Zamanım var translate Russian
2,940 parallel translation
- Ne kadar zamanım var?
- Сколько у меня времени?
Ne kadar da şanslıyım, bunu öğrenmek için oldukça az zamanım var.
К счастья для меня У меня есть некоторое время, прежде чем я найду это
Ne kadar zamanım var?
Сколько мне осталось?
Ne kadar zamanım var?
Сколько у меня времени?
Ama hâlâ biraz zamanım var ve sanırım bazı şeyleri farklı görüyorum.
Но я до сих пор в отпуске, и я думаю, что вижу вещи по другому.
Ne için zamanım var?
Время для чего?
Çok az zamanımız var.
Это последний срок.
Ve bunu gerçekten inceleyecek zamanını verecek tek ben varım.
А я единственная, у кого есть время разыскать их.
Onun için zaman mı var!
Я ее там не брошу!
Yeniden anlatayım o zaman çünkü belli bir yanlış anlaşılma var.
Хорошо, позвольте мне объяснить еще раз. Потому что мы по моему друг друга не поняли.
- O zaman hâlâ zamanımız var.
- Тогда у нас еще есть время.
Ay henüz yükselmedi, hala zamanımız var..
Луна еще не взошла. У нас есть время.
Bunu düzeltmemiz için ne kadar zamanımız var?
Так сколько времени у нас есть чтобы исправить это?
Ne kadar da şanslıyım, bunu öğrenmek için oldukça az zamanım var.
Хорошо, удачно для меня.
Yeğenimin ne zaman buradan çıkarılacağını söylemek isteyen biri var mı?
Эй, никто не хочет сказать мне, когда они заберут мою племянницу отсюда?
Elimizde olmayan tek şey zaman. O yüzden ikinize de ihtiyacım var.
Единственное, чего у нас нет это время, и именно поэтому мне нужны вы оба.
Başladığım zaman, daha fazla boruya ihtiyaç vardı, çünkü hiçbir zaman yeterli olmadı, bu yüzden benim burada üç tane borulu orgum var, artı bir elektronik org, klavye için kullandığım.
Как только я начал, понял, что нужно больше труб потому что много — не мало. У меня тут 3 органа и электро-орган. Я его использую для клавиш
- Bir dakika zamanın var mı, Ellen?
- Эллен, есть минутка?
O zaman burada olanınız var mı?
Кто-нибудь из вас был здесь в то время?
- Yani zamanımız var.
- Но у нас есть время.
Dürüst olmak gerekirse, ne gözde bir rengim, ne de gözde bir hayvanım var. Eğer geçmişte olduysa ve yitirdiysem, hiç hatırlamıyorum. Aynı babamın bana öğrettiği gibi, yıldız kaydığını gördüğümde dilek tutmayı ne zaman bıraktığımı hatırlayamıyorum.
у меня нет любимого цвета или животного - то сейчас я уже не могу вспомнить. как учил меня мой отец. что я даже не помню деталей.
Ne kadar zamanımız var?
Сколько у нас времени?
Zamanında bir iki dikiş atmışlığım var.
В свое время я зашила парочку порезов.
Bir toplantım daha var ama zaman ayırdığın için sağ ol.
Знаешь, у меня у меня назначена другая встреча, но спасибо за уделенное время.
Benim önemsediğim tek bir şey var, ihtiyacım olan bir şey var ve zaman tükeniyor.
Есть только одна вещь о которой я беспокоюсь. только одна вещь и время на исходе.
En azından mazeretini araştırmak için zamanımız var.
Как бы там ни было, нам необходимо проверить его алиби.
Kısıtlı bir zamanımız var öfke nöbetiyle vakit kaybetmeyelim.
У нас тут не так много времени, так что давай обойдемся без истерик.
Yanımda isim etiketleri getirmeye başlamam lazım. Bu akşam için sana harika bir kadın bulmak ne kadar zamanımı aldı haberin var mı senin? Valla ben şıp diye iki tane ortalama kadın buldum.
В большинстве домах ужинать в тишине было нормой, но в нашей отсутствие криков значило, что происходит что-то плохое.
Zaman geçirmek için bir fikrin var mı?
Есть идеи как можно убить время?
Sadece hayır işleri yapan bir arkadaşım var ve bana her zaman hayır işleri için para toplamanın zorluklarını ve sözünden dönen bağışçıları anlatıp duruyor.
Просто у меня есть друг, который занимается благотворительностью и он постоянно твердит как ему трудно собрать нужную сумму и всё такое.
Bu olayı atlatmanının ne kadar zaman aldığına dair bir fikrin var mı?
Ты понятия не имеешь, сколько времени у меня ушло, чтобы смириться с этим.
Bu işin arkasında olan adamın zamanında parmaklarımın arasından kaçırdığım kişi olması ihtimali var.
Возможно... человек, который стоит за всем этим, это тот, кто однажды ускользнул из моих рук.
Başka şeylere kafa yormaya zamanımız var mı?
кроме выступления?
Aman tanrım, hala zamanımız var!
У нас все еще есть время.
Karardan önce ne kadar zamanımız var?
Сколько ещё до оглашения приговора?
İstediğin kadar zamanın var ama sanırım ben biliyorum.
У тебя есть сколько угодно времени, но я думаю, я знаю, кто это.
Peki, o zaman senin için Planladığım çok sexy bir şey var.
Тогда тебе повезло, что я запланировала на сегодня очень эротичный чат.
Zaman ihtiyacım var.
- Это займёт время.
Bana sarılmaya zamanı yok ama bunu yapmaya var mı?
У неё не было времени обнять меня, но она смогла сделать это?
Benim adım da hatta var, sorun ne o zaman?
Мое имя в профиле тоже, так в чем проблема?
Bak, tamamen dolu bir programım var ve amircilik oynamak içinde zamanımda yok.
У меня насыщенное расписание и нет времени играть в школьного директора.
Frampton'ın gitar teknisyeni prezervatif bulamadığı zaman ona da şöyle demiştim : Kumara var mısın?
Я скажу вам то, что сказала гитарному технику Фрэмптона когда он не мог найти презерватив : давай рискнём.
Onlar her zaman var mısınız?
- Они включены все время?
Sanders'ın zaman çizelgesine ihtiyacımız var.
Нам нужно подтверждение по временному графику Сандерса.
Sadece bana biraz zaman tanımanıza ihtiyacım var.
Мне просто нужно, чтобы вы дали мне немного времени.
O zaman, kim varım diyor?
Так кто придет?
Çünkü Silas bu eve bir büyü yaptı ve büyüyü güneşe bağladı. Bu da demek oluyor ki günbatımına kadar burada kapalı kaldık. O da demek oluyor ki o zaman kadar Silas'ı öldürmek için vaktin var.
Сайлас наложил заклинание на хижину и связал его с солнцем, а значит я не могу выйти до заката, и я даю тебе столько же времени, а потом убью Елену.
Köyü boşaltmak için yeteri kadar zamanımız var mı?
Хватит ли времени на эвакуацию?
Gezginlerden kaçabilirdim elbet ama yine de kaçamayacağım bir düşman var, zaman.
Конечно, я могу сбежать от странников, но есть еще один враг, от которого мне не сбежать. Время.
Ve asla kaçamayacağım bir düşmanım var, zaman.
Есть всего один враг, от которого не сбежать-время.
- Kendim için zaman ihtiyacım var.
Мне всё еще нужно время. Конечно.
var mısın yok musun 30
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
vardık 38
varsa 36
varenka 16
varşova 132
var tabii 24
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zaman geldi 92
zamanım olmadı 22
zamanın var 16
zamanı gelince 71
zamanımız tükeniyor 18
zamanı geldi 236
zamanı geldiğinde 69
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zaman geldi 92
zamanım olmadı 22
zamanın var 16
zamanı gelince 71
zamanımız tükeniyor 18
zamanı geldi 236
zamanı geldiğinde 69