и время.
- Her zaman başka bir yol vardır.
Есть еще вариант.
Sadece Neti Pot olsun o zaman, ama şimdiden uyarayım mideni bulandıracak tuhaf şeyler çıkabilir benden bu yüzden seni uyardığım an hemen başka tarafa bak çünkü yarattığım mükemmel imajı yerle bir etmek istemiyorum.
Может, тогда просто поможешь с промыванием? Но предупреждаю, что из меня будут выходить всякие неприятные штуки, поэтому.. ... ты лучше отвернись, потому что я совсем не хочу испортить твое идеальное впечатление обо мне.
Başka bir randevumda daha işe yarayınca her zaman işe yarar diye düşündüm.
А потом я пошёл ещё на одно, и это снова сработало. Так что я подумал, что это всегда работает.
- Başka bir zaman.
- В другой раз, ладно?
Sorun değil sonra ararım. Başka bir zaman.
Я тебе потом еще позвоню в другое время.
Belki başka bir zaman.
Может, в другой раз.
Ya da her zaman başka bir dövme daha yaptırabilirsin.
Отличный повод для новой татуировки.
Ama o zaman da başka birisi yapacak.
Это значит, что это делал бы кто-то другой.
Cevaplamak istemediğimiz bir soru sorduğu zaman Lily'nin eline bir bebek sıkıştırmamız gibi dikkatimi başka yere yönlendiriyorsun.
О, черт возьми. Ты перенаправляешь меня, как мы делали тогда, когда Лили задавала вопрос, на который мы не хотели отвечать, и просто подсовывали ей куклу.
Gördüğün gibi, bir hastayla ilgilendiğim zaman gözüm başka hiçbir şey görmüyor.
Видишь, когда я занят пациентом, весь мир вокруг меня исчезает.
O zaman ben de başka bir şey vermeye gidiyorum.
А я совращаю! Пять самому себе.
Evden de attılar beni... şehirde başka kimseyi de tanımıyorum... Çünkü bunca zaman sanatıma odaklandım yani kimle tanışacaktım ki?
И они вышвырнули меня из дома, а я никого в городе больше не знаю... потому что я был всё время сосредоточен на своём творчестве, когда мне было с кем-то знакомиться?
Söylemek istediğim ekipman, zaman ya da başka bir şeyle ilgili değil.
Признайся мне, что дело ведь не в технике или времени и не в стиле...
Tabii sonunda para varsa o zaman başka, değil mi?
Пока дело не доходит до денег.
Ayrıca tüm bu zaman boyunca başka birisinin benim için çıkan tüm manşetleri takip ettiğini biliyordum.
Я также знал, что в это время кое-кто следил за всеми заголовками со мной.
Başka bir çocuk daha isterim tabii ki fakat beş çocuğumu çok sevdiğim için onlardan feragat edip başkasına verecek zamanım yok.
Я бы хотел еще детей, но я очень люблю тех пятерых, которые уже есть, что не могу представить, что буду недодавать им внимания из-за кого-то еще.
Tamam, o zaman başka bir yargıca gidin.
Ну так иди к другому судье.
O zaman başka bir doktor bul.
Колено уже не вылечить. Найди другого врача.
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanlama 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanlama 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zamanın var 16
zaman geldi 92
zamanım var 22
zamanım olmadı 22
zamanımız tükeniyor 18
zamanı geldi 236
zamanı gelince 71
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanımız azalıyor 34
zamanın var 16
zaman geldi 92
zamanım var 22
zamanım olmadı 22
zamanımız tükeniyor 18
zamanı geldi 236
zamanı gelince 71
zamanını boşa harcıyorsun 43